Arama Sonuçları helal kıldı

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/39369-helal-kildi

NoHadis MetniKaynak
9305 Sizden biri koltuğuna yaslanmış durumda iken "Doğrusu Allah, şu Kur'an'da neyi haram kıldı ise ondan başka şeyin haram kılınmadığını" mı zanneder? Biliniz ki, Ben Allah'a yemin ederim ki, muhakkak ki Ben emrettim, nasihat ettim ve nehyettim. Bir takım şeylerden ki, onlar Kur'an kadardır yahud daha fazladır. Şüphesiz Aziz ve Celil olan Allah, onlar size kendi üzerlerine düşeni verdikleri müddetçe, kitap ehlinin evlerine, kendilerinin izni olmadan girmenizi, kadınlarını dövmenizi ve meyvalarını yemenizi, size helal kılmadı.Ramuz el e-hadis, 172. sayfa, 1. hadis
9689 helal, Allah'ın kitabında helal ettiği, Haram da Allah'ın kitabında haram kıldığı şeydir. Sükut ettikleri de affettiğidir.Ramuz el e-hadis, 204. sayfa, 7. hadis
9929 Beyti tavaf etmek namazdır. Lakin Allah onda konuşmayı helal kıldı. Ancak konuşan kimse hayırdan başka bir şey konuşmasın.Ramuz el e-hadis, 220. sayfa, 16. hadis
10830 Ben ve duası kabul olunmak şanından olan her Peygamber, şu yedi sınıf insana lanet etmiştir: Allah'ın kitabına ilavede bulunan. Allah'ın kaderini tezkib eden. Allah'ın haram kıldığını helal sayan. Ehli beytim hakkında Allah'ın haram kıldığını helal sayan. Sünnetimi küçümseyerek terk eden. Ganimette hak gözetmeyen. Mevkiini suistimal ederek, Allah'ın aziz ettiğini zelil ve zelil ettiğini aziz eden.Ramuz el e-hadis, 296. sayfa, 1. hadis
13070 Benden bir şeyi saklamayın. Zira Ben Allah'ın kitabında helal kıldığından başkasını helal kılmam ve Allah'ın kitabında haram kıldığından başkasını da haram kılmam.Ramuz el e-hadis, 479. sayfa, 9. hadis
13266 Ey insanlar, Allah Teala kitabını Peygamberlerin lisanı üzere indirdi. helalini helal, haramını haram kıldı. Peygamberlerinin lisanı üzerine indirdiği kitabında helal kıldıkları kıyamete kadar helaldir. Peygamberinin lisanı üzerine indirdiği kitabındaki haram kıldıkları da kıyamete kadar haramdır.Ramuz el e-hadis, 495. sayfa, 8. hadis
14276

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Allah’ın salât ve selâmı üzerlerine olsun, önceki peygamberlerden biri düşmanla savaşmaya (cihada) çıktı. (Hareketinden önce) ümmetine şöyle seslendi:

Bir hanımla evlenmiş olup onunla henüz gerdeğe girmemiş olan, yaptığı evin henüz çatısını çatmamış olan, gebe koyun veya deve alıp yavrulamasını bekleyen kimse peşime düşmesin! Bu sözleri söyledikten sonra yola çıktı. İkindi sularında (düşman) yurduna vardı. Güneşe hitâben: Sen de ben de emir kuluyuz dedi; sonra:

Allah’ım onun batmasını geciktir, diye dua etti.

Bunun üzerine orayı fethedinceye kadar güneşin batması geciktirildi. (Nihayet) ganimetler bir araya getirildi. Onları yakmak için gökten ateş indi fakat yakmadı. Bunun üzerine Peygamber:

İçinizde ganimetten mal aşırmış olanlar var. Haydi her kabileden bir temsilci benimle tokalaşıp bîat etsin! dedi.

Tokalaşma esnasında bir kişinin eli peygamberin eline yapıştı. O zaman Peygamber:

İhânet eden sizdedir. Derhal senin kabilene mensup kişiler gelip bana bîat etsinler! dedi.

Bîat esnasında iki ya da üç kişinin eli peygamberin eline yapıştı. Bu defa onlara:

Aşırılmış olan mal sizde! dedi.

Adamlar, sığır kafasına benzer altından yapılmış bir baş getirdiler. Peygamber onu öteki ganimetlerin içine koydu. Ateş de hepsini yaktı, kül etti. Zira ganimet bizden önce hiç bir peygamber (ve ümmetin)e helâl değildi. Allah Teâlâ zaaf ve aczimizi bildiği için onu bize helâl kıldı.”

Buhârî, Humus 8; Müslim, Cihâd 32