Arama Sonuçları yetmiş peygamber

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/41797-yetmis-peygamber

NoHadis MetniKaynak
9300 Evet, nefsim yed-i kudretinde Olana yemin ederim ki, hiç şüphesiz orada çok güzel bir su vardır. Ve muhakkak ki Allah dostları peygamberlerin havuzlarına gelir. Allah Teala, ellerinde ateşten değnekler olan yetmiş bin melek gönderir de onlar kafirleri peygamberlerin bu havuzlarından kovarak uzaklaştırırlar.(peygamber (s.a.v) den Allah Teala'nın huzurunda durulduğunda orada su var mıdır diye sorulduğunda bu hadis varid oldu.)Ramuz el e-hadis, 171. sayfa, 3. hadis
9775 Sadık ve salih Rüya peygamberliğin (asarından bir eserdir) yetmiş altı cüz'ünden bir cüzdür.Ramuz el e-hadis, 210. sayfa, 1. hadis
10559 İftarı acele, sahuru geç yapmak ve teşehhüdde parmağını kaldırmak peygamberliğin yetmiş cüzünden biridir.Ramuz el e-hadis, 272. sayfa, 1. hadis
10746 Salih müslümanın rüyası, peygamberliğin yetmiş cüzünden biridir.Ramuz el e-hadis, 288. sayfa, 5. hadis
10953 Mescid'i Havf'de (minada) yetmiş peygamber namaz kıldı. Onlardan birisi Musa (a.s.) dır ki, sanki Ben onu, üzerinde katvânî iki aba olduğu halde, Şemua kabilesinin ağzına liften yular vurulmuş develerinden bir deve üzerinde, ihramlı olarak ve iki saç örgüsü ile görüyor gibiyim.Ramuz el e-hadis, 307. sayfa, 12. hadis
11087 Kabağa devam edin. Zira o, aklı artırır ve baş ağrısına da iyidir. Mercimeğe de devam edin. Zira yetmiş peygamber onun için dua etmiştir.Ramuz el e-hadis, 318. sayfa, 10. hadis
11729 Allah (z.c.hz.) hiç bir peygamber göndermedi ki, onun ümmeti içinde, peygamberlerine karşı ümmetin işini karıştıran kaderiye ve murciye taifesi bulunmasın. Agah olun, muhakkak Allah Teala kaderiye ve murciye taifesine yetmiş peygamberin lisanı ile lanet etmiştir.Ramuz el e-hadis, 373. sayfa, 5. hadis
12140 Bir kimse bir müslümana bir sözle yardım etse, veya onun için bir adım yürüse, Allah onu kıyamette peygamberler ve Resullerle emin olarak haşr eder ve buna karşılık kendisine, Allah yolunda öldürülmüş yetmiş şehid sevabı verilir.Ramuz el e-hadis, 406. sayfa, 6. hadis
12552 Bir kimse Allahın ve peygamberin zimmetinde olan bir muahidi (muahadeli bir kimseyi) katletse, Allah'ın zimmetini ayak altına almış demektir. Cennetin kokusunu bile koklayamaz. Halbuki onun kokusu yetmiş yıllık mesafeden duyulur.Ramuz el e-hadis, 437. sayfa, 3. hadis
14237

Zirr İbni Hubeyş şöyle dedi;

Mestler üzerine nasıl mesh edileceğini sormak üzere Safvân İbni Assâl radıyallahu anh’ın yanına gitmiştim. Bana:

Zirr! Niçin geldin? diye sordu. Ben de: İlim öğrenmek için, deyince şunları söyledi: Melekler, ilim öğrenenlerden hoşlandıkları için onlara kanat gererler. Ben de: Büyük ve küçük abdestten sonra mestler üzerine nasıl mesh edileceğikafamı kurcaladı. Sen de Hz. peygamber’in ashâbından olduğun için, onun bu konuda bir şey söylediğini duydun mu diye sormaya geldim, dedim. Safvân: Evet, duydum. Resûl-i Ekrem seferde bulunduğumuz zaman mestleri üçgün üç gece çıkarmamayı, büyük ve küçük abdest bozduktan, uyuduktan sonra bile mestlere meshetmeyi, ancak cünüp olunca mestleri çıkarmayı emrederdi, dedi. Onun sevgiye dair bir şey söylediğini duydun mu? diye sordum. Evet, duydum. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile bir sefere çıkmıştık. Biz onun yanındayken bir bedevî kaba sesiyle: Muhammed! diye bağırdı.

Hz. peygamber de onun sesine yakın bir sesle:

“Gel bakalım”, dedi.

Bedevîye dönerek:

Yazıklar olsun sana! Hz. peygamber’in huzurunda bulunuyorsun. Kıs sesini! Yüksek sesle bağırmanı Allah yasakladı, dedim.

Bedevî:

Vallahi sesimi kısmam, dedi ve Resûl-i Ekrem’e: Birilerini seven, ama onlarla beraber olacak kadar iyiliği bulunmayan kimse hakkında ne dersin? diye sordu.

Hz. peygamber şöyle buyurdu:

“Bir kimse, kıyamet gününde, sevdikleriyle beraberdir.” Safvân İbni Assâl sözüne devamla dedi ki: Hz. peygamber bu konuda uzun uzun konuştu. Hatta bir ara batı taraflarında bulunan bir kapıdan bahsetti. “Kapı yaya yürüyüşüyle kırk yıl veya yetmiş yıl (yahut râvinin hatırladığına göre süvari gidişiyle kırk veya yetmiş yıl) genişliğindedir”, buyurdu.

Şamlı muhaddislerden Süfyân İbni Uyeyne şöyle dedi:

Allah gökleri ve yeri yarattığı gün, bu kapıyı tövbe için açık olarak yaratmıştır. Güneş battığı yerden doğuncaya kadar o kapı kapanmayacaktır.
Tirmizî, Daavât 98. Ayr ca bk. Tirmizî, Tahâret, 71; Nesâî, Tahâret 97, 113;ı İbni Mâce, Fiten 32