Arama Sonuçları kat elbisesi

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/7430-kat-elbisesi

NoHadis MetniKaynak
8623 Cennette insanın bir temaşası yetmiş yıl sürer. Bir kadın gelir, omuzunu dürter. Adam bakar, onda kendini görür. Kadının boynundaki incilerin bir tanesi garbla şark arasını aydınlatır. Kadın ona "selâm" verir. Erkek de selâmını alır ve ona sorar; "Sen kimsin?" "Ben Meziddenim" der. Üzerinde yetmiş kat elbisesi olur. En aşağısı Tuba ağacından yapılmış, gelincik çiçeği gibi. Böyle olduğu halde, bakınca ayağının iliği görülür. Başında bulunan taçların en küçük incisi de yine şarkla garb arasını aydınlatır.Ramuz el e-hadis, 99. sayfa, 8. hadis
9262 Allah'ın kulları arasında en şerli olanını size haber vereyim mi? O, katı kalbli ve kibirli bir kimsedir. Allah'ın kulları içinde en hayırlı olanını da size haber vereyim mi? O, zaif, kendisine değer verilmeyen, elbisesi de eski olan bir kimsedir ki; O, Allah üzerine bir şeye yemin etse, Allah onu yalancı çıkarmaz.Ramuz el e-hadis, 165. sayfa, 8. hadis
9880 Şeytanlar sizin elbiselerinizden istifade ederler. Sizden biri elbisesini çıkarınca dürüp, katlasın, tekrar giyinceye kadar. Zira şeytan (besmele ile ) dürülmüş elbiseyi açamaz.Ramuz el e-hadis, 216. sayfa, 13. hadis
14278

Ömer İbnü’l-Hattâb radıyallahu anh şöyle dedi:

Bir gün Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in huzurunda bulunduğumuz sırada, elbisesi beyaz mı beyaz, saçları siyah mı siyah, yoldan gelmiş bir hali olmayan ve içimizden kimsenin tanımadığı bir adam çıkageldi. Peygamber’in yanına sokuldu, önüne oturdu, dizlerini Peygamber’in dizlerine dayadı, ellerini (kendi) dizlerinin üstüne koydu ve:

Ey Muhammed, bana İslâm’ı anlat! dedi.

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

“İslâm, Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın resûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı (tastamam) vermen, ramazan orucunu (eksiksiz) tutman, yoluna güç yetirebilirsen Kâbe’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdu. Adam: Doğru söyledin dedi. Onun hem sorup hem de tasdik etmesi tuhafımıza gitti. Adam: Şimdi de imanı anlat bana, dedi. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine iman etmendir” buyurdu.

Adam tekrar:

Doğru söyledin, diye tasdik etti ve: Peki ihsan nedir, onu da anlat, dedi. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “İhsan, Allah’a onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdu.

Adam yine:

Doğru söyledin dedi, sonra da: Kıyâmet ne zaman kopacak? diye sordu.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem:

“Kendisine soru yöneltilen, bu konuda sorandan daha bilgili değildir” cevabını verdi.

Adam:

O halde alâmetlerini söyle, dedi.

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

“Annelerin, kendilerine câriye muamelesi yapacak çocuklar doğurması, yalın ayak, başı kabak, çıplak koyun çobanlarının, yüksek ve mükemmel binalarda birbirleriyle yarışmalarıdır ” buyurdu.

Adam, (sessizce) çekip gitti. Ben bir süre öylece kalakaldım. Daha sonra Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem:

“Ey Ömer, soru soran kişi kimdi, biliyor musun?” buyurdu. Ben: Allah ve Resûlü bilir, dedim.

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

“O Cebrâil’di, size dininizi öğretmeye geldi” buyurdu.
Müslim, Îmân 1, 5. Ayrıca bk. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16; Nesâi, Mevâkît 6; İbni Mâce, Mukaddime, 9