Arama Sonuçları mest veya

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/52686-mest-veya

NoHadis MetniKaynak
12070 Bir adam mescide girmek murad ettiğinde, mest veya ayakkabısının altına bakarsa, bir melek: "Sen güzel ettin, Cennet te güzeldir. Selametle gir" der.Ramuz el e-hadis, 401. sayfa, 4. hadis
12529 Bir kimse sabah ve akşam, "Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abduke ve ene alâ ahdike ve vaadike mesteta'tü euzü bike min şerri mâ sana'tü ebuu leke bi niğmetike aleyye ve ebuu bizenbî fağfirlî fe innehu la yağfiruz zünûbe illâ ente" derse ve o günü veya gecesi ölürse Cennete girer.Ramuz el e-hadis, 435. sayfa, 1. hadis
13067 (İhramlı iken) gömlek, sarık, don, bornoz ve mest giymeyin. Ancak bir kimse nalın bulamazsa, topuklarından aşağısını kesip mest giyebilir. Zaferan veya vers ile kokulanmış şey giymeyin. İhramlı kadın yüzünü örtmesin, eldiven de giymesin. Hz. İbni Ömer r.a(Bir adam geldi "Ya Resulallah ihramlı kimse ne giyer? Diye sordu. Bu hadis varid oldu.)Ramuz el e-hadis, 479. sayfa, 6. hadis
14237

Zirr İbni Hubeyş şöyle dedi;

mestler üzerine nasıl mesh edileceğini sormak üzere Safvân İbni Assâl radıyallahu anh’ın yanına gitmiştim. Bana:

Zirr! Niçin geldin? diye sordu. Ben de: İlim öğrenmek için, deyince şunları söyledi: Melekler, ilim öğrenenlerden hoşlandıkları için onlara kanat gererler. Ben de: Büyük ve küçük abdestten sonra mestler üzerine nasıl mesh edileceğikafamı kurcaladı. Sen de Hz. Peygamber’in ashâbından olduğun için, onun bu konuda bir şey söylediğini duydun mu diye sormaya geldim, dedim. Safvân: Evet, duydum. Resûl-i Ekrem seferde bulunduğumuz zaman mestleri üçgün üç gece çıkarmamayı, büyük ve küçük abdest bozduktan, uyuduktan sonra bile mestlere meshetmeyi, ancak cünüp olunca mestleri çıkarmayı emrederdi, dedi. Onun sevgiye dair bir şey söylediğini duydun mu? diye sordum. Evet, duydum. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile bir sefere çıkmıştık. Biz onun yanındayken bir bedevî kaba sesiyle: Muhammed! diye bağırdı.

Hz. Peygamber de onun sesine yakın bir sesle:

“Gel bakalım”, dedi.

Bedevîye dönerek:

Yazıklar olsun sana! Hz. Peygamber’in huzurunda bulunuyorsun. Kıs sesini! Yüksek sesle bağırmanı Allah yasakladı, dedim.

Bedevî:

Vallahi sesimi kısmam, dedi ve Resûl-i Ekrem’e: Birilerini seven, ama onlarla beraber olacak kadar iyiliği bulunmayan kimse hakkında ne dersin? diye sordu.

Hz. Peygamber şöyle buyurdu:

“Bir kimse, kıyamet gününde, sevdikleriyle beraberdir.” Safvân İbni Assâl sözüne devamla dedi ki: Hz. Peygamber bu konuda uzun uzun konuştu. Hatta bir ara batı taraflarında bulunan bir kapıdan bahsetti. “Kapı yaya yürüyüşüyle kırk yıl veya yetmiş yıl (yahut râvinin hatırladığına göre süvari gidişiyle kırk veya yetmiş yıl) genişliğindedir”, buyurdu.

Şamlı muhaddislerden Süfyân İbni Uyeyne şöyle dedi:

Allah gökleri ve yeri yarattığı gün, bu kapıyı tövbe için açık olarak yaratmıştır. Güneş battığı yerden doğuncaya kadar o kapı kapanmayacaktır.
Tirmizî, Daavât 98. Ayr ca bk. Tirmizî, Tahâret, 71; Nesâî, Tahâret 97, 113;ı İbni Mâce, Fiten 32