Arama Sonuçları Zira ikisi

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/1891-Zira-ikisi

NoHadis MetniKaynak
7547 Seni iki kişi aynı zamanda davet etmişlerde kapısı sana yakın olana icabet et. Zira kapısı yakın olan, komşuluk bakımından sana daha yakındır. İkisinden biri daha önce çağırmış ise önceden çağırana icabet et.Ramuz el e-hadis, 24. sayfa, 11. hadis
9325 Siz, çalgı ve şarkı dinlemekten sakınınız. Zira o ikisi, suyun sebzeyi bitirmesi gibi, kalbde nifakı yeşertir.Ramuz el e-hadis, 174. sayfa, 5. hadis
9651 Kafa çukurundan hacamat unutkanlık getirir. Bundan sakının "La ilahe illallah" deyin ve çokça istiğfar getirin. Zira bu ikisi dünyaya zillete karşı eman ve ahirette ise Cehennemden siperdir.Ramuz el e-hadis, 202. sayfa, 3. hadis
10292 Hac ve umreyi peşi peşi sıra yapın. Zira o ikisi fakirlik ve günahları, demirci ocağının, demir, altın ve gümüşün kirini giderdiği gibi giderir. Haccı mebrurun Cennetten başka karşılığı yoktur.Ramuz el e-hadis, 247. sayfa, 5. hadis
11607 Sizin hayırlınız ahireti için dünyasını, dünyası için de ahiretini terkeden kimse değildir. İkisinden de hissesine sahip olmalıdır. Zira dünya ahirete ulaştırıcı bir vasıtadır. İnsanlara da yük olmayınız. (Yar olmak, bar olmamak)Ramuz el e-hadis, 363. sayfa, 10. hadis
12580 Bir kimse Allah'a ve ahiret gününe inanırsa ailesini hamama göndermesin. Ve bir kimse Allah'a ve ahiret gününe inanırsa içki içilen sofraya oturmasın. Bir kimse Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsa yanında mahremi olmayan bir kadınla yanlız kalmasın. Zira o ikisinin üçüncüsü şeytan olur.Ramuz el e-hadis, 439. sayfa, 6. hadis
13387 Namazınızda şeytan sizinle oynar. Kim namaz kılar da tek mi çift mi kıldığını bilmezse iki secde ile secde yapsın. Zira bu ikisi namazın tamamlanmasıdır.Ramuz el e-hadis, 507. sayfa, 2. hadis
14479

Cennetle müjdelenen on sahâbîden biri olan
Ebû İshâk Sa’d b. Vakkâs (ra) anlatıyor:
Veda Haccı senesinde Resûlullah, ağır hastalığım sebebiyle beni ziyarete
geldi. Ben:
–Yâ Resûlallah, hastalığımın ne kadar ilerlediğini görüyorsun. Ben zengin
biriyim ve bir kızımdan başka da mirasçım yok. Malımın üçte ikisini sadaka
olarak dağıtayım mı, dedim.
–Hayır, öyle yapma, buyurdu.
–Yarısını vasiyet edeyim, dedim. Peygamber yine:
–Hayır, dedi.
–Yâ Resûlallah, malımın üçte birini vasiyet edeyim mi, dedim.
–Evet, üçte biri yeterlidir, hatta üçte biri bile çoktur; Zira mirasçılarını zengin
olarak bırakman, onları halka el açacak bir hâlde fakir bırakmandan daha
hayırlıdır. Allah rızasını gözeterek eşinin ağzına koyduğun lokmaya varıncaya
kadar, onlar için yaptığın her türlü harcamadan dolayı sevap kazanırsın,
buyurdu. Bunun üzerine:
–Yâ Resûlallah, ashâb seninle Medine’ye dönerken ben Mekke’de kalacak
mıyım, diye sordum. Resûl-i Ekrem:
–Mekke’de kalmayacaksın, daha yaşayacak ve Allah rızası için iyi şeyler
yapmaya muvaffak olacak ve yükseleceksin. Allah’ın seni uzun ömürlü
kılmasını dilerim. (Senin fetihlerinle) Müslümanlar fayda görsün ve inkârcılar
zarara uğrasın. Yâ Rabbi, ashâbımın hicretlerini tamamla ve onları geriye
çevirme. Asıl zavallı olan Sa’d b. Havle’dir, buyurdu.
Mekke’de öldüğü için Resûlullah ona hep acırdı.
(

B1295 Buhârî, Cenâiz, 36; M4209 Müslim, Vasiyye, 5
14318

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Kuvvetli mü’min, (Allah katında) zayıf mü’minden daha hayırlı ve daha sevimlidir. (Bununla beraber) her ikisinde de hayır vardır. Sen, sana yararlı olan şeyi elde etmeye çalış. Allah’dan yardım dile ve asla acz gösterme. Başına bir şey gelirse, “şöyle yapsaydım, böyle olurdu” diye hayıflanıp durma. “Allah’ın takdiri bu, O, ne dilerse yapar” de. Zira “eğer şöyle yapsaydım” sözü şeytanı memnun edecek işlerin kapısını açar.”

Müslim, Kader 34. Ayrıca bk. İbni Mâce, Mukaddime 10.