Arama Sonuçları sonra yetmiş

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/32049-sonra-yetmis

NoHadis MetniKaynak
8060 Kıyamet günü olduğunda "Valiyi getirin" diye emrolunur. Ve o Cehennem köprüsü üzerinde durdurulur. Allah, köprüye emreder ve köprü şiddetle sarsılır. Öyle ki, o valinin her kemiği yerinden ayrılır. sonra Allah o kemiklere emreder de onlar da yerlerine gelir. sonra da Allah valiyi sorguya çeker. Eğer o Allah'a muti bir kimse idiyse onu geçirir ve onun ecrini iki misline çıkarır. Şayet asi bir kimse idiyse köprü yarılır ve o Cehennemin içine yetmiş yıl düşer.Ramuz el e-hadis, 58. sayfa, 15. hadis
8835 Kıyamet gününde her merhalede Bana en yakın olanınız, dünyada Bana en çok salât ve selâm getirerinizdir. Kim ki Cuma günü ve Cuma gecesi Bana salâtı şerife getirirse, Cenab-ı Hak, onun yetmişi ahiret ve otuzu dünya ihtiyaçlarından olmak üzere, yüz hacetini giderir. sonra Allah bir meleği vazifelendirir. Size nasıl hediyeler gelirse o da kabrime girer. Bana salât edeni haber verir. Adı, nesebi ve kabilesine kadar. Ben de beyaz bir deftere yazarım.Ramuz el e-hadis, 116. sayfa, 9. hadis
9247 Azameti gökle yer arasını dolduran ve yetmiş bin meleğin tazim ve teşyi ettiği bir sureyi size haber vereyim mi? O "El Kehf" suresidir. Her kim Cuma günü onu okursa, Allah Teala bu sebeble o kimsenin diğer cumaya kadar ki ondan sonra da üç gün ilavesi içindeki günahlarını mağfiret eder. Ayrıca kendisine semaya kadar erişen bir nur verilir. Ve deccal fitnesinden korunmuş olur. Her kim yatacağı zaman bu surenin sonundan beş ayet okursa, korunur ve gecenin istediği vaktinde de uyandırılır.Ramuz el e-hadis, 164. sayfa, 2. hadis
10785 Misvak kullanıldıktan sonra kılınan iki rekat namaz, misvaksız yetmiş rekattan efdaldir. Gizlide olan dua, aşikare olan yetmiş duadan efdaldir. Gizlide verilen sadaka ise aşikare verilen yetmiş sadakadan efdaldir.Ramuz el e-hadis, 291. sayfa, 13. hadis
12097 Bir adam her namazdan sonra yetmiş kere istiğfar ederse, kazandığı günahları affolur ve hurilerden eşlerini ve köşklerden meskenlerini görmeden dünyadan gitmez.Ramuz el e-hadis, 402. sayfa, 15. hadis
12425 Bir kimse sabah namazını cemaatle kılar, namaz kıldığı yerde oturur ve sonra "En'am" suresinin evvelinden üç ayet okursa Allah ona, Allah'ı tesbih eden ve kıyamete kadar kendisi için istiğfar eden yetmiş melek memur eder.Ramuz el e-hadis, 427. sayfa, 3. hadis
12826 Rabbim Bana ümmetimden yetmiş bin kişiyi Cennete hesapsız ve azabsız sokmayı vadetti. Her birine de yetmiş bin. Ondan sonra da, Rabbımın kabzasından, üç kabza da Kendisi azad edecek.Ramuz el e-hadis, 460. sayfa, 1. hadis
13380 Cebrail (a.s.)'a emrolunur, her sabah nur deryasına iyice girer. sonra çıkar ve iyi silkinir. Ondan yetmiş bin damla düşer ve Allah her damladan bir melek yaratır. Bunlar Beyti Mamuru ziyaret ederler, orada namaz kılarlar, sonra dilediği yere kadar giderler de tesbihlerine kıyamete kadar devam ederler.Ramuz el e-hadis, 506. sayfa, 4. hadis
14237

Zirr İbni Hubeyş şöyle dedi;

Mestler üzerine nasıl mesh edileceğini sormak üzere Safvân İbni Assâl radıyallahu anh’ın yanına gitmiştim. Bana:

