Arama Sonuçları men dendir

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/34339-men-dendir

NoHadis MetniKaynak
8132 Yemen halkı, kadınları ve omuzlarında çoukları ile size geldiklerinde, bilin ki onlar Bendendir ve Ben de onlardanım.Ramuz el e-hadis, 63. sayfa, 11. hadis
9001 Ye'cüc ve Me'cüc Adem (a.s.)'ın sulbündendir. Şayet onlar insanlar üzerine gönderilirse insanların yaşayışlarını ifsad ederler. Onlardan hiç kimse geride bin veya daha fazla zürriyet bırakmadıkça ölmez. O Ye'cüc ve Mec'cücün arkasından üç ümmet daha olacaktır. Te'fil, Te'ris ve mensek.Ramuz el e-hadis, 134. sayfa, 2. hadis
9076 Zekatı vermeniz, İslamiyetinizin kemalindendir.Ramuz el e-hadis, 141. sayfa, 2. hadis
9515 İman Yemenlidir. Onlar Bendendir ve Bana kavuşacaklardır. Mesafe uzaktır. Yakında size yardımcı olmak için gelecekler. Onlara hayırlı olmanızı emrediyorum.Ramuz el e-hadis, 193. sayfa, 2. hadis
9955 Acve (bir hurma nevi) Cennettedir ve onda zehire karşı şifalık vardır. Küm'e (yenen bir mantar) "men" dendir. (men: Beni İsraile Tih sahrasında ikram olunan şey) Suyu da göze şifadır.Ramuz el e-hadis, 222. sayfa, 8. hadis
10030 Mantar "'men'" (Beni İsraile inzal olunan nimet) dendir. Ve suyu da göze şifadır.Ramuz el e-hadis, 229. sayfa, 3. hadis
10031 Kem'e (mantar) Allah Tealanın Beni İsraile indirdiği "men'dendir. Suyuda göze şifadır.Ramuz el e-hadis, 229. sayfa, 4. hadis
10203 Namazda vesvese dindendir ve açık imandandır. Hemen hemen hiç bir mümini şaşmaz.Ramuz el e-hadis, 240. sayfa, 13. hadis
10468 Üç şey bir adamda olmazsa o, ne Bendendir, ne de Allah'dan! Cahilin cehlini karşılayacak olan Hilm, Halk ile geçim temin eden güzel ahlak, insanı masiyetten men edecek verağ.Ramuz el e-hadis, 261. sayfa, 2. hadis
14397

Bize Şu'be tahdîs etti ki, Ebû Cemre Nasr ibnu İmrân ed-Dab'î şöyle demiştir: İbn Abbâs (R) beni kendi serîri üzerine otur­turdu. O bana şöyle derdi: Abdu'1-Kays elçileri (Bahreyn tarafların­dan) Rasûlullah'ın huzuruna geldikleri zaman:

—  "Hey'et kimlerdendir?" diye sordu. Onlar:

—  Biz Rabîa kabîlelerindeniz, dediler. Rasûlullah (S):

—  "Hoş geldiniz! Allah sizi utandırmasın, pişman etmesin!" buyurdu.

Bunun üzerine onlar:

— Yâ Rasûlallah! Seninle bizim aramızda kâfir olan Mudar ka­bileleri vardır. O hâide bize kestirme birşey emret de, o sebeble biz­ler cennete girelim ve onu arkamızda kalanlarımıza haber verelim! dediler.

Bu arada Rasûlullah'a içkileri de sordular. Rasûlullah onları dört şeyden nehyetti ve dört şeyi de emretti: Onlara yalnız Allah'a îmân ile emrettikten sonra:

—  "Yalnız Allah'a îmân etmek ne demektir, bilir misiniz?" di­ye sordu.

Onlar:

— Allah ve Rasûlü en iyi bilendir! dediler. Rasûlullah:

—  "Ortaksız ve yalnız olarak Allah'tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed'in Allah 'in Rasûlü olduğuna şehâdet etmek, namazı kılmak, zekâtı vermek -râvî dedi ki: Zannederim ki, burada rama­zân orucu da vardır-, ganimetlerden beşte birini vermenizdir" buyur­du.

Ve onları dört şeyden: Dubba'dan, hantem'den, muzeffet'ten ve nakîr (denilen kaplara hurma yâhud üzüm şırası koymak)dan neh­yetti. Bazen İbn Abbâs'm "Muzeffet" yerine "Mukayyer" dediği de vardır.

Rasûlullah:

— "Bunları ezberleyin ve bunları gerinizde bıraktığınız kavim ve kabilelerinize tebliğ ediniz!" buyurdu

İbn Abbâs