Arama Sonuçları ki içlerinde

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/36084-ki-iclerinde

NoHadis MetniKaynak
7814 Üç kişi sefere çıktıklarında içlerinden birini emir yapsınlar.Ramuz el e-hadis, 43. sayfa, 2. hadis
8239 Cennet ehlinin en aşağı derecede olanının baş ucunda 10.000 hâdim, her hâdimin elinde farklı renkte altın ve gümüşten iki sahan ve içlerinde ayrı ayrı meyvalar vardır. En son yediğini de ilk iştaha ile yer ve bunlar misk şekline ter ve geğirti olarak çıkar. Bu Cennet ehli ufa ve büyük defi hacete gitmez ve onlarda sümkürmek de yoktur.Ramuz el e-hadis, 71. sayfa, 5. hadis
8393 Elbiseleriniz arasında beyaz olanını giyin. Zira içlerinde hayırlısı budur. Ölülerinizi de beyazla kefenleyin. En iyi sürme de ismittir. Onunla sürmelenin. Gözünüzü cilâlar, kirpiklerinizi uzatır.Ramuz el e-hadis, 81. sayfa, 12. hadis
8438 Allah (z.c.hz.) kullara nikmet (musibet) murad ettiğinde, çocuklar ölür, kadınlar doğurmaz ve içlerinde rahmete şayan bir kimse yoksa başlarına belâ gelir.Ramuz el e-hadis, 85. sayfa, 3. hadis
9394 Hangi müslüman ki bir din kardeşiyle musafaha eder ve içlerinde de birbirlerine bir kin olmaz ise, elleri henüz ayrılmadan, Cenabı Hak, her ikisinin de geçmiş günahlarını mağfiret eder. Gene bir kimse, içlerinde bir kin olmadan, müslüman kardeşine sevgi nazarı ile bakarsa, Allah onların geçmiş günallarını bağışlamadan hiç biri evine dönmez.Ramuz el e-hadis, 180. sayfa, 4. hadis
9396 Hangi kavim ki, içlerinde sabah ezanı okunursa, o ezan onlar için akşama kadar, Allah'ın azabından eman olur. İçlerinde akşam ezanı okunan kavime de, o ezan, ertesi günü sabahına kadar Allah'ın azabından eman olur.Ramuz el e-hadis, 180. sayfa, 6. hadis
10883 İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, camilerde onlardan binden fazla adam namaz kılacak da içlerinde hâzâ mümin bulunmayacak.Ramuz el e-hadis, 301. sayfa, 5. hadis
11467 Her şeyin bir ilerleyişi, bir geri gidişi vardır. Kabilenin hepsinin fakih oluşu, dinin ikbalinin alametidir. Öyle ki, o kabilede ancak bir veya iki cahil kimse bulunur. Kabilenin baştan başa cahil oluşu, dinin geri gidişi demektir. Öyle, içlerinde bir iki alim olur. Onlar da zelildir. Makhurdur. (Sözleri geçmez) Kendilerine taraftar ve yardımcı bulamazlar.Ramuz el e-hadis, 349. sayfa, 8. hadis
12357 Bir kavmi ziyaret eden kimse onlara imam olmasın. İçlerinden bir adam onlara imam olsun.Ramuz el e-hadis, 422. sayfa, 5. hadis
14228

Ebû Abdurrahman Abdullah İbni Ömer İbni’l-Hattâb radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinlediğini söylemiştir:

“Sizden önce yaşayanlardan üç kişi bir yolculuğa çıktılar. Akşam olunca, yatıp uyumak üzere bir mağaraya girdiler. Fakat dağdan kopan bir kaya mağaranın ağzını kapattı. Bunun üzerine birbirlerine:

— Yaptığınız iyilikleri anlatarak Allah’a dua etmekten başka sizi bu kayadan

hiçbir şey kurtaramaz, dediler.

İçlerinden biri söze başlayarak:

—Allahım! Benim çok yaşlı bir annemle babam vardı. Onlar yemeklerini yemeden çoluk çocuğuma ve hizmetçilerime bir şey yedirip içirmezdim. Birgün hayvanlara yem bulmak üzere evden ayrıldım; onlar uyumadan önce de dönemedim. Eve gelir gelmez hayvanları sağıp sütlerini annemle babama götürdüğümde, baktım ki ikisi de uyumuş. Onları uyandırmak istemediğim gibi, onlardan önce ev halkının ve hizmetkârların bir şey yiyip içmesini de uygun görmedim. Süt kabı elimde şafak atana kadar uyanmalarını bekledim. Çocuklar etrafımda açlıktan sızlanıp duruyorlardı. Nihayet uyanıp sütlerini içtiler.

Rabbim! Şayet ben bunu senin rızânı kazanmak için yapmışsam, şu kaya sıkıntısını başımızdan al! diye yalvardı. Kaya biraz aralandı; fakat çıkılacak gibi değildi.

Bir diğeri söze başladı:

—Allahım! Amcamın bir kızı vardı. Onu herkesten çok seviyordum. (Bir başka rivayete göre: Bir erkek bir kadını ne kadar severse, ben de onu o kadar seviyordum). Ona sahip olmak istedim. Fakat o arzu etmedi. Bir yıl kıtlık olmuştu. Amcamın kızı çıkıp geldi. Kendisini bana teslim etmek şartıyla ona 120 altın verdim. Kabul etti. Ona sahip olacağım zaman (bir başka rivâyete göre: Cinsî münasebete başlayacağım zaman) dedi ki: Allah’tan kork! Dinin uygun görmediği bir yolla beni elde etme! En çok sevip arzu ettiğim o olduğu halde kendisinden uzaklaştım, verdiğim altınları da geri almadım.

Allahım! Eğer ben bu işi senin rızânı kazanmak için yapmışsam, başımızdaki sıkıntıyı uzaklaştır, diye yalvardı. Kaya biraz daha açıldı; fakat yine çıkılacak gibi değildi.

Üçüncü adam da:

—Allahım! Vaktiyle ben birçok işçi tuttum. Parasını almadan giden biri dışında hepsinin ücretini verdim. Ücretini almadan giden adamın parasını çalıştırdım. Bu paradan büyük bir servet türedi. Birgün bu adam çıkageldi. Bana: —Ey Allah kulu! Ücretimi ver, dedi. Ben de ona:

—Şu gördüğün develer, sığırlar, koyunlar ve köleler senin ücretinden türedi, dedim. Adamcağız:

—Ey Allah kulu! Benimle alay etme, deyince, seninle alay etmiyorum, diye cevap verdim. Bunun üzerine o, geride bir tek şey bırakmadan hepsini önüne katıp götürdü.

Rabbim! Eğer bu işi sırf senin rızânı kazanmak için yapmışsam, içinde bulunduğumuz sıkıntıdan bizi kurtar, diye yalvardı. Mağaranın ağzını tıkayan kaya iyice açıldı; onlar da çıkıp gittiler.

Buhârî, Büyû` 98, İcâre 12, Hars ve’l-müzârea 13, Enbiyâ’ 53, Edeb 5; Müslim, Zikir 100