Arama Sonuçları mükâfatını Ben

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/37617-mukafatini-Ben

NoHadis MetniKaynak
8561 Allah (z.c.hz.) buyurur: "Oruç Benimdir. Ona mükâfatını Ben veririm." Oruçluya iki ferah vardır: Biri iftarda, ikincisi Allah'a kavuştuğunda mükâfatını alacağı zaman. Muhammed (s.a.s.)'in nefsi yed-i kudretinde Olana kasem ederim ki, Oruçlunun ağız kokusu Allah'a, amber kokusundan daha güzel gelir.Ramuz el e-hadis, 94. sayfa, 6. hadis
8766 İbrahim (a.s.) sordu: "Yarabbi sana hamd edenin mükâfatı nedir?" Allah Teala buyurdu ki: "Hamd şükrün başıdır ve arşa çıkarılır." "Seni tesbih edenin ecri nedir?" "Tesbihin mükâfatını ancak Ben veririm. Kul bunu anlamakta acizdir."Ramuz el e-hadis, 110. sayfa, 7. hadis
9906 "Oruç siperdir. Kulum onunla siperlenir. Oruç Benim içindir. Ve onun mükafatını bizzat Ben veririm."Ramuz el e-hadis, 219. sayfa, 9. hadis
9910 Oruçlarda riya yoktur. Aziz ve Celil olan Allah buyurdu ki: "O Benim içindir. Onun mükafatını bizzat Beni veririm. (Çünkü) Oruçlu yemesini, içmesini Benim için bırakır."Ramuz el e-hadis, 219. sayfa, 13. hadis
14222

Cennetle müjdelenen on sahâbîden biri olan Ebû İshâk Sa`d İbni Ebû Vakkâs radıyallahu anh şöyle dedi:

Vedâ Haccı yılında (Mekke’de) yakalandığım şiddetli bir hastalık dolayısıyla Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ziyâretime geldi. Ona:

Yâ Resûlallah! Gördüğün gibi çok rahatsızım. Ben zengin bir adamım. Birkızımdan başka mirasçım da yok. Malımın üçte ikisini sadaka olarak dağıtayım mı? diye sordum.

Hz. Peygamber:

“Hayır”, dedi. Yarısını dağıtayım mı? dedim. Yine: “Hayır”, dedi. Ya üçte birine ne buyurursun, yâ Resûlallah? diye sordum. “Üçte birini dağıt! Hatta o bile çok. Mirasçılarını zengin bırakman, onları muhtaç bırakıp da halka avuç açtırmaktan hayırlıdır. Allah rızâsını düşünerek yaptığın harcamalara, hatta yemek yerken eşinin ağzına verdiğin lokmalara varıncaya kadar hepsinin mükâfatını alacaksın” buyurdu.

Sa`d İbni Ebû Vakkâs sözüne devamla dedi ki:

Yâ Resûlallah! Arkadaşlarım gidipte Ben kalacak mıyım? (burada ölecekmiyim?) diye sordum. “Hayır, sen burada kalmayacaksın. Allah rızâsı için güzel işler yaparak yükseleceksin. Allah’tan öyle umuyorum ki, daha nice yıllar yaşayarak kimi insanlar (mü’minler) senden fayda, kimileri de (kâfirler) zarar görecektir.

Allahım! Ashâbımın (Mekke’den Medine’ye) hicretini tamamla! Onları geri döndürüp hicretlerini yarım bırakma! Acınacak durumda olan Sa`d İbni Havle’dir” buyurdu.

Bu sözleriyle Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Sa`d İbni Havle’nin Mekke’de ölmesine üzüldüğünü ifade etti.

Buhârî, Cenâiz 36, Vesâyâ 2, Nefekât 1, Merdâ 16, Daavât 43, Ferâiz 6 ; Müslim, Vasıyyet 5. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Ferâiz 3; Tirmizî, Vesâyâ 1; Nesâî, Vesâyâ 3; İbni Mâce, Vesâyâ 5