Arama Sonuçları yine bunun

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/49328-yine-bunun

NoHadis MetniKaynak
7648 Sabaha eriştiğin zaman üç kere şöyle de: "Allahümme ente Rabbî Lâ şerîke leh. Esbahnâ ve esbahal mülkü Lillahi Lâ şerîke leh." Akşama eriştiğinde yine bunun benzerini söyle. Zira bu sözler iki vaktin arasındakilere (hata ve günahlara) kefaret olur.Ramuz el e-hadis, 32. sayfa, 1. hadis
8122 Bir kulun çocuğu öldüğünde, Allah Tealâ meleklerine şöyle sorar: "Kulumun çocuğunun ruhunu kabzettiniz öyle mi?" Derler ki: "Evet." Allah: "Demek onun gönül meyvasını aldınız?" yine derler ki: "Evet." "Peki kulum ne dedi?" Derler ki: "Sana hamd etti ve O'na döneceğiz" dedi. bunun üzerine Allah buyurur ki: "Kulum için cennette bir ev inşa edin ve ona "Hamd evi" adını verin."Ramuz el e-hadis, 63. sayfa, 1. hadis
8876 Rabbim Tebareke ve Teala hazretleri Kur'an'ı Bana bir vecihle okumak üzere gönderdi. Ben de ümmetime kolaylık olması için iade ettim. İki vecih yapıp gönderdi. Ben yine, ümmetime kolaylık olması için, tekrar iade ettim. bunun üzerine yedi vecihle okunmak üzere tekrar gönderdi ve: "Reddin için istiyeceğin üç dilek vardır" buyurdu. İki defa, "Allahümmeğfir li ümmetî" dedim. Üçüncüyü ise öyle bir güne bıraktım ki o gün bütün halk ve hatta İbrahim (a.s.) bile Bana gıpta eder.Ramuz el e-hadis, 121. sayfa, 8. hadis
8921 Adem oğlunda 360 mafsal vardır. Her gün bunun için 360 sadaka vermesi lazımdır. Sormuşlar: "Ya Resulallah, buna kim muktedir olabilir?" Buyurmuş ki: Birine yol göstermek bir sadaka, zahmet veren bir şeyi yoldan kaldırmak bir sadaka, ihtiyaçtan fazla elbiseyi vermek de bir sadakadır. yine sormuşlar: "Ya Resulallah bunu da yapmazsak?" Buyurdular ki: Halka şerri dokunmaktan çekinmek de kendisi için bir sadakadır.Ramuz el e-hadis, 126. sayfa, 5. hadis
10754 Receb büyük bir aydır. Allah bu ayda hasenatı kat kat eder. Kim Receb'den bir gün oruç tutarsa, sanki bir sene oruç tutmuş gibi olur. Kim ondan yedi gün oruç tutarsa, ona Cehennem kapıları kapanır. Kim ondan sekiz gün oruç tutarsa, ona Cennetin sekiz kapası açılır. Kim ondan on gün oruç tutarsa, Allah ona istediğini verir. Kim ondan onbeş gün oruç tutarsa, semadan bir münadi şöyle seslenir: "Geçmişin affolundu. Amellere yeniden başla" Kim artırırsa Allah da onu artırır. Receb ayında Allah Teala Nuh (a.s)'ı gemiye bindirdi ve o, Receb ayını oruçlu geçirdi. Yanındakilere de oruç tutmalarını emretti. Onlarla gemi altı ay seyretti. bunun sonu aşûre günüdür. Ve gemi "Cudi" dağına indirildi. O gün de Nuh (a.s) yanındaki insanlar ve hayvanlar hepsi, Aziz ve Celil olan Allah için, şükür olarak oruçlu idiler. Allah denizi, beni İsrail için aşûre gününde yardı. Ve yine Aşûre gününde Allah (z.c.hz)'leri Adem (a.s)'ın tövbesini ve Yunus (a.s)'ın şehrinin halkının tövbesinide kabul etti. İbrahim (a.s)'da o günde doğdu.Ramuz el e-hadis, 288. sayfa, 13. hadis
11314 Beni İsrail'den iki kişi arkadaş idiler. Birisi günahkar diğeri ise ibadeti hususunda çalışkandı. Çalışkan olan diğerini günah üzere gördükçe "Vazgeç" diyordu. Onu bir gün bir günah üzere buldu da ona yine şöyle dedi: "Vazgeç." bunun üzerine o günahkar olan dedi ki: "Beni yalnız bırak. Rabbim seni bana gözcü mü gönderdi.?" Diğeri ise dedi ki: "Vallahi Allah seni mağfiret etmez ve Cennetine sokmaz. "İkisinin de ruhu kabz olundu ve Rabbül aleminin huzurunda içtima ettiler. (Günahkar olan abid olana) "Beni tanıdın mı? Veya önünde olana kadir oldun mu?" Allah Teala da günahkar olana buyurdu ki: "Git Rahmetimle Cennete gir." Abid içinde: "Ötekini Cehenneme götürün" buyurdu.Ramuz el e-hadis, 337. sayfa, 14. hadis
11574 Kıyamet günü adam babasının elini tutacak, isteyecek ki Cennete götürsün. Ateş ellerini kesecek ve nida olacak ki: "Âziz ve Celil olan Allah her müşrike Cenneti haram kılmıştır." bunun üzerine o , yine diyecek ki: "Yarabbi babamdır. Yarabbi babamdır. Yarabbi babamdır." Onun üzerine babası çirkin bir suret ve kokmuş bir hale döndürülecek de artık o da babasına sahip olmayacak.Ramuz el e-hadis, 360. sayfa, 10. hadis
12465 Bir kimse hasta yoklamaya rahmet içinde gider ve oturduğunda rahmete gömülür ve onun için yetmiş bin melek istiğfar eder. Eğer gündüzün evvelinde hastayı ziyaret etmişse yetmiş bin melek akşam oluncaya kadar onun için istiğfar eder. Eğer onu gündüzün sonunda ziyaret ederse, sabah oluncaya kadar yine yetmiş bin melek kendisi için istiğfar eder. Denildi ki: " Ya Resulallah bu ziyaretçiye, peki hastaya ne var?" Buyurdu ki: "bunun kat be katı."Ramuz el e-hadis, 429. sayfa, 16. hadis
12753 Kıyamette sahibine ne güzel şefaatçidir Kur'an. Der ki: "Ya Rabbi buna ikram et." bunun üzerine ona bir keramet tacı giydirilir. Sonra gene şöyle der: "Ya Rabbi onu artır." bunun üzerine kendisine bir keramet elbisesi giydirilir. Sonra yine şöyle der: "Ya Rabbi artır, ondan razı ol." Allah'ın rızasının ötesinde ise hiç bir şey yoktur.Ramuz el e-hadis, 453. sayfa, 2. hadis
14228

