Arama Sonuçları eder tövbe

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/23673-eder-tovbe

NoHadis MetniKaynak
9132 Eğer siz, öküzlerin kuyruğuna yapışır, hilei şeriyeli alışveriş yapar ve cihadı da terkederseniz üzerinize öyle bir zillet verilir ki, Cihada dönmedikçe ve tövbe etmedikçe bundan kurtulamazsınız.Ramuz el e-hadis, 148. sayfa, 1. hadis
9158 Ben Allah üzerine şehaded ederim ki, hiç bir akıllı kimse yoktur ki, ayağı sürçsün de (Bir günah işlesinde) tövbe ettiğinde Allah onu afvetmesin. Tekrar işler, tekrar afvolunur. Tekrar işler tekrar afv olunur. Taki Cennete gidene kadar. (Akıldır insanı günahtan kurtaran. Akıldır insanı tövbe ettiren, Akılsız ise yaptığına hiç aldırış etmez. )Ramuz el e-hadis, 151. sayfa, 6. hadis
9321 Gıybetten sakının. Zira muhakkak ki gıybet, zinadan daha şiddetlidir. Adam zina eder ve tövbe eder de Allah onun tövbesini kabul eder. Gıybet sahibine gelince, gıybetini yaptığı kişi onu affetmedikçe, mağfiret olunmaz.Ramuz el e-hadis, 174. sayfa, 1. hadis
9415 Hangi bir adam ki islamdan çıkarsa, önce onu tövbeye davet et. ederse kabul et. tövbe etmezse boynunu vur. Hangi kadın ki islamdan dönerse onu tövbeye davet et. ederse kabul et, etmezse esir et.Ramuz el e-hadis, 182. sayfa, 6. hadis
9570 Günahtan tövbe eden günahsız gibidir. Günahı bırakmadan istiğfar eden, Allah'la alay ediyor demektir. Bir kimse müslüman birine eza ederse, bundan dolayı o adama, yerde biten hurma ağaçları kadar günah terettüp eder.Ramuz el e-hadis, 197. sayfa, 2. hadis
9983 Gıybet, zinadan daha şiddetlidir. Zina eden tövbe eder. Allah da onun tövbesini kabul eder. Fakat gıybet yapan, gıybet edilen tarafından affedilmedikçe, mağfiret olunmaz. (Gıybet edenin gıybet ettiği kimse ile helalleşmesi lazımdır.)Ramuz el e-hadis, 226. sayfa, 2. hadis
10183 Hicret iki türlüdür: İkisinden biri, senin günahları terketmendir. Diğeri ise Allah ve Resulüne hicret etmendir. Hicret, tövbenin kabulu devam ettikçe, kesilmez. Ve güneş garbtan doğuncaya kadar tövbe de makbul olmakta devam eder. Doğunca da, herkesin kalbi, içinde bulunduğu hal üzere mühürlenir ve insanlara amel kafi gelir. (İyi ise iyi, kötü ise kötü tarafa yazılır)Ramuz el e-hadis, 239. sayfa, 10. hadis
10754 Receb büyük bir aydır. Allah bu ayda hasenatı kat kat eder. Kim Receb'den bir gün oruç tutarsa, sanki bir sene oruç tutmuş gibi olur. Kim ondan yedi gün oruç tutarsa, ona Cehennem kapıları kapanır. Kim ondan sekiz gün oruç tutarsa, ona Cennetin sekiz kapası açılır. Kim ondan on gün oruç tutarsa, Allah ona istediğini verir. Kim ondan onbeş gün oruç tutarsa, semadan bir münadi şöyle seslenir: "Geçmişin affolundu. Amellere yeniden başla" Kim artırırsa Allah da onu artırır. Receb ayında Allah Teala Nuh (a.s)'ı gemiye bindirdi ve o, Receb ayını oruçlu geçirdi. Yanındakilere de oruç tutmalarını emretti. Onlarla gemi altı ay seyretti. Bunun sonu aşûre günüdür. Ve gemi "Cudi" dağına indirildi. O gün de Nuh (a.s) yanındaki insanlar ve hayvanlar hepsi, Aziz ve Celil olan Allah için, şükür olarak oruçlu idiler. Allah denizi, beni İsrail için aşûre gününde yardı. Ve yine Aşûre gününde Allah (z.c.hz)'leri Adem (a.s)'ın tövbesini ve Yunus (a.s)'ın şehrinin halkının tövbesinide kabul etti. İbrahim (a.s)'da o günde doğdu.Ramuz el e-hadis, 288. sayfa, 13. hadis
14226

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Bir kimsenin câmide cemaatle kıldığı namaz, işyerinde ve evinde kıldığı namazdan yirmi küsur derece daha sevaptır. Şöyleki bir kişi güzelce abdest alır, sonra başka hiçbir maksatla değil, sadece namaz kılmak üzere câmiye gelirse, câmiye girinceye kadar attığı her adım sebebiyle bir derece yükseltilir ve bir günahı bağışlanır. Câmiye girince de, namaz kılmak için orada durduğu sürece, tıpkı namaz kılıyormuş gibi sevap kazanır. Biriniz namaz kıldığı yerden ayrılmadığı, kimseye eziyet etmediği ve abdestini bozmadığı müddetçe melekler:

Allahım! Ona merhamet et!

Allahım! Onu bağışla!

Allahım! Onun tövbesini kabul et! diye ona dua ederler.”

Buhârî, Salât 87, Ezân 30, Büyû` 49; Müslim, Tahâret 12, Mesâcid 272. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Salât 48; İbni Mâce, Tahâret 6, Mesâcid 14
14229

Ebû Hüreyre radıyallahu anh, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken işittiğini söylemiştir:

“Vallahi ben günde yetmiş defadan fazla Allah’dan beni bağışlamasını diler, tövbe ederim.”

Buhârî, Daavât 3. Ayr ca bk. Tirmizî, Tefsîru sûre (47) bni Mâce, Edeb 57