No | Hadis Metni | Kaynak |
8392 | Yeni giy, mahmud olarak yaşa, şehid olarak öl, Allah sana Dünyada ve ahirette gözbebeği (aydınlığı) ihsan etsin. (Efendimiz Hz. Ömer'e rast gelmiş, üzerinde beyaz gömlek varmış "Yeni mi, yıkanmış mı?" demiş ve bu hadis varid olmuştur.) | Ramuz el e-hadis, 81. sayfa, 11. hadis |
8453 | Allah (z.c.Hz.) Benim yüzümü Şam'a, arkamı Yemen'e verdi ve Bana dedi ki: "Ya Muhammed (s.a.s.), önündekini Sana ganimet, arkandakini meded ettim." İslâm artmaya devam eder, Şirk ve ehli azalmakta devam eder. Ve hatta iki kadın korkmadan Havrâ'ya kadar gider. Ve nefsim yed-i kuretinde Olana yemin ederim ki, din gökteki yıldız gibi şereflenmedikçe Dünya yıkılmaz. | Ramuz el e-hadis, 86. sayfa, 2. hadis |
8494 | Allah (z.c.Hz.) mü'min kuluna belâyı yetiştirmeyi deruhde eder. Bir babanın evlâdına hayır yetiştirmek istemesi gibi. Ve yine onu, bir hastaya yemek perhizi yaptırıldığı gibi, Dünyadan korur. | Ramuz el e-hadis, 89. sayfa, 11. hadis |
8508 | Allah (z.c.Hz.) bir kulu, kıyamet gününde öyle ayıblar ki, bütün komşuları, akraba ve onu tanıyanlar: "Eyvah, sen de adamsın ha. Bunların hepsini Allah'a karşı yaptın ha. Halbuki Dünyada iyi görünürdün" derler. (Günahını, Allah'tan haya ederek saklarsa onda ümid var) | Ramuz el e-hadis, 90. sayfa, 13. hadis |
8538 | Allah (z.c.Hz.) her kaba, haris ve mütekebbir olan kimseye ve çarşılarda da sesi çok çıkanlara buğz eder. Bu adamın gecesi leş, gündüzü merkeb gibidir. Dünya için bilir, ahiret içinse anlamaz. | Ramuz el e-hadis, 92. sayfa, 11. hadis |
8552 | Allah (z.c.Hz.) Dünyada insanlara âzab edenlere kıyamette âzab eder. | Ramuz el e-hadis, 93. sayfa, 11. hadis |
8553 | Allah (z.c.Hz.) bir kimseye ahiret niyeti üzerine Dünyayı verir, ama, Dünya niyeti üzerine ahireti vermekten çekinir. | Ramuz el e-hadis, 93. sayfa, 12. hadis |
8554 | Allah (z.c.Hz.) bir fasıkın Dünyada övülmesine gabad eder. (Öyle ki arşı alâ titrer) | Ramuz el e-hadis, 93. sayfa, 13. hadis |
8856 | Cennet ehli Cennetteki makamlarına yerleşir ve Cuma'dan Cuma'ya Allah'ı ziyarete giderler. Onlara Arşı Rahman aşikâr olup, Allah'ı görürler. Bu Cennet bahçelerinden birinde olur. Ve herkes derecesine göre bir minbere yerleşir. En aşağısının yerleri misk tepelerindedir. Ve bunlar kendi hallerini diğerlerinden aşağı görmezler. Soruldu ki: "Rabbimizi görecek miyiz?" Buyurudu ki: "Evet, ayın 14'üncü gününde görülmesinde, ya da güneşin görülmesinde nasıl hilâf yoksa, (veya bunları nasıl izdihamsız görüyorsanız) öyle Rabbinizi göreceksiniz." Allah (z.c.Hz.) onlara ayrı ayrı muhatap olur. Ve hatta bazılarına Dünyadaki bazı sözlerini hatırlatır. Kul: "Yarabbi mağfiret etmemiş miydin?" der. Allah: "Ettim de onunla buraya geldin" buyurur. O esnada iki bulut öyle güzel kokular serper ki, kimse böylesini görmemiştir. O zaman Allah Tealâ buyurur ki: "Haydi kalkın ikram edeceğim şeylerin başına." O zaman kalkıp cennetin çarşılarına gelirler. Bu çarşılarda aklın tasavvur edemiyeceği şeyler vardır. Orada ne para verilir, ne de yüklenilir. Sadece emredilir. İşte orada biz birbirimizle karşılaşacağız. Derecesi üstün olanların elbisesi başka olur. Ve birinin gözüne bu ilişince kendi elbisesi de derhal fevkalâde olur. Çarşılardan yerimize döneriz. Ailelerimiz: "Başka bir şekilde güzelleşip geldiniz" derler. Biz de deriz ki: "Tabii güzelleşip gelmek hakkımızdır. Zira Rabbımızı ziyaretten geliyoruz." | Ramuz el e-hadis, 118. sayfa, 8. hadis |
8878 | Allah (z.c.Hz.) üzerine, Dünyaya ait yükselttiği şeyi düşürmek haktır. | Ramuz el e-hadis, 122. sayfa, 2. hadis |