Zirr! Niçin geldin? diye sordu. Ben de: İlim öğrenmek için, deyince şunları söyledi: Melekler, ilim öğrenenlerden hoşlandıkları için onlara kanat gererler. Ben de: Büyük ve küçük abdestten sonra mestler üzerine nasıl mesh edileceğikafamı kurcaladı. Sen de Hz. Peygamber’in ashâbından olduğun için, onun bu konuda bir şey söylediğini duydun mu diye sormaya geldim, dedim. Safvân: Evet, duydum. Resûl-i Ekrem seferde bulunduğumuz zaman mestleri üçgün üç gece çıkarmamayı, büyük ve küçük abdest bozduktan, uyuduktan sonra bile mestlere meshetmeyi, ancak cünüp olunca mestleri çıkarmayı emrederdi, dedi. Onun sevgiye dair bir şey söylediğini duydun mu? diye sordum. Evet, duydum. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile bir sefere çıkmıştık. Biz onun yanındayken bir bedevî kaba sesiyle: Muhammed! diye bağırdı.

Hz. Peygamber de onun sesine yakın bir sesle:

“Gel bakalım”, dedi.

Bedevîye dönerek:

Yazıklar olsun sana! Hz. Peygamber’in huzurunda bulunuyorsun. Kıs sesini! Yüksek sesle bağırmanı Allah yasakladı, dedim.

Bedevî:

Vallahi sesimi kısmam, dedi ve Resûl-i Ekrem’e: Birilerini seven, ama onlarla beraber olacak kadar iyiliği bulunmayan kimse hakkında ne dersin? diye sordu.

Hz. Peygamber şöyle buyurdu:

“Bir kimse, kıyamet gününde, sevdikleriyle beraberdir.” Safvân İbni Assâl sözüne devamla dedi ki: Hz. Peygamber bu konuda uzun uzun konuştu. Hatta bir ara batı taraflarında bulunan bir kapıdan bahsetti. “Kapı yaya yürüyüşüyle kırk yıl veya yetmiş yıl (yahut râvinin hatırladığına göre süvari gidişiyle kırk veya yetmiş yıl) genişliğindedir”, buyurdu.

Şamlı muhaddislerden Süfyân İbni Uyeyne şöyle dedi:

Allah gökleri ve yeri yarattığı gün, bu kapıyı tövbe için açık olarak yaratmıştır. Güneş battığı yerden doğuncaya kadar o kapı kapanmayacaktır.
Tirmizî, Daavât 98. Ayr ca bk. Tirmizî, Tahâret, 71; Nesâî, Tahâret 97, 113;ı İbni Mâce, Fiten 32
14240

Ebû Nüceyd İmrân İbni Husayn el-Huzâî radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Cüheyne kabilesinden zina ederek gebe kalmış bir kadın Peygamber aleyhisselâm’ın huzuruna geldi ve:

Yâ Resûlallah! Cezayı gerektiren bir suç işledim. Cezamı ver, dedi.

Bunun üzerine Peygamber aleyhisselâm kadının velisini çağırttı. Ona:

“Bu kadına iyi davran! Doğum yapınca bana getir!” buyurdu.

Adam Resûl-i Ekrem’in buyurduğu gibi yaparak kadını doğumdan sonra getirdi.

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem kadının üzerine elbisesinin iyice bağlanmasını emretti; sıkı sıkıya bağladılar. sonra Peygamber aleyhisselâm’ın emri üzerine taşlanarak öldürüldü. Daha sonra Resûl-i Ekrem kadının cenaze namazını kıldı.

Hz. Ömer:

Yâ Resûlallah! Zina etmiş bir kadının namazını mı kılıyorsun? diye sorunca Hz. Peygamber şunları söyledi: “O kadın öyle bir tövbe etti ki, şayet onun tövbesi Medine halkından yetmiş kişiye taksim edilseydi, hepsine yeterdi. Sen Cenâb-ı Hakk’ın rızasını kazanmak için can vermekten daha üstün bir şey biliyor musun?”
Müslim, Hudûd 24. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Hudûd 24; Nesâî, Cenâiz 64