Arama Sonuçları İstişare eden

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/38984-Istisare-eden

NoHadis MetniKaynak
8729 İstişare eden yardıma mazhardır. İstişare edilen de emindir. (Yani bildiğini doğru söylemelidir, doğru söylemez ise emanete hıyanet etmiş olur)Ramuz el e-hadis, 108. sayfa, 1. hadis
11745 İstihare eden mahrum kalmaz, istişare eden pişman olmaz, iktisat eden de darlık çekmez.Ramuz el e-hadis, 374. sayfa, 8. hadis
13304 Ya Alı (r.a), istihare eden mahrum olmadı, istişare eden de pişman olmadı. Ya Ali (r.a) yolculuğa seherde çıkmaya bak. Zira geceleyin gündüze göre daha iyi yol kat'edilir. Ya Ali (r.a), Bismillah ile erken yolculuğa çıkmaya bak. Muhakkak ki, Allah erken vakitleri ümmetime bereketli kılmıştır.Ramuz el e-hadis, 499. sayfa, 2. hadis
14331

İbni Abbas radıyallahu anhümâ şöyle dedi:

Ömer radıyallahu anh Bedir Harbine iştirak etmiş yaşlı sahâbîlerle beraber beni de istişâre meclisine dahil etti. Sahâbîlerden biri buna içerledi ve Hz. Ömer’e:

Bu, neden bizimle beraber oluyor? Oysa bizim onun yaşıtı çocuklarımız var, dedi. Hz. Ömer: Bildiğiniz bir sebepten dolayı, diye cevap verdi. Derken birgün beni çağırdı ve büyük sahâbîlerin meclisine aldı. Bana öyle geliyor ki, o gün beni onlara isbat etmek istiyordu. Sahâbîlere: “Allah’ın yardımı ve fetih geldiğinde...” diye başlayan Nasr sûresi hakkında ne düşünüyorsunuz? diye sordu. Bir kısmı: Yardım görüp fetih gerçekleşince Allah’a hamd ve istiğfar etmekle emrolunmaktayız, dedi. Kimi de hiç bir yorum yapmadı. Hz. Ömer bu defa bana hitaben: Ey İbni Abbas! Sen de böyle mi diyorsun? dedi. Ben: Hayır, dedim. Peki, ne diyorsun? diye sordu. Ben de: Bu sûre, Hz. Peygamber’in ecelinin kendisine bildirildiğini ifade etmektedir. “Allah’ın yardımı ve fetih sana gelince - ki, bu senin ecelinin geldiğinin alâmetidir-, Rabbini hamd ile tesbih et, bağışlanma dile. Çünkü o tövbeleri kabul edendir” buyuruluyor, dedim.

Bunun üzerine Hz. Ömer:

Ben de bu sûreden senin dediğinden başkasını anlamıyorum, dedi.
Buhârî, Tefsîru sûre (110), 4; Menâkıb 25. Ayrıca bk. Tirmizî, Tefsîru sûre (110), 1