Arama Sonuçları Hak nerede

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/26355-Hak-nerede

NoHadis MetniKaynak
7346 Biraz önce Cibril (a.s) Bana geldi ve: "İnnâ lillah ve innâ ileyhi râci'ûn" dedi. Ben de: "Evet, biz Allah'ınız ve ona dönücüyüz. Fakat ne sebeble böyle söyledin Ya Cibril?" dedim. Buyurdu ki: "Senin ümmetin, çok değil, Senden az bir zaman sonra fitneye düşecektir." Ben de: "Küfür fitnesi mi, yoksa dalalet fitnesi mi?" diye sordum. Buyurdu ki: "Bunların hepsi olacak." "Ben onlara Allah'ın kitabını bırakıyorum, bu fitne nereden doğar?" dedim. Dedi ki: "Allah'ın kitabını bırakmaları sebebiyle dalalete düşerler. Ve bu onların Uleması ve Umerası ile başlar. Umera halkın Haklarını kendilerine vermez ve aralarında kıtal vaki olur. Ulema da umeranın arzu ve heveslerine tabi olur ve onların dalalette devamlarına sebep olurlar. Sonra da bu hallerinden çekinmezler." Ben de: "Ya Cibril! Onlardan kurtulmak isteyen kimse ne ile kurtulur?" dedim. Buyurdu ki: "Çekinmek ve sabır etmekle ki, Hakları verilirse alırlar, verilmezse vazgeçerler"Ramuz el e-hadis, 10. sayfa, 9. hadis
7377 Allah'tan kork. Namazı dosdoğru kıl, zekatı ver. Beytullah'a hac ve umre yap, ana ve babana iyilik yap, yakınlarını ziyaret et, misafirine ikram et, emri bil marut nehy'i anil münker yap. Hak nerede ise sen de onunla beraber ol.Ramuz el e-hadis, 13. sayfa, 6. hadis
8630 Rıfk (mülâyim olmak) ve rıfk ile muamele etmek uğurluluk, şiddetle muamele etmek de uğursuzluktur. Cenabı Hak bir evin hayrını murad ettiğinde, onlara rıfk kapısını açar. Rıfk nerede bulunursa orasını zinetlendirir. Şiddet ise orası için leke olur.Ramuz el e-hadis, 100. sayfa, 3. hadis
9668 Benden sonra Hak, nerede olsa, Ömer İbni Hattab'ladır.Ramuz el e-hadis, 203. sayfa, 3. hadis
10226 Ne kötü kuldur o kul ki, kibirlendi ve Cenabı Hakkı unuttu. Ne kötü kuldur o kul ki, cebbarlık yaptı, haddi aştı ve Yüce Cebbarı unuttu. Ne kötü kuldur o kul ki, unuttu, oyalandı ve kabri hatırlamadı, tuğyan etti ve nereden gelip gittiğini de unuttu. Ne kötü kuldur o kul ki, din ile dünyayı avladı. Ne kötü kuldur o kul ki, dinini de şüpheli şeylerle bozdu. Ne kötü kuldur o kul ki, kendine tamah Hakimdir. Ne kötü kuldur o kul ki, nefis arzusu onu şaşırtır. Ve ne kötü kuldur o kul ki, hırs onu rezil eder.Ramuz el e-hadis, 242. sayfa, 6. hadis
10481 Bir kimse şu üç şeyi yaparsa imanın tadını tatar: Yalnız Allah'a kul olur ve "La ilahe illallah" der, gönül hoşluğu ile zekatını verir, şöyle ki: yaşlısını, zayıfını, hastasını, adisini değil, fakat malın ortasından verir. MuHakkak ki Allah, onun en güzelini sizden istemez. Lakin, en kötüsünü de emretmemiştir. Nefsini tezkiye eder. Denildi ki, "Nefsi tezkiye ne demektir?" Buyurdu ki: "Kişinin nerede olursa olsun, Allah'ın kendisi ile beraber olduğunu bilmesidir.Ramuz el e-hadis, 262. sayfa, 7. hadis
10759 Allah (z.c.hz)'leri Ebu Bekir (r.a)'e rahmet eyliye. Bana kızını verdi. Beni hicret yeri Medine'ye getirdi. Bilal'i malından azad etti. Bana İslamda faydalı olan mal, Ebubekir'in (r.a) Bana fayda veren malı oldu. Allah Ömer'e (r.a)'de Rahmet eyliye. Acı olsa da Hakkı söyler ve Hakkı söylemesi ona dost bırakmaz. Allah Osman'a (r.a) da Rahmet eyliye. Melekler ondan haya ederler. Tebük gazasında askeri techiz etti ve mescidimizi genişletti ki şimdi bizi alıyor. Allah Ali (r.a)'ye de Rahmet eyliye. Hak da onunladır. "Yarabbi nerede olursa olsun Hakkı ona döndür."Ramuz el e-hadis, 289. sayfa, 5. hadis
10957 Evlerinizde namaz kılın ve onları kabir haline getirmeyin. Benim evimi de bayram yeri edinmeyin. Bana Selat-ü Selam getirin. MuHakkak sizin selamınız, nerede olursanız olun, Bana ulaşır.Ramuz el e-hadis, 308. sayfa, 2. hadis
11134 Arkadaşı öldükten sonra geçen şu bir haftada onun namazından sonra bunun namazı nerede, amelinden sonra ameli nerede? MuHakkak ki onların arası gök ile yer arasındaki mesafe kadardır. (İki kişi ahiret kardeşi imiş. Birisi gazada diğeri de ondan bir hafta sonra evinde ölmüş. Onu da birincisinin derecesine kavuşturması için Allah'a dua et demişler. O zaman yukarıdaki hadis varid olmuştur.)Ramuz el e-hadis, 322. sayfa, 2. hadis
14385

el-Berâ ibn Âzib (R) şöyle demiştir: Rasûlullah (S) Me­dine'ye hicret edip geldiğinde onaltı yâhud onyedi ay Kudüs'teki Bey-tu'l-Makdis tarafına doğru namaz kıldırdı. Fakat her zaman kıblesinin Ka'be'ye karşı döndürülmesini arzu eder dururdu (ve bu arzusunu gökyüzüne bakarak Yüce Allah'a karşı izhâr eylerdi). Bunun üzeri­ne Yüce Allah: "Biz, yüzünü çok kere göğe doğru evirip çevirdiğini muHakkak görüyoruz. Şimdi seni her hâlde hoşnûd olacağın bir kıb­leye döndürüyoruz. (Namazda) yüzünü artık Mescidi Haram tarafı­na çevir. Siz de nerede bulunursanız yüzlerinizi o yana döndürünüz..." (ei-Bakara: 144) âyetini indirdi. Bu suretle kıble, Ka'be tarafına yöneltildi.

O gün sâhâbîlerden bir zât ikindi namazım Peygamber'le bera­ber Ka'be'ye doğru kılmıştı. Bu zât sonra (ertesi gün sabah vakti) Medîne'den çıktı ve Küba'da sabah namazı kılmakta olan bir Ensâr cemâatine uğradı. Bunların Kudüs'e doğru namaz kıldıklarım görünce, namâzdakilere: Peygamber'le beraber namaz kıldığını ve Peygamber'in Kabe'ye yöneltildiğini ve kendilerinin ikindi namazında rukû'da iken Ka'be'ye doğru döndüklerini şehâdet suretiyle haber verdi. Kubâ halkı da Şam'a doğru namaz kılarlarken Ka'be tarafına yönediler

el-Berâ ibn Âzib