Arama Sonuçları tek elde

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/23561-tek-elde

NoHadis MetniKaynak
7293 Amelde ittika ediniz. Muhakkak sizin geçmişteki günahlarınız mağfiret olundu. ( Bu hadisi Peygamberimiz (s.a.s.) bir hac ibadetinden sonraki tavaf esnasında buyurmuşlardır.)Ramuz el e-hadis, 6. sayfa, 1. hadis
9019 Siz mansur ve muzaffer olacaksınız. İsabetli yol üzerindesiniz. Siz ganaime, şarkla garbın futuhatına erişeceksiniz. Sizden herhangi biriniz buna ulaşırsa, Allah'tan korksun. (Takvayı elden bırakmasın) Emr-i bil maruf, nehy-i anil münker yapsın ve sılai rahimde bulunsun. Akrabalık bağlarını birleştirsin. Kim kasten Bana yalan isnad ederse ateşteki yerine hazırlansın.Ramuz el e-hadis, 136. sayfa, 5. hadis
10207 Yukarı el aşağıdaki elden hayırlıdır. Efradı ailenden vermeye başla. Sadakanın yarısı varlıktan verilendir. (Sebebi gözü kalmış olmamak ve gözünde büyümemek). Kim ki (dünyevi hususta) istiğna ederse, Allah onu müstağni (ihtiyaçsız) kılar. Kim ki elini gözünü ötekinden berikinden çekerse Allah da ona iffet ihsan eder.(Gönül zenginliği ve afıflık nefisle mücadeleden olur)Ramuz el e-hadis, 241. sayfa, 4. hadis
11165 Burunda diyet, tam olursa, "ceze'a"dan beş yaşına girmiş yüz deve, tek elde elli, tek ayakta elli, tek gözde elli deve, kafa kemiği açılmışsa can diyetinin üçte biri, karnın yarılmasında can diyetinin üçte biri, münakkalede (kemik hariç baş yarılmasında) onbeş, muadelede (baş yarılmasında) beş, dişte beş, her parmakta onar deve vardır.Ramuz el e-hadis, 325. sayfa, 7. hadis
14228

Ebû Abdurrahman Abdullah İbni Ömer İbni’l-Hattâb radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinlediğini söylemiştir:

“Sizden önce yaşayanlardan üç kişi bir yolculuğa çıktılar. Akşam olunca, yatıp uyumak üzere bir mağaraya girdiler. Fakat dağdan kopan bir kaya mağaranın ağzını kapattı. Bunun üzerine birbirlerine:

— Yaptığınız iyilikleri anlatarak Allah’a dua etmekten başka sizi bu kayadan

hiçbir şey kurtaramaz, dediler.

İçlerinden biri söze başlayarak:

—Allahım! Benim çok yaşlı bir annemle babam vardı. Onlar yemeklerini yemeden çoluk çocuğuma ve hizmetçilerime bir şey yedirip içirmezdim. Birgün hayvanlara yem bulmak üzere evden ayrıldım; onlar uyumadan önce de dönemedim. Eve gelir gelmez hayvanları sağıp sütlerini annemle babama götürdüğümde, baktım ki ikisi de uyumuş. Onları uyandırmak istemediğim gibi, onlardan önce ev halkının ve hizmetkârların bir şey yiyip içmesini de uygun görmedim. Süt kabı elimde şafak atana kadar uyanmalarını bekledim. Çocuklar etrafımda açlıktan sızlanıp duruyorlardı. Nihayet uyanıp sütlerini içtiler.

Rabbim! Şayet ben bunu senin rızânı kazanmak için yapmışsam, şu kaya sıkıntısını başımızdan al! diye yalvardı. Kaya biraz aralandı; fakat çıkılacak gibi değildi.

Bir diğeri söze başladı:

—Allahım! Amcamın bir kızı vardı. Onu herkesten çok seviyordum. (Bir başka rivayete göre: Bir erkek bir kadını ne kadar severse, ben de onu o kadar seviyordum). Ona sahip olmak istedim. Fakat o arzu etmedi. Bir yıl kıtlık olmuştu. Amcamın kızı çıkıp geldi. Kendisini bana teslim etmek şartıyla ona 120 altın verdim. Kabul etti. Ona sahip olacağım zaman (bir başka rivâyete göre: Cinsî münasebete başlayacağım zaman) dedi ki: Allah’tan kork! Dinin uygun görmediği bir yolla beni elde etme! En çok sevip arzu ettiğim o olduğu halde kendisinden uzaklaştım, verdiğim altınları da geri almadım.

Allahım! Eğer ben bu işi senin rızânı kazanmak için yapmışsam, başımızdaki sıkıntıyı uzaklaştır, diye yalvardı. Kaya biraz daha açıldı; fakat yine çıkılacak gibi değildi.

Üçüncü adam da:

—Allahım! Vaktiyle ben birçok işçi tuttum. Parasını almadan giden biri dışında hepsinin ücretini verdim. Ücretini almadan giden adamın parasını çalıştırdım. Bu paradan büyük bir servet türedi. Birgün bu adam çıkageldi. Bana: —Ey Allah kulu! Ücretimi ver, dedi. Ben de ona:

—Şu gördüğün develer, sığırlar, koyunlar ve köleler senin ücretinden türedi, dedim. Adamcağız:

—Ey Allah kulu! Benimle alay etme, deyince, seninle alay etmiyorum, diye cevap verdim. Bunun üzerine o, geride bir tek şey bırakmadan hepsini önüne katıp götürdü.

Rabbim! Eğer bu işi sırf senin rızânı kazanmak için yapmışsam, içinde bulunduğumuz sıkıntıdan bizi kurtar, diye yalvardı. Mağaranın ağzını tıkayan kaya iyice açıldı; onlar da çıkıp gittiler.

Buhârî, Büyû` 98, İcâre 12, Hars ve’l-müzârea 13, Enbiyâ’ 53, Edeb 5; Müslim, Zikir 100