Arama Sonuçları şeyi konu

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/42925-seyi-konu

NoHadis MetniKaynak
7339 Rabbim katından bana bir melek geldi de: "Ümmetimin yarısının Cennete konulması ile şefaat arasında" beni muhayyer kıldı. Ben de "Şefaati" seçtim. Bu şefaat, hiçbir şeyi Allah'a ortak koşmadan ölen kimse içindir.Ramuz el e-hadis, 10. sayfa, 2. hadis
8485 Allah (z.c.hz.) şu üç şeyi mekruh kıldı: Kur'an okurken konuşmayı, Yüksek sesle dua etmeyi, Secdede dirsekleri yere yapıştırmayı.Ramuz el e-hadis, 89. sayfa, 2. hadis
8548 Allah (z.c.hz.) sizin için şu üç şeyi hoş görür, üç şeyden de hoşlanmaz. Hoşlandıkları: Kendisine kul olup, O'na kimseyi şerik koşmamak; Allah'ın ipine (Kur'ana) hep birlikte yapışıp asla tefrikaya düşmemek; Başınızdaki emirinize hayırhahlıkta bulunmak. Hoşlanmadıkları ise: Çok konuşmak, çok sual sormak ve mal telef etmek.Ramuz el e-hadis, 93. sayfa, 7. hadis
8784 Bana en sevgili olanınız ve Bana kıyamette en yakın bulunacak olanınız, ahlâkça iyi olanınızdır. Sizlerden en sevmediğim ve kıyamette de Bana en uzak kalacak olan, ahlâkça fena olanınızdır. Bunların da en fenası çok konuşan, sözü tavır ve eda ile söyleyip, her şeyin dibini kurcalayanlar ve kibirlilerdir.Ramuz el e-hadis, 112. sayfa, 1. hadis
9278 Cebrail (a.s)'ın bana öğrettiği bir şeyi sana öğreteyim mi? Senin, cimri ve muhteris bir kimseye veya zalim bir sultana veya kötülüğünden korktuğun bir alacaklıya, bir ihtiyacın olduğu zaman şöyle de: "Allahümme entel azizül kebir ve ene abdükez zaîfüz zelil. La havle vela kuvvete illa bike, Allahümme sahhirli fulanen kema sahharte firavne li Musa ve leyyinlî kalbehû kema leyyentel hadide li Davude. Feinnehu la yentiku illa biiznike ve nasiyetehu fi kabzatike ve kalbuhu fi yedike celle senâü vechike Ya Erhamerrahimin." (Allahım, sen galib ve her şeyden yücesin. Ben ise zaif ve hakir bir kulunum. Her türlü güç ve kuvvet ancak Sendendir. Allahım, firavunu Musa (a.s)'ın emrine ram ettiğin gibi filan kimseyi de bana ram eyle. Davud (a.s) a demiri nasıl yumuşattı isen, onun kalbini de benim için yumuşak et. Zira o, ancak senin izninle konuşabilir. Onun alnı Senin kudret elindedir. Ve kalbi de Senin elindedir. Senin zatının azameti ne yücedir. Ey merhametlilerin en merhametlisi olan Allahım)Ramuz el e-hadis, 168. sayfa, 1. hadis
10413 Benim için şu altı şeyi deruhde edin, Bende size Cenneti deruhde edeyim: Sizden biri konuşursa yalan söylemesin. Vaad ettiğini yapsın. Emanet edildiğinde ona hiyanet etmesin. Gözüne sahip olsun. Eline sahip olsun ve bacak arasına hakim olsun.Ramuz el e-hadis, 256. sayfa, 7. hadis
10516 Üç şey vardır ki, Adem oğlu bunlara mani olamaz: Bir şeyi fenaya yormak (uğursuz saymak), Sûi zanda bulunmak ve haset etmek. Uğursuz saymaktan seni, onu işlememek kurtarır. Sûi zandan seni, konuşmaman kurtarır. Hasedden seni, kardeşin için kötü şey istememen kurtarır.Ramuz el e-hadis, 266. sayfa, 9. hadis
12215 Bir kimse bir mü'min erkek veya mü'min kadına bühtan eder (yoktan bir şey isnad eder) veya hakkında onda olmayan bir şeyi konuşursa, Allah Teala onu kıyamette ateşten bir tepe üzerine çıkartır ve o günahın cezasını orada çekinceye kadar kalır.Ramuz el e-hadis, 411. sayfa, 13. hadis
12381 Bir kimseyi, Allah ve Resulullahı sevmek veya Allah'ı ve Resulünün kendisini sevmesi memnun ediyorsa, konuştuğu zaman sözünü doğru söylesin, emanet edildiği zaman emaneti versin, kendisine komşuluk edenin komşuluğunu iyi etsin.Ramuz el e-hadis, 424. sayfa, 1. hadis
14484

_*Bize Vekî' ve Yezîd İbn Hârûn tahdîs ettiler. Lafız Yezîd'indir: Onlar da Kelımes ibnu'l-Hasen'den; o da Abdullah ibn Bureyde'den; o da Abdullah ibnu Mugaffel(R)'den. Abdullah ibn Mugaffel bir kimseyi sapan ile taş atarken gördü de ona:

— Böyle taş atma! Çünkü Rasûlullah (S) böyle sapan ile taş at­maktan (ümmetini) nehyetti -yâhud sapanla taş atmayı çirkin görürdü-, demiştir.

Râvî İbn Mugaffel devamla:

— Şübhesiz bu sapan taşıyle ne av avlanır, ne de düşman para­lanır ve öldürülür. Ancak bu taş bazen diş kırar, bazen de göz çıka­rır, demiştir.

Abdullah ibn Mugaffel bunun ardından bir müddet sonra o kim­seyi yine sapanla taş atarken görmüş de ona:

— Ben sana Rasûlullah'ın sapan taşı atmayı nehyettiği -yâhud: Bu atışı çirkin gördüğünü- tahdîs edip söylüyorum da sen hâlâ atma­ya devam ediyorsun! Artık seninle bundan sonra şu kadar şu kadar zaman konuşmam! demiştir