| No | Hadis Metni | Kaynak |
| 7999 | Sizden biri bir amel yaptığında, onu layıkı veçhile yapsın. Amelin böyle yapılması, şayet bir musibete uğrarsa, kendisini teselli edici şeylerden olur. (Bir iş yaparken tedbir iyi alınmışsa, fena görünen neticeden dolayı insan kendine kabahat bulmayıp teselli olmuş olur.) | Ramuz el e-hadis, 55. sayfa, 5. hadis |
| 9229 | Kuldan Allah'ın ilk çekip aldığı şey, "Haya"dır. O zaman O gadab eder ve kul gadaba uğramış duruma gelir. Sonra kendisinden "Emaneti" alır. O zaman o kimse "hain ve hor" olur. Sonra ondan "Rahmeti" alır. O zaman da o kimse katı kalbli ve kaba olur. İşte o zaman onun boynundan islam bağını çözer. Artık o kimse, lanete uğramış ve lanetlenmiş şeytan olur. | Ramuz el e-hadis, 161. sayfa, 3. hadis |
| 9383 | Herhangi bir adam ki, (izin almadan) bir evin perdesini açıp içeri bakarsa, bu kimse haram işlemiş ve Cenabı hakk'ın hududuna tecavüz etmiş olur. Bu durumda ev sahibi onun gözünü çıkarsa bile kısas gerekmez. Fakat bir kimse perdesiz bir evin kapısından, içerdeki kadının bir yerini görse, kabahat ev sahibinindir. | Ramuz el e-hadis, 179. sayfa, 5. hadis |
| 10882 | İnsanlar üzerine bir zaman gelecek ki, Kur'an'ın merasimi ve müslümanlığın da adı kalacak. Onlar müslüman ismi alırlar, halbuki kendileri müslümanlıktan insanların en uzağıdırlar. Camileri süslü olur, hidayet bakımından ise viran olur. O zamanın alimleri, gök kubbesi altındaki alimlerin en şerlisi olup, fitne onlardan başlar ve yine onlara döner ( kabak da onların başına patlar.) | Ramuz el e-hadis, 301. sayfa, 4. hadis |
| 12933 | Perşembe günü hacamat olmayın. Zira kim o gün hacamat olur da başına hoşa gitmiyecek bir şey gelirse, kabahatı kendinde bulsun. | Ramuz el e-hadis, 468. sayfa, 13. hadis |
| 13529 | Efendimiz (s.a.v.) iri yapılı, azametli idi ve yüzü ayın ondördü gibi parlardı. Ortadan uzun, başı büyücek, saçı mutedil kıvırcık idi. Saçı bazen kulak yumuşağını geçer, rengi parlak, alnı geniş, kaşları ince ve gür idi. İki kaşı arasında bir damar gazab halinde kabarırdı. Burnu ince, hafif mukavves, sakalı sık, yanakları hafif, ağzı geniş, dişleri seyrek ve latif idi. Boynundan göbeğine hafif kıllı, boynu gümüş parlaklığında yapma bebek gibi, yapısı bedenlice ve endamlı idi. Göğsü karnı birdi. Göğsü geniş, omuzları açık, mafsalları ince, soyunduğunda bedeni nur gibi idi. Göğüs kemiğinden göbeğine kadar, tüyden ince bir hat bulunurdu. Meme ve karnında tüy yoktu. Kolları, omuzları ve göğsünün yukarı kısmı kıllı idi. Bilekleri uzun, avucu geniş, uzun saçları lüle gibi idi. El ve ayak parmakları etli, parmakları uzun, ayağının çukuru mutedil, üstü üzerinde su durmayacak derecede düzdü. Yürürken öne meyilli düz yürür, yürüyüşü mütevazı ve seri ve de yüksek bir yerden dökülen su gibi idi. Döndüğünde bütün vücudu ile dönerdi. Sükut halinde yere bakışı semaya nazarından fazla olurdu ve ekser bakışı mülahazalı idi. Yürürken ashabını önüne katardı. Karşılaşmada selamı ilk önce kendileri verirdi. | Ramuz el e-hadis, 520. sayfa, 8. hadis |