Arama Sonuçları edilen din

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/4742-edilen-din

NoHadis MetniKaynak
7935 Benden bir hadis duyduğunuzda kalbleriniz onu kabul ediyor, tüy ve ciltlerinize yumuşak geliyor ve onu size yakın görüyorsanız bu takdirde Ben o hadise sizden daha yakınım. Ama siz gene, benden nakledilen bir hadis duyarsanız ki, kalbleriniz onu inkar eder, tüy ve cildiniz ondan nefret eder ve kendinizden uzak görürseniz , bilin ki ben o söze sizden en uzak olandan daha uzağım.Ramuz el e-hadis, 50. sayfa, 13. hadis
10247 Mizanda en ağır gelen şu beş kelime: "Subhanellahi Velhamdülillahi velâ ilâhe illallâhu vallahu ekber" ve kendinden evvel ölen salih evlad sebebiyle beklediği ecir, gıpta edilen şeylerdendir.Ramuz el e-hadis, 243. sayfa, 13. hadis
10757 (Sizden biri hasta olursa kendisi veya din kardeşi şu duayı okusun): "Semada ismi takdis edilen, emri yerde gökte dinlenen Rabbimiz! Rahmetini gökte olduğu gibi yerde de kıl. Günahlarımızı ve hatalarımızı affeyle. Muhakkak ki Sen temizlerin, tabiblerin Rabbısın, Bize Rahmetinden Rahmet, bu ağrı üzerine şifa hazinenden şifa buyur." derse Allah'ın izni ile iyileşir.Ramuz el e-hadis, 289. sayfa, 3. hadis
10878 Üzerinize öyle bir zaman gelecek ki, o vakitte şu üç şeyden daha hayırlı bir şey olmayacak: "Helal para, kendisi ile ülfet edilen din kardeşi, amel edilen bir sünnet.Ramuz el e-hadis, 300. sayfa, 13. hadis
14332

Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:

“Allah’ın yardımı erişip fetih gerçekleşince...” âyeti indikten sonra Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem kıldığı her namazda mutlaka “Rabbimiz, seni tenzih ederim, seni hamd ile anarım. Allahım! Beni bağışla ...” derdi. Buhârî, Ezân 123, 139; Megâzî 5, Tefsîru sûre (110), 1; Müslim, Salât 219, 220

Buhârî’nin Sahîh’i (Ezân 139, Tefsîru sûre (110), 2) ile Müslim’in Sahîh’inde (Salât 217) Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edilen bir başka hadis de şöyledir:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem rükû ve secdelerinde:

“Allahım! Seni tenzîh ederim. Rabbimiz! Sana hamdederim. Allahım! Beni bağışla!” duasını pek sık tekrarlardı. Bu sözüyle o, Kur’an’a imtisal (ve âyeti fiilen tefsir) ederdi.

Müslim’in rivayetinde de (Salât 218) şöyle denilmektedir:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem vefatından önce, “Seni hamdinle tesbih ve tenzih eder, bağışını diler, tövbe ederim” duasını sık sık tekrar ederdi.

Hz. Âişe diyor ki:

Ey Allah’ın Resûlü! Yeni yeni söylediğinizi duyduğum bu cümleler nedir?diye sordum. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem: “Ümmetimle ilgili olarak benim için bir işaret tayin edilmiştir. Onu gördüğüm zaman bu kelimeleri söylerim. Bu işaret, Nasr sûresi’dir” buyurdu.

Yine Müslim’in bir başka rivayetinde (Salât 220), bu husus şöyle yer almaktadır:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, “Ben Allah’ı ulûhiyet makamına yakışmayan sıfatlardan tenzih eder ve O’na hamdederim” sözlerini sık sık söyler olmuştu.” Hz. Âişe diyor ki:

“Sübhânallah ve bi hamdihî, estağfirullah ve etûbü ileyh” sözlerini görüyorum ki, pek sık söylüyorsun?” dedim.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem:

“Rabbim bana ümmetim içinde bir alâmet göreceğimi bildirdi. Onu gördüğümden bu yana “sübhânellah ve bi hamdihî estağfirullah ve etûbu ileyh” sözünü çok söylerim. Ben o alâmeti, Mekke’nin fethine işaret eden “Allah’ın yardımı ulaşıp Fetih gerçekleşince ve insanların grup grup Allah’ın dinine girdiklerini gördüğünde Rabbini hamd ile tesbih et ve O’ndan mağfiret dile. Çünkü Allah tövbeleri çok çok kabul edendir” (meâlindeki Nasr) sûresi’nde gördüm,” buyurdu.

Müslim, Salat 220