Arama Sonuçları oda onu

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/28338-oda-onu

NoHadis MetniKaynak
8594 Habâisin (kötülüklerin) hepsi bir odaya konup kapısı kapandı, kilitlendi. Anahtarı içki oldu. Kim ki içki içer, o kapıyı açar ve içine düşer.Ramuz el e-hadis, 97. sayfa, 2. hadis
9944 Alim iki türlüdür: Bir alim vardır ki ilmi ile Allah'ı kasdeder. onu paraya değişmez. Tamaan almaz. Bir alim de vardır ki, ilmi ile dünyayı kasteder. onu paraya değişir, Tamaan alır. İlmini Allah'ın kullarından esirger. Böylesine, Allah, kıyamet gününde ateşten gömlek giydirir. Ve meleklerden bir melek onun hakkında şöyle nida eder: "Haberiniz olsun. İşte şu filan oğlu filandır ki, Allah ona dünyada ilim verdi de, oda onu paraya karşılık sattı. Tamah etti." İnsanların hepsi oradan ayrılıncaya kadar bu nida devam eder gider. Sonra da Allah ona dilediğini yapar.Ramuz el e-hadis, 221. sayfa, 13. hadis
12750 Ne güzel evdir müslümanın girdiği, içinde hamam bulunan ev. Zira oraya girdiğinde Allah'dan Cenneti ister, ateşten Allah'a sığınır. Ve ne fenadır mü'minin girdiği evde nikah odası. onu dünyaya bağlar, ahireti unutturur.Ramuz el e-hadis, 452. sayfa, 9. hadis
14306

Ebû Sirve’a (veya Serve’a) Ukbe İbni Hâris radıyallahu anh şöyle dedi:

Bir keresinde Medine’de Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in arkasında ikindi namazı kılmıştım. Resûlullah selâm verip namazı bitirdi ve sür’atle yerinden kalktı, safları yararak hanımlarından birinin odasına gitti. Cemaat, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in bu telaşından endişe ettiler. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem kısa sürede döndü, kendisinin bu acele davranışından dolayı meraklanmış olduklarını gördü ve şöyle buyurdu:

odamızda birazcık altın -veya gümüş- olduğunu hatırladım da beni hayırda acele etmekten alıkoymasını istemedim ve derhal dağıtılmasını emrettim.”

Buhârî, Ezân 158, el-Amel fi’s-salât 18; Nesâî, Sehv 104 Buhârî’nin bir başka rivayetinde bu ifade şu şekildedir:

odada, sadaka (olarak dağıtılacak) bir miktar altın -veya gümüş bırakmıştım. onun gece evde kalmasını uygun görmedim.” Buhârî, Zekât 20

Buhârî, Ezân 158, el-Amel fi’s-salât 18; Nesâî, Sehv 104