No | Hadis Metni | Kaynak |
9464 | Ebdallar altmış kişidir. Onlar sözü çok derinleştirmezler. Bid'at sahibi değildirler. Batıl ve günah sözlere dalmazlar. Ve ucub sahibi de değildirler. Onlar nail oldukları bu dereceye çok namaz kılmak, çok oruç tutmak ve sadaka vermekle ulaşmamışlardır, lakin nefislerinin cömertliği, kalblerinin selameti, insanlara yaptıkları nasihatler sayesinde elde etmişlerdir. Ey Ali (r.a) onlar ümmetimin içinde kibrit-i ahmerden daha azdır. | Ramuz el e-hadis, 187. sayfa, 9. hadis |
10199 | (Kur'an'daki) "Vürûd" (cehenneme) duhuldür. İyi olsun, kötü olsun ona girmiyen kalmaz. Yalnız mümine, serin ve selamet olur. Hz. İbrahim (a.s)'a (ateşin serin) olduğu gibi. Öyleki müminlerin soğukluğundan Cehennem bağırır (müminin nuru onu yener). Bundan sonra Allah, takva ehlini kurtarır, zalimleri ise orada yüzüstü bırakır. | Ramuz el e-hadis, 240. sayfa, 9. hadis |
10909 | Ümmetimin sonunda bir takım kavimler olur ki, camilerini süsler, kalblerini ise viran ederler. Onlardan birisi dinine vermediği ehemmiyetten fazlasını elbisesine verir. Bunlar, dünyaları selamet oldu mu, ahiret işini kaale almazlar. | Ramuz el e-hadis, 304. sayfa, 1. hadis |
13730 | Hilali gördüğünde şöyle dua ederlerdi: "Allahım onu bizim için emniyet, iman, selamet, islam ve bir de Senin sevip razı olduğun şeye muvaffakiyetimiz için vesile kıl. Bizim de, senin de ey hilal, Rabbimiz Allah'tır." | Ramuz el e-hadis, 534. sayfa, 1. hadis |