No | Hadis Metni | Kaynak |
7373 | Dünyayı ehline terkediniz. Zira kim ki dünyadan, kendisine yetecek olandan fazlasını alacak olursa, farkına varmadan ölüm sebebini almış olur. | Ramuz el e-hadis, 13. sayfa, 2. hadis |
7573 | Müezzin ezan okuduğu zaman şeytan mescidden sür'atle çıkar, müezzin sükut edince de geri döner. Müezzin kamet alınca, şeytan sesli bir şekilde yellenerek yine mescidden çıkar, sükut edince tekrar döner de namazda bulunan müslüman kişi ile nefsi arasına girer. Böylece o şahıs namazını fazla mı, yoksa noksan mı kıldı bilemez olur. Sizden biriniz böyle bir durumla karşılaştığında, otururken, selam vermeden önce, iki secde yapsın ve sonra selam versin. | Ramuz el e-hadis, 26. sayfa, 7. hadis |
8157 | Bir baba veya anne, evladına hoşnudluk ifade eden bir bakışla baksa, onun bu bakışı, o evlad için bir insan azad etmiş olmasına denk olur. Denildi ki: "Ya Resulallah üçyüz altmış defa baksa da mı?" Buyurdu ki: "Allahuekber." (Allah bundan fazlasına da kadirdir) | Ramuz el e-hadis, 65. sayfa, 1. hadis |
8637 | Selâm, Allah'ın isimlerinden bir isimdir. Arza sunulmuştur. Aranızda Selâmı ifşa ediniz. Bir adam bir kavme selâm verdiğinde, alırlarsa verenin kazancı, alanlardan daha fazla olur. Şayet o Selâmı almazlarsa onu daha hayırlı bir kavim alır. (Melekler) | Ramuz el e-hadis, 100. sayfa, 10. hadis |
8768 | İblis, su üzerinde tahtını kurar. Askerlerini etrafa gönderir. Onların fitnesi en fazla olanını kendisine yaklaştırır. Askerlerden biri gelir: "Birine şöyle, böyle yaptım" der. O da: "Sen bir şey yapmadın" diye çıkışır. Bir diğeri de: "Ben bir adamın hanımı ile arasını açtırasıya kadar onu terk etmedim." der. İblis onu yanına yaklaştırır: "İşte aradığım sensin" der. | Ramuz el e-hadis, 110. sayfa, 9. hadis |
9305 | Sizden biri koltuğuna yaslanmış durumda iken "Doğrusu Allah, şu Kur'an'da neyi haram kıldı ise ondan başka şeyin haram kılınmadığını" mı zanneder? Biliniz ki, Ben Allah'a yemin ederim ki, muhakkak ki Ben emrettim, nasihat ettim ve nehyettim. Bir takım şeylerden ki, onlar Kur'an kadardır yahud daha fazladır. Şüphesiz Aziz ve Celil olan Allah, onlar size kendi üzerlerine düşeni verdikleri müddetçe, kitap ehlinin evlerine, kendilerinin izni olmadan girmenizi, kadınlarını dövmenizi ve meyvalarını yemenizi, size helal kılmadı. | Ramuz el e-hadis, 172. sayfa, 1. hadis |
9422 | Ey insanlar! Sanki bu dünyada ölüm bizim için değil de bizden başkasına yazılmış. Hak da sanki başkasına vacib gibi imiş. Bize göre -az miktardaki- ölüleri götürüyoruz. Komşuya götürüyormuş gibi. (Evleri kabirleri imiş gibi) Miraslarını yiyoruz. Sanki biz ölmiyecekmişiz gibi. Ne mutlu o kimseye ki, kendi ayıbı onu meşgul eder de, başkasının ayıbını görmez. Ne mutlu o kimseye ki, kendi nazarında kendini hor görür de başkasına noksanlık atfetmez. Meskenete düşmeden Allah için tevazu eder ve helalinden kazandığı malı infak eder. Düşkün ve miskin kimseleri hoş tutar. Fıkıh ve Hikmet ehli ile düşüp kalkar. Ne mutlu o kimseye ki, kendini hor görür. Kazancı helal gidişi salih olur ve kimseye bir zararı dokunmasın diye dikkat eder ve insanlardan uzlet eder. Ne mutlu o kimseye ki, ilmi ile amel eder. Malının fazlasını infak eder, sözünün fazlasını ise tutar. | Ramuz el e-hadis, 183. sayfa, 5. hadis |
9620 | Cuma, imamı olan her köye vacibtir. O köyde imamla beraber dört kişiden fazla adam olmasa dahi. | Ramuz el e-hadis, 200. sayfa, 3. hadis |
9812 | Zühd, Allah'ın sevdiğini sevmen, Allah'ın sevmediğini de sevmemen ve dünyanın helalinin de haramı gibi sana ağır gelmesidir. (Hacetinden fazla helali). Zira, dünyanın helali hesab, haramı ise azabdır. Zühd, kendi nefsine merhametin gibi, bütün müslümanlara da merhamet etmen, haram sözden kaçındığın gibi faydasız sözden de kaçınman, çok kokmuş bir ölüden kaçtığın gibi, çok yemekten de kaçman, dünyanın servet ve zinetinden ateşten kaçar gibi kaçman ve dünyada emelini kısa tutmandır. İşte Zühd dediğin de budur. | Ramuz el e-hadis, 212. sayfa, 3. hadis |
10274 | (Akrâ, Peygamberimiz (s.a.v)'e "hac her sene mi veya bir hac mı? diye sordu) Bir keredir. fazlasını yapmak nafiledir. | Ramuz el e-hadis, 245. sayfa, 12. hadis |