Arama Sonuçları yok diyen

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/28756-yok-diyen

NoHadis MetniKaynak
10083 Medine taybedir. Onun yol ve geçitlerinden hiçbiri yoktur ki, orada kılıcını çekmiş melekler bulunmasın. Onlar Medine'ye Deccal'ı ebediyen sokmazlar.Ramuz el e-hadis, 233. sayfa, 9. hadis
10453 Şu üç şey imanın esasındandır: "La ilahe illallah" diyenden el çekmek. Biz bunu diyene bir günahı sebebiyle, küfür isnad edemeyiz ve bir amelinden dolayı da islamiyetten çıkaramayız. "Cihad" Bu, Allah (z.c.hz) lerinin Beni baas etmesinden itibaren, deccal ile olan harbine kadar devam edecektir. Cihada alimin adaleti de, zalimin zulmu de mani olamaz. (Yani başımızdakier zalim. Ben onun bayrağı altında harp edemem yok) "Kaderin hepsine" (Hayır ve şerrin Allah'tan olduğuna)" iman etmek.Ramuz el e-hadis, 259. sayfa, 11. hadis
10963 İki sınıf vardır ki, onların İslamiyetten nasipleri yoktur. Murciye ve Kaderiye. (Kaderiye: Allah'dan hayır gelir, şer gelmez diyen. Murciye: İman, itikattan ibarettir. Amel yok diyen.)Ramuz el e-hadis, 308. sayfa, 8. hadis
10966 Ümmetimden iki sınıfın İslamiyetten nasibi yoktur: Mürciye ve kaderiye. Denildi ki: "Mürciye nedir?" Buyurdu ki: "İman sözden ibarettir, amel değildir, diyenlerdir. Denildi ki: "Kaderiye nedir?" Buyurdu ki: "Şer takdir edilmemiştir, diyenlerdir."Ramuz el e-hadis, 308. sayfa, 11. hadis
11861 "Lâ ilâhe illallahu Vallâhu Ekber" diyen hiç bir kul yoktur ki, Allah onun dörtte birini Cehennemden azad etmesin. Şayet iki defa söylerse tamamını Cehennemden azad eder.Ramuz el e-hadis, 384. sayfa, 11. hadis
11868 Sabah namazını kılıpta döneceği zaman yedi kere: "Lâ havle velâ kuvvete illâ billah. Ve lâ hîylete ve la ihtiyâle ve lâ mencee velâ melcee minellâhi illâ ileyh" diyen hiç bir kul yoktur ki, ondan yetmiş bela def olmasın.Ramuz el e-hadis, 385. sayfa, 7. hadis
11936 Cuma günü imam hutbe okurken konuşanın misali, kitap taşıyan merkebe benzer. Yanındakine sus diyenin de cuması yoktur.Ramuz el e-hadis, 391. sayfa, 6. hadis
14447

Habbâb ibn Eret (R) şöyle demiştir: Ben Câhiliyet dev­rinde bir kılıç yapıcı kimse idim. Benim Âs ibn Vâil üzerinde bir ala­cağım vardı. Bir gün alacağımı tahsil etmek üzere ona geldim. O bana:

— Sen Muhammed'e küfretmedikçe sana borcumu vermem, dedi. Ben de:

— Allah senin canını alıp sonra sen diriltilmedikçe ben Muham­med'e küfretmem, dedim.

Bu defa o:

— Öyle ise ben ölünceye, sonra diriltilinceye, (âhiretle) bana mal ve oğul, kız verilinceye kadar sen beni bırak da, sana borcumu orada vereyim, dedi.

Bunu müteâkib şu âyetler indi: "(Şu) âyetlerimizi inkâr eden ve 'Bana elbette mal ve evlâd verilecektir diyen adamı gördün mü? O gayba mı vâkıf, yoksa Rahman olan Allah nezdinde bir ahid mi edin­miş? - Hayır, Öyle değil. Biz onun söyleyegeldiği sözü yazar, azabını da uzattıkça uzatırız. Onun söyler olduğuna biz mîrâsçı olacağız ve o bize tek başına gelecektir" (Meryem: 77-80)

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 43