Arama Sonuçları içilir de

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/19159-icilir-de

NoHadis MetniKaynak
7413 Kardeşinize mukabelede bulunun. Ona bereketle dua edin. Zira bir kimsenin yemeği yenir, içeceği içilir de sonra ona bereketle dua edilirse işte bu misafirleri tarafından ona bir mukabeledir.Ramuz el e-hadis, 15. sayfa, 13. hadis
9801 Rehin hayvana nafakası mukabilinde binilir de, sütü de içilir.Ramuz el e-hadis, 211. sayfa, 10. hadis
9802 Rehine binilir de içilir de.Ramuz el e-hadis, 211. sayfa, 11. hadis
12143 Bir adam bir köledeki hissesini azad etse, ve malı da diğer hisseleri ödeyecek kadar varsa o köleye adil bir değer biçilir ve diğer ortaklara hisseleri verilerek köle tamamiyle azad olunur. Yoksa azad olunan kadar azad olur.Ramuz el e-hadis, 406. sayfa, 9. hadis
13285 Ey Selman, Her yenen ve içilen şeyin içine kanı olmıyan hayvan düşerse, böyle şey yenir, içilir. Onunla abdest te alınır.Ramuz el e-hadis, 497. sayfa, 4. hadis
14259

Ebû Abdullah Habbâb İbni Eret radıyallahu anh şöyle dedi:

Hırkasını başının altına yastık yapmış Kâbe’nin gölgesinde dinlenirken Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e (müşriklerden gördüğümüz işkencelerden) şikâyette bulunduk ve :

Bize yardım dilemeyecek, Allah’a bizim için dua etmeyecek misiniz? dedik. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle cevap verdi: “Önceki ümmetler içinde bir mü’min tutuklanır, kazılan bir çukura konulurdu. Sonra da bir testere ile başından aşağı ikiye biçilir, eti-kemiği demir tırmıklarla taranırdı. Fakat bütün bu yapılanlar onu dininden döndüremezdi. Yemin ederim ki Allah mutlaka bu dini hâkim kılacaktır. Öylesine ki, yalnız başına bir atlı, Allah’tan ve sürüsüne kurt saldırmasından başka hiç bir şeyden endişe etmeksizin San’a’dan Hadramut’a kadar emniyetle gidecektir. Ne var ki, siz sabırsızlanıyorsunuz.”

Buhârî’nin bir başka rivayetinde ifade, “Peygamber aleyhisselâm hırkasına bürünmüştü. Bizler müşriklerden çok işkence görüyorduk” şeklindedir.

Buhârî, Menâkıb 25. Ayrıca bk. Buhârî, İkrâh 1, Menâkıbu’l-ensâr 29, Ebû Dâvûd, Cihâd 97