Arama Sonuçları onlara ilim

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/2961-onlara-ilim

NoHadis MetniKaynak
7789 Bir muallimin önünde veya ilim meclislerinde oturduğunuzda, onlara yaklaşın ve birbirinize yakın oturun. Cahiliye ehlinin yaptığı gibi dağınık oturmayın.Ramuz el e-hadis, 41. sayfa, 8. hadis
8058 Kıyamet günü olduğunda Allah alimleri toplar ve onlara şöyle buyurur: "Ben sizin kalblerinize hikmeti, size azab etmek kasdı ile, tevdi etmiş değilim. Haydi Cennete giriniz."Ramuz el e-hadis, 58. sayfa, 13. hadis
8774 İbrahim (a.s.) lraklılar hakkında beddua etmek istedi. Allah buyurdu ki: "Yapma, Ben onlara ilim ve kalblerine merhamet verdim."Ramuz el e-hadis, 111. sayfa, 5. hadis
9450 Yarabbi Kureyş'e hidayet et. Zira onların alimi, arzı ilimle dolduracaktır. Yarabbi onlara (dünyevi) azabı tattırdığın gibi nimetini de tattır.Ramuz el e-hadis, 186. sayfa, 6. hadis
10305 İnsanları madenler halinde bulursunuz. Cahiliyette hayırlı olanları, eğer ilim sahibi olurlarsa, müslümanlıkta da hayırlı bulursunuz. Bu, hilafet meselesinde insanların en hayırlısını, halife olmazdan evvel, halifeliği en istemiyende bulursunuz. Kıyamet gününde, Allah yanında insanların en şerlisi o kimsedir ki, iki yüzlüdür. Şunlara bir yüzle, onlara bir başka yüzle gider.Ramuz el e-hadis, 248. sayfa, 8. hadis
10876 Yakında ilim taleb eden kimseler gelecek. Onları gördüğünüzde: "Allah'ın rasulunün tavsiyesi ile merhaba" deyin ve onlara istedikleri fetvayı(bilgiyi) verin.Ramuz el e-hadis, 300. sayfa, 11. hadis
10900 Benden sonra ümmetimden bir kavim gelir. Kur'an'ı okur, dini ilimlerden de malumatları olur. Şeytan onlara gelir: "Dünyalığınızı düzeltmek için hükümete sokulsanızya. Siz yine dininizde onlara uymazsınız." der. Nasıl çalıdan dikenden başka bir şey alınmazsa, onlara sokulmaktan günahtan başka birşey elde edilmez.Ramuz el e-hadis, 303. sayfa, 3. hadis
12855 Ümmetimden şu üç hasletten fazlasından korkmam:Malları çoğalır, birbirlerini çekemezler vuruşurlar. Kitab ilmini öğrenirler te'vile kalkarlar. Halbuki te'vilini Allah'dan başkası bilmez. (Aldıkları gibi amel etmeleri lazım) İlim sahiplerini görürler de, onlardan istifade etmezler ve onlara ehemmiyet vermezler.Ramuz el e-hadis, 462. sayfa, 8. hadis
13418 Allah (z.c.hz.) bu ilimle bir takım cemaati yükseltir ve onlara kılavuz ve rehber eder ve onlara hayırda uyulur. Onların asarı söylenir, ömürleri uzun olur, melaike dostluklarına heves eder ve kanatları ile onları siyanet ederler.Ramuz el e-hadis, 509. sayfa, 9. hadis
14237

Zirr İbni Hubeyş şöyle dedi;

Mestler üzerine nasıl mesh edileceğini sormak üzere Safvân İbni Assâl radıyallahu anh’ın yanına gitmiştim. Bana:

Zirr! Niçin geldin? diye sordu. Ben de: İlim öğrenmek için, deyince şunları söyledi: Melekler, ilim öğrenenlerden hoşlandıkları için onlara kanat gererler. Ben de: Büyük ve küçük abdestten sonra mestler üzerine nasıl mesh edileceğikafamı kurcaladı. Sen de Hz. Peygamber’in ashâbından olduğun için, onun bu konuda bir şey söylediğini duydun mu diye sormaya geldim, dedim. Safvân: Evet, duydum. Resûl-i Ekrem seferde bulunduğumuz zaman mestleri üçgün üç gece çıkarmamayı, büyük ve küçük abdest bozduktan, uyuduktan sonra bile mestlere meshetmeyi, ancak cünüp olunca mestleri çıkarmayı emrederdi, dedi. Onun sevgiye dair bir şey söylediğini duydun mu? diye sordum. Evet, duydum. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile bir sefere çıkmıştık. Biz onun yanındayken bir bedevî kaba sesiyle: Muhammed! diye bağırdı.

Hz. Peygamber de onun sesine yakın bir sesle:

“Gel bakalım”, dedi.

Bedevîye dönerek:

Yazıklar olsun sana! Hz. Peygamber’in huzurunda bulunuyorsun. Kıs sesini! Yüksek sesle bağırmanı Allah yasakladı, dedim.

Bedevî:

Vallahi sesimi kısmam, dedi ve Resûl-i Ekrem’e: Birilerini seven, ama onlarla beraber olacak kadar iyiliği bulunmayan kimse hakkında ne dersin? diye sordu.

Hz. Peygamber şöyle buyurdu:

“Bir kimse, kıyamet gününde, sevdikleriyle beraberdir.” Safvân İbni Assâl sözüne devamla dedi ki: Hz. Peygamber bu konuda uzun uzun konuştu. Hatta bir ara batı taraflarında bulunan bir kapıdan bahsetti. “Kapı yaya yürüyüşüyle kırk yıl veya yetmiş yıl (yahut râvinin hatırladığına göre süvari gidişiyle kırk veya yetmiş yıl) genişliğindedir”, buyurdu.

Şamlı muhaddislerden Süfyân İbni Uyeyne şöyle dedi:

Allah gökleri ve yeri yarattığı gün, bu kapıyı tövbe için açık olarak yaratmıştır. Güneş battığı yerden doğuncaya kadar o kapı kapanmayacaktır.
Tirmizî, Daavât 98. Ayr ca bk. Tirmizî, Tahâret, 71; Nesâî, Tahâret 97, 113;ı İbni Mâce, Fiten 32