No | Hadis Metni | Kaynak |
7662 | Sizden birisi, bir kadın veya erkek hizmetçi veya bir hayvandan fayda gördüğü zaman, elini onun alnına koyup bereketle dua etsin ve şöyle desin: "Allahım, bunun hayrını ve tabiatının hayırlı tarafını Senden niyaz ederim ve Allahım onun şerrinden ve tabiatının şerrinden Sana sığınırım." Eğer aldığı hayvan deve ise eliyle devesinin hörgücünü tutsun (gene bereketle dua etsin.) | Ramuz el e-hadis, 32. sayfa, 15. hadis |
9242 | İnsanların hayırlıları ile şerlilerini size haber vereyim mi? İnsanların hayırlıları öyle kimselerdir ki; ölüm, atının sırtında, yahud devesinin üzerinde veyahutta ayaklarının üzerinde iken, ona gelinceye kadar Allah yolunda çalışır. İnsanların şerlisi ise; o kimsedir ki, hakikaten facir ve çok cüretkardır. Allah'ın kitabını okur da, onun buyruklarından hiç birine uymaz. | Ramuz el e-hadis, 163. sayfa, 3. hadis |
9639 | Binekli hacının devesinin her adımına, Harem sevabı ile, bir sevap ve yaya gelenin her adımına ise yetmiş sevab verilir. (Harem sevabının bir tanesi yüz bin sevaptır) | Ramuz el e-hadis, 201. sayfa, 5. hadis |
11266 | Sana Ali (r.a.) hüküm verdi. Lakin her bir yumurtaya bir gün oruç veya bir miskin doyurarak da fidye verilebilir. (Hac esnasında adamın birinin devesi, deve kuşu yumurtası kırmış. Hz. Ali (r.a) fidye olarak bir deve yavrusu kesmesini hüküm kılmıştı.) | Ramuz el e-hadis, 334. sayfa, 3. hadis |
11299 | Onu bağla da sonra tevekkül et.( Bir kimse, devesini salıverip de mi tevekkül edeceğini sorduğunda bu hadis varid olmuştur.) | Ramuz el e-hadis, 336. sayfa, 13. hadis |
11403 | Allah (z.c.hz.) kulun tevbesi sebebiyle, sizden birisinin vâsi bir çölde kaybettiği devesini ansızın bulmasından doğan sevincinden daha fazla sevinç duyar. | Ramuz el e-hadis, 344. sayfa, 8. hadis |
12496 | Bir Kimse Allah yolunda evinden çıksa da ölse veya öldürülse, veya atı veya devesi onu tepse veya onu haşerat ısırsa yahut ta döşeğinde Allah'ın dilediği herhangi bir şekilde ölse, o şehittir ve onun için Cennet vardır. | Ramuz el e-hadis, 432. sayfa, 2. hadis |
13874 | Atına "Mürteciz" derlerdi. devesine "Kusva", katırına, "Düldül" merkebine de "Ufeyr" derlerdi. Zırhına "Zâtül füdul" ve kılıcına da "Zülfikar" denilirdi. | Ramuz el e-hadis, 543. sayfa, 17. hadis |
13886 | Efendimiz (s.a.v)'in bir kılıcı vardı. Kabzası ve kınının ucu gümüş işlemeli idi. Ayrıca gümüşten halkaları vardı, ismine "Zülfikar" denilirdi. Ok ve yayı vardı, ismine "Zessedat" denirdi. Ok mahfazası vardı, ismine "Zelcuma" denirdi. Bakır işlemeli bir zırhı vardı, ona "Zatül fudul" denirdi. Kargısı vardı, "Enneb'âü" denirdi. Kalkanı vardı, "Zagan" denirdi. Al bir atı vardı, adına "Mürtecis" denirdi. Yağız bir atı vardı, ona "Sekıb" denirdi. Bir eğeri vardı, ona "raac" adı verilirdi. Boz bir katırı vardı, ona "Düldül" denirdi. Bir devesi vardı, "Kusva" denilirdi. Bir merkebi vardı, ona "Yafur" denirdi. bir yaygısı vardı, "kez" denilirdi. Bir harbisi vardı ona "Nemr" denirdi. Bir ibriği vardı, ona "Sadr" adı verilirdi. Bir aynası vardı, ona "Midelle" adı verilirdi. Bir makası vardı, ona "Câmi' " denilirdi. Beyaz bir çubuğu vardı, ona da "Memşûk" denilirdi. | Ramuz el e-hadis, 544. sayfa, 10. hadis |
13899 | devesinin ismi "Azbâ" katırının ismi "Şehbâ", merkebinin ismi "Ya'fûr", Cariyesinin isme "Hadıra" idi | Ramuz el e-hadis, 545. sayfa, 7. hadis |