Arama Sonuçları rüku bir

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/42417-ruku-bir

NoHadis MetniKaynak
7457 Uhud, Cennet rukünlerinden bir rukündur.Ramuz el e-hadis, 18. sayfa, 7. hadis
7714 Namaza kalktığın zaman tekbir al. Sonra Kur'an'dan sana kolay geleni oku, sonra rükû'a varınca bütün uzuvların sükun buluncaya kadar ellerini dizlerinin üzerinde sabit tut. Sonra başını kaldırdığında bütün uzuvların eski haline dönünceye kadar doğrul. Sonra secdeye vardığında bütün kemiklerin tam sükuna erinceye kadar otur. Sonra ordan kalkınca bütün kemiklerin yerlerine gelinceye kadar sabit ol. Sonra bunun aynını yap. Sonra namazın ortasında oturduğun zaman itmi'nan bulup, sol ayağını yere yay. Sonra teşehhüdde bulun. Sonra kıyama kalktığında namazı bitirinceye kadar benzer şekilde (yaparsın.)Ramuz el e-hadis, 36. sayfa, 9. hadis
7762 bir kimse abdest aldığında, abdestini güzelce alır, sonra namaza kalkar ve o namazın rükû'unu, secdelerini ve ondaki kıraati tam olarak yerine getirirse, namazı ona: "Sen beni muhafaza ettiğin gibi Allah da seni muhafaza etsin" der. Sonra o namaz, bir ziya ve nur ile semaya yükseltilir ve o namaz için semanın kapıları açılır. Kul abdestini güzel almaz, rükû, secde ve kıraatını tam yapmazsa, namazı ona: "Sen beni zayi ettiğin gibi Allah da seni zayi etsin." der. Sonra o namaz, üzerinde bir zulmet olduğu halde semaya yükseltilir. Lakin semanın kapıları açılmaz. Sonra o namaz eski bir elbise gibi dürülür ve sahibinin yüzüne vurulur.Ramuz el e-hadis, 39. sayfa, 15. hadis
7904 Sizden biri rükua vardığında ellerini dizleri üzerine koysun. Sonra mafsallarındaki bütün kemikler sükunet buluncaya kadar beklesin. Ve üç defa tesbih getirsin. Esasen insanın bedeninde üçyüz otuz üç kemik ve üçyüz otuz üç damar Allah'ı tesbih ederler. Secdeye vardığında da üç defa tesbih etsin. Zira o kimsenin bedenindeki bütün kemik ve damarlar yine aynı şekilde tesbih eder.Ramuz el e-hadis, 48. sayfa, 11. hadis
9892 "Namaz üç bölüktür: Abdest bir bölüğü, rüku bir bölüğü secde de bir bölüğüdür. Bu üçüne dikkat edenin diğer akşamı da kabul edilir. Eğer bunlara dikkat etmezse, hem bunlar, hem de diğerleri red olunur.Ramuz el e-hadis, 218. sayfa, 9. hadis
10791 İbadete tamaın iyi, Allah artırsın. Fakat bir daha yapma. (birgün Hz. Ebu Bekir (r.a) safa girmeden rükua gitmişti)Ramuz el e-hadis, 292. sayfa, 6. hadis
12284 bir kimse beş vakit farz namaza rüku, sücud, abdest ve vakitlerine riayet ederek devam eder ve bunun Allah indinde bir hak (farz) olduğunu bilirse Cennete girer (Veya Cennet ona vacib olur buyuruldu). Diğer bir rivayette de: "O Cehenneme haram kılınır" buyuruldu)Ramuz el e-hadis, 416. sayfa, 12. hadis
12891 İmamdan evvel hareket etmeyin. Tekbir alınca alın. "Veleddâllîn" deyince "amin" deyin. rüku edince rüku edin, "Semiallahu limen hamideh" deyince "Allahümme Rabbena ve lekel hamd" deyin ve imamdan evvel başınızı kaldırmayın.Ramuz el e-hadis, 465. sayfa, 12. hadis
13589 bir kimsenin leh veya aleyhinde dua yapmak istediklerinde (namazda) rükudan kalkınca dua ederlerdi.Ramuz el e-hadis, 524. sayfa, 8. hadis
14320

Ebû Abdullah Huzeyfe İbnü’l-Yemân radıyallahu anhümâ şöyle dedi:

bir gece Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in arkasında namaz kıldım. Bakara sûresini okumaya başladı. Ben içimden herhalde yüz âyet okuyunca rükû eder, dedim. O yüz âyetten sonra da okumaya devam etti. Ben yine içimden bu sûre ile namazı bitirecek, dedim. O yine devam etti. Bu sûreyi bitirip rükû eder dedim, etmedi. Nisâ sûresi’ne başladı; onu da okudu. Sonra Âl-i İmrân sûresi’ne başladı; onu da okudu. Ağır ağır okuyor, tesbih âyetleri gelince tesbih ediyor, dilek âyeti gelince dilekte bulunuyor, istiâze âyeti geçince Allah’a sığınıyordu. Sonra rükûa gitti. “Sübhâne rabbiye’l-azîm (büyük rabbimi tenzîh ederim)” demeye başladı. Rükûu da aşağı-yukarı ayakta durduğu kadar uzun oldu. Sonra “semiallâhu limen hamideh, rabbenâ leke’l-hamd (Allah, kendisine hamd edeni duyar, hamd yalnız sanadır ey rabbimiz)” dedi ve kalktı. Hemen hemen rükûuna yakın uzunca bir süre ayakta durdu. Sonra secdeye vardı ve “sübhâne rabbiye’l-a’lâ (yüce rabbimi tenzih ederim)” dedi. Secdesini de aşağı-yukarı kıyâmı kadar uzattı.”

Müslim, Müsâfirîn 203