Arama Sonuçları Arşı Rahman

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/37265-Arsi-Rahman

NoHadis MetniKaynak
8856 Cennet ehli Cennetteki makamlarına yerleşir ve Cuma'dan Cuma'ya Allah'ı ziyarete giderler. Onlara Arşı Rahman aşikâr olup, Allah'ı görürler. Bu Cennet bahçelerinden birinde olur. Ve herkes derecesine göre bir minbere yerleşir. En aşağısının yerleri misk tepelerindedir. Ve bunlar kendi hallerini diğerlerinden aşağı görmezler. Soruldu ki: "Rabbimizi görecek miyiz?" Buyurudu ki: "Evet, ayın 14'üncü gününde görülmesinde, ya da güneşin görülmesinde nasıl hilâf yoksa, (veya bunları nasıl izdihamsız görüyorsanız) öyle Rabbinizi göreceksiniz." Allah (z.c.hz.) onlara ayrı ayrı muhatap olur. Ve hatta bazılarına dünyadaki bazı sözlerini hatırlatır. Kul: "Yarabbi mağfiret etmemiş miydin?" der. Allah: "Ettim de onunla buraya geldin" buyurur. O esnada iki bulut öyle güzel kokular serper ki, kimse böylesini görmemiştir. O zaman Allah Tealâ buyurur ki: "Haydi kalkın ikram edeceğim şeylerin başına." O zaman kalkıp cennetin çArşılarına gelirler. Bu çArşılarda aklın tasavvur edemiyeceği şeyler vardır. Orada ne para verilir, ne de yüklenilir. Sadece emredilir. İşte orada biz birbirimizle kArşılaşacağız. Derecesi üstün olanların elbisesi başka olur. Ve birinin gözüne bu ilişince kendi elbisesi de derhal fevkalâde olur. ÇArşılardan yerimize döneriz. Ailelerimiz: "Başka bir şekilde güzelleşip geldiniz" derler. Biz de deriz ki: "Tabii güzelleşip gelmek hakkımızdır. Zira Rabbımızı ziyaretten geliyoruz."Ramuz el e-hadis, 118. sayfa, 8. hadis
9173 Rahman'ın Arşı Sa'd İbni Muaz'ın ölümü sebebiyle titredi.Ramuz el e-hadis, 154. sayfa, 1. hadis
9621 Cennet yüz derecedir. Müteakip iki derecenin arası, yer ile gök arası gibidir. Firdevs en yükseği olup, Cennetin orta yerine düşer. Ve onun üstü Arşı Rahmandır. Cennetin ırmakları buradan kaynar. Allah'dan istediğinizde Cenneti Firdevs'i dileyin.Ramuz el e-hadis, 200. sayfa, 4. hadis
11286 De ki: "Allah'ın kelimeyi tammesiyle -ki onu iyi veya kötü tecavüz edemez- yerde yarattığı her şeyin şerrinden sığınırım. Gece gelenin, gündüz gelenin, göğe çıkanın, gökten inenin şerrinden. Ancak hayırla gelen hariç ey Rahman." (Cinnilere kArşı Halid ibni Velid r.a hz lerine buyrulmuştur)Ramuz el e-hadis, 335. sayfa, 13. hadis
11455 Cin gecesinde Sure-i Rahman'ı cinlere okudum. Sizden iyi kArşıladılar ve her "Febi eyyi âlâi Rabbi kümâ tükezzibân" kavline geldiğimde dediler ki: "Haşa! Senin nimetlerinden hiç bir şeyi tekzib etmiyoruz. Hamd olsun Sana ey Rabbimiz."Ramuz el e-hadis, 348. sayfa, 8. hadis
11709 Dünya kurulalıdan kıyamet kopana kadar iki harp saffı kArşılaştı ise, bir tarafta muhakkak Rahmanın kudret eli bulunmuştur. Bir kula zafer murad ettiği zaman, işte bu eli ile nusret ederde, göz açıp yumuncaya kadarlık bir zamanda diğer taraf münhezim olur.Ramuz el e-hadis, 371. sayfa, 11. hadis
12732 Cebrail (