Arama Sonuçları o isteği

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/12999-o-istegi

NoHadis MetniKaynak
7363 Ümmetim üzerine şirk ve gizli şehvetten korkarım. Denildi ki: "Ya Resulallah, ümmetin Senden sonra şirk eder mi?" Buyurdu ki: "Evet, ama onlar ne güneşe, ne aya, ne taşa ve ne de puta taparlar. Lakin onlar insanlara amellerle riyakarlık yaparlar. Gizli şehvete gelince: onlardan biri oruçlu olarak sabahlar, sonra ona, hevai arzularından bir şehvet arız olur. Ve isteğine uyarak orucunu terk eder.Ramuz el e-hadis, 12. sayfa, 5. hadis
8220 Dört gece gündüz, dört gündüz de gece gibidir. Allah, o günlerde and verenin isteğini geri çevirmez. İnsanları mağfiret eder ve onlar bu günlerde bol ihsana nail olurlar. Bunlar: Kadir gecesi, Kurban arefesi, Beraat gecesi, Cuma gecesi ve günleridir.Ramuz el e-hadis, 69. sayfa, 9. hadis
8875 Cebrail (a.s.) Benî Ademin ihtiyaçlarını yerine getirmeye memur edilmiştir. Kâfir dua ettiğinde Allah buyurur: "Bunun isteğini vererek ağzını kapatın. Duasını işitmek istemiyorum."Ramuz el e-hadis, 121. sayfa, 7. hadis
9156 Ben kıyamet gününde, Rabbimin huzurunda o'nun dilediği kadar dururum. Sonra Cenab-ı Hak Beni mağfiret ettiği halde huzurdan ayrılırım. Sonra Ebu Bekir (r.a) durur. Benim durduğumun ikisi gibi (Birisi hesab, diğeri varidad için). Ve sonra mağfiret olduğu halde ayrılır. Sonra aynı şekilde Ömer (r.a) durur ve o da mağfiret olduğu halde ayrılır. "osman (r.a) da duracak mı?" diye soruldu. Buyurdu ki, osman (r.a) haya sahibi bir kişidir, Aziz ve Celil olan Rabbimden hesab için huzurda durmaması için şefaat ettim. (Bu isteğim kabul edildi.)Ramuz el e-hadis, 151. sayfa, 4. hadis
10401 Gök kapıları gece yarısında açılır ve bir münadi şöyle nida eder: "Var mı dua eden, duası kabul edilsin.Var mı istiyen, isteği verilsin. Var mı belaya uğrayan, belası kalksın." Ve o zamanda dua eden hiç bir müslüman yoktur ki, duası kabul edilmesin. Yalnız, zina yapılmasına önayak olan kadın veya çok öşür alan (haksız olarak müstesna)Ramuz el e-hadis, 255. sayfa, 9. hadis
11717 Şu kavlinden daha umutlu bir ayeti, Allah Teala bana indirmedi: "Ve le sevfe Yu'tîke Rabbüke feterdâ" (Muhakkak Rabbin sen razı oluncaya kadar sana verecek). İşte Ben "o isteği" ümmetim için kıyamet gününe sakladım.Ramuz el e-hadis, 372. sayfa, 6. hadis
14391

Bize Alî ibnu Abdillah el-Medînî tahdîs etti. Bize Sufyân ibnu Uyeyne tahdîs etti. Bize Muhammed ibnu'l-Munkedir tahdîs edip şöyle dedi: Ben Câbir ibn AbdilIah(R)'tan işittim, şöyle dedi: Pey­gamber (S) Hendek günü insanlardan (düşmanın haberini bana kim getirir diye) çağırıp istedi. Peygamber'in bu da'vet ve isteğine ez-Zubeyr icabet etti. Sonra Peygamber insanlardan bunu tekrar istedi. Bu isteğe de ez-Zubeyr ibnu'I-Avvâm icabet etti. Sonra yine insan­lardan bunu yapacak kimse istedi. Bu sefer de yine ez-Zubeyr icabet etti. Bunun üzerine Peygamber:

— "Her peygamberin bir havarisi vardır, benim havarim, natıs yardımcım ise ez-Zubeyr'dir" buyurdu

Sufyân ibn Uyeyne: Ben bu hadîsi İbnu'l-Munkedir'den belle­dim, dedi.

Eyyûb es-Sahtıyânî de İbnu'l-Munkedir'e künyesiyle hitâb ederek:

— Yâ Ebâ Bekr! Sen insanlara Câbir'den hadîs söyle. Çünkü topluluk senin Câbir'den hadîs söylemenden hoşlanıyorlar, dedi.

Bunun üzerine Îbnu'l-Munkedir de mecliste bulunanlara:

— Ben Câbir'den işittim, ben Câbir'den işittim, diyerek dört hadîsnarasını arka arkaya uladı.

Alî ibnu'l-Medînî dedi ki: Ben Sufyân ibn Uyeyne'ye:

— Sufyân es-Sevrî "Hendek günü" yerine "Kurayza günü" şek­linde söylüyor, dedim.

İbnu Uyeyne:

— Ben Îbnu'l-Munkedir'den bunu senin "Hendek günü" otu­ruşun gibi kesin olarak bu lafızla belledim, dedi.

Sufyân ibn Uyeyne:

o, bir gündür, yânî "Hendek günü" ile "Kurayza günü" bir günden ibarettir, dedi ve bunu söylerken Sufyân ibnu Uyeyne gülüm­sedi

Câbir ibn AbdilIah
14393

Bize Hammâd ibn Zeyd, Eyyûb es-Sahtiyânî'den; o da Ebû Usmân'dan; o da Ebû Mûsâ eI-Eş'arî(R)'den şöyle tahdîs etti: Peygamber (S) bir bustâna girdi de bana, kapıyı bekleyip korumamı emretti. Biraz sonra bir adam geldi de Peygamberin yanına girmek için izin istedi. Ben bu isteği Peygamber'e zikrettim. Peygamber:

—  "ona girmeğe izin ver ve onu cennetle müjdele!" buyurdu. Bu gelen Ebû Bekr idi. Sonra Umer geldi. Peygamber:

—  "ona da izin ver ve onu da cennetle müjdele!" buyurdu. Sonra Usmân geldi. Peygamber:

—  "ona da izin ver ve onu da cennetle müjdele!" buyurdu

Ebû Mûsâ eI-Eş'arî