Ebû Abdurrahman Abdullah İbni Ömer İbni’l-Hattâb radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinlediğini söylemiştir:

“Sizden önce yaşayanlardan üç kişi bir yolculuğa çıktılar. Akşam olunca, yatıp uyumak üzere bir mağaraya girdiler. Fakat dağdan kopan bir kaya mağaranın ağzını kapattı. bunun üzerine birbirlerine:

— Yaptığınız iyilikleri anlatarak Allah’a dua etmekten başka sizi bu kayadan

hiçbir şey kurtaramaz, dediler.

İçlerinden biri söze başlayarak:

—Allahım! Benim çok yaşlı bir annemle babam vardı. Onlar yemeklerini yemeden çoluk çocuğuma ve hizmetçilerime bir şey yedirip içirmezdim. Birgün hayvanlara yem bulmak üzere evden ayrıldım; onlar uyumadan önce de dönemedim. Eve gelir gelmez hayvanları sağıp sütlerini annemle babama götürdüğümde, baktım ki ikisi de uyumuş. Onları uyandırmak istemediğim gibi, onlardan önce ev halkının ve hizmetkârların bir şey yiyip içmesini de uygun görmedim. Süt kabı elimde şafak atana kadar uyanmalarını bekledim. Çocuklar etrafımda açlıktan sızlanıp duruyorlardı. Nihayet uyanıp sütlerini içtiler.

Rabbim! Şayet ben bunu senin rızânı kazanmak için yapmışsam, şu kaya sıkıntısını başımızdan al! diye yalvardı. Kaya biraz aralandı; fakat çıkılacak gibi değildi.

Bir diğeri söze başladı:

—Allahım! Amcamın bir kızı vardı. Onu herkesten çok seviyordum. (Bir başka rivayete göre: Bir erkek bir kadını ne kadar severse, ben de onu o kadar seviyordum). Ona sahip olmak istedim. Fakat o arzu etmedi. Bir yıl kıtlık olmuştu. Amcamın kızı çıkıp geldi. Kendisini bana teslim etmek şartıyla ona 120 altın verdim. Kabul etti. Ona sahip olacağım zaman (bir başka rivâyete göre: Cinsî münasebete başlayacağım zaman) dedi ki: Allah’tan kork! Dinin uygun görmediği bir yolla beni elde etme! En çok sevip arzu ettiğim o olduğu halde kendisinden uzaklaştım, verdiğim altınları da geri almadım.

Allahım! Eğer ben bu işi senin rızânı kazanmak için yapmışsam, başımızdaki sıkıntıyı uzaklaştır, diye yalvardı. Kaya biraz daha açıldı; fakat yine çıkılacak gibi değildi.

Üçüncü adam da:

—Allahım! Vaktiyle ben birçok işçi tuttum. Parasını almadan giden biri dışında hepsinin ücretini verdim. Ücretini almadan giden adamın parasını çalıştırdım. Bu paradan büyük bir servet türedi. Birgün bu adam çıkageldi. Bana: —Ey Allah kulu! Ücretimi ver, dedi. Ben de ona:

—Şu gördüğün develer, sığırlar, koyunlar ve köleler senin ücretinden türedi, dedim. Adamcağız:

—Ey Allah kulu! Benimle alay etme, deyince, seninle alay etmiyorum, diye cevap verdim. bunun üzerine o, geride bir tek şey bırakmadan hepsini önüne katıp götürdü.

Rabbim! Eğer bu işi sırf senin rızânı kazanmak için yapmışsam, içinde bulunduğumuz sıkıntıdan bizi kurtar, diye yalvardı. Mağaranın ağzını tıkayan kaya iyice açıldı; onlar da çıkıp gittiler.

Buhârî, Büyû` 98, İcâre 12, Hars ve’l-müzârea 13, Enbiyâ’ 53, Edeb 5; Müslim, Zikir 100