Arama Sonuçları elbise üzerinde

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/3320-elbise-uzerinde

NoHadis MetniKaynak
7762 Bir kimse abdest aldığında, abdestini güzelce alır, sonra namaza kalkar ve o namazın rükû'unu, secdelerini ve ondaki kıraati tam olarak yerine getirirse, namazı ona: "Sen beni muhafaza ettiğin gibi Allah da seni muhafaza etsin" der. Sonra o namaz, bir ziya ve nur ile semaya yükseltilir ve o namaz için semanın kapıları açılır. Kul abdestini güzel almaz, rükû, secde ve kıraatını tam yapmazsa, namazı ona: "Sen beni zayi ettiğin gibi Allah da seni zayi etsin." der. Sonra o namaz, üzerinde bir zulmet olduğu halde semaya yükseltilir. Lakin semanın kapıları açılmaz. Sonra o namaz eski bir elbise gibi dürülür ve sahibinin yüzüne vurulur.Ramuz el e-hadis, 39. sayfa, 15. hadis
8623 Cennette insanın bir temaşası yetmiş yıl sürer. Bir kadın gelir, omuzunu dürter. Adam bakar, onda kendini görür. Kadının boynundaki incilerin bir tanesi garbla şark arasını aydınlatır. Kadın ona "selâm" verir. Erkek de selâmını alır ve ona sorar; "Sen kimsin?" "Ben Meziddenim" der. Üzerinde yetmiş kat elbisesi olur. En aşağısı Tuba ağacından yapılmış, gelincik çiçeği gibi. Böyle olduğu halde, bakınca ayağının iliği görülür. Başında bulunan taçların en küçük incisi de yine şarkla garb arasını aydınlatır.Ramuz el e-hadis, 99. sayfa, 8. hadis
8719 Allah'dan ötürü birbirlerine sevgisi olanlar, kırmızı yakuttan bir kule üzerinde bulunurlar. O kulenin üzerinde 70,000 köşk mevcuttur. Onlar yukarıdan Cennete baktıklarında yüzlerinin ışığı, güneşin dünyaya verdiği ışık gibi olur. Cennet ehli "Haydi onları seyredelim" diye seyre çıkarlar. Onların üzerlerinde yeşil sündüsten elbiseler ve alınlarında da: "bunlar Allah uğrunda birbirini sevenlerdir" diye yazılır.Ramuz el e-hadis, 107. sayfa, 3. hadis
8749 Mevta, öldüğü elbise üzerinde olduğu halde baas olunur. (Kefeni ile)Ramuz el e-hadis, 109. sayfa, 6. hadis
9501 Peygamberler, baba bir ana ayrı kardeşlerdir. Dinleri de birdir. Meryem oğlu İsa (a.s) da Benim kardeşimdir. Ve aramızda başka Peygamber yoktur. O, tekrar yeryüzüne gelecektir. Onu gördüğünüzde tanırsınız. Orta boylu, kırmızı-beyaz renkli bir zattır. Üzerinde Mısır kumaşından iki parçalı elbise vardır. Su isabet etmediği halde başında damlalar görülür. (Geldiğinde) putu kırar, domuzu öldürür, cizyeyi kaldırır ve milletleri islama davet eder. İslamdan başka din kalmaz. Arslanlar develerle, kaplanlar sığırlarla, kurtlar koyunlarla beraber dolaşıp otlarlar. Ve çocuklar yılanlarla oynar ve hiç biride diğerine zarar vermezler. O kırk sene yaşayacak ve ölecektir. Cenazesini müslümanlar kaldıracaktır.Ramuz el e-hadis, 191. sayfa, 5. hadis
10283 Yürümekte bulunduğum sırada semadan bir ses işittim. Bakışımı yukarı çevirdim. Hirada bana gelen melek, sema ile arz arasında bir kürsü üzerinde oturmuştu. Ondan korktum da hemen geri döndüm. "Beni örtün, Beni örtün" dedim. Allah Teala: "Ey örtülere bürünen; kalk, korkut, Rabbına tekbir getir, elbiseni temizle, şirkten uzaklaş" mealindeki ayetleri nazil etti. Ondan sonra vahiyler hıfz olundu. Ve peşi peşi sıra geldi.Ramuz el e-hadis, 246. sayfa, 8. hadis
11308 Hz. Musa (a.s.) Rabbi ile konuştuğu o günde, üzerinde softan elbise, yünden cübbe, yünden takke, yünden don ve ölü merkeb derisinden de ayakkabısı vardı.Ramuz el e-hadis, 337. sayfa, 8. hadis
12113 Bir kimsenin satın aldığı on dirhemlik elbisede bir dirhemi haram olsa, o elbise onun üzerinde bulundukça Allah onun namazını kabul etmez. (Yani hayrını görmez)Ramuz el e-hadis, 404. sayfa, 2. hadis
13237 Ya Ebu Zer, mescidde senin gözünde en yüksek adama bak. Dedi ki: "Baktım bir de ne göreyim üzerinde kıymetli bir elbise olan bir adam, dedim ki,u." Buyurdu ki, bir de mescidde en aşağı olan adama bak, Dedi ki; "Baktım bir de ne göreyim, üzerinde yırtık elbiseler olan bir adam, dedim ki şu." Buyurdu ki, Nefsim yed-I kudretinde Olana yemin ederim ki; kıyamet gününde Allah indinde şu yamalı adam onun gibi (güzel elbiseli olan) yer dolusu adamdan hayırlıdır.Ramuz el e-hadis, 492. sayfa, 12. hadis
14366

Ebû Cühayfe Vehb İbni Abdullah radıyallahu anh şöyle dedi:

Nebî sallallahu aleyhi ve sellem, Selmân ile Ebü’d-Derdâ’yı kardeş yapmıştı. Bu sebeple Selmân, Ebü’d-Derdâ’yı ziyaret ederdi. Bir ziyaret esnasında onun hanımı Ümmü’d-Derdâ’yı oldukça eskimiş elbiseler içinde gördü. Ona:

Bu halin ne? diye sorunca, kadın: Kardeşin Ebü’d-Derdâ dünya malı ve zevklerine önem vermez, dedi. O esnada Ebü’d-Derdâ eve geldi ve hazırlattığı yemeği Selmân’a ikram edip: Buyurun, yemeğinizi yiyin, ben oruçluyum, dedi. Selmân: Sen yemedikçe ben de yemem, diye karşılık verdi. Bunun üzerine Ebü’dDerdâ sofraya oturup yemek yedi. Gece olunca Ebü’d-Derdâ teheccüd namazı kılmaya hazırlandı. Selmân ona: Uyu dedi. Ebü’d-Derdâ uyudu, bir müddet sonra tekrar kalkmaya davrandı.Selmân yine: Uyu, diyerek onu kaldırmadı. Gecenin sonlarına doğru Selmân: Şimdi kalk, dedi ve her ikisi birlikte namaz kıldılar. Sonra Selmân, Ebü’dDerdâ’ya şöyle dedi: Senin üzerinde Rabbinin hakkı vardır, nefsinin hakkı vardır, ailenin hakkıvardır. Hak sahiplerinin her birine haklarını ver.

Sonra Ebü’d-Derdâ, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’ e gidip olup biteni anlattı. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem:

– “Selmân doğru söylemiş” buyurdu

Buhârî, Savm 51, Edeb 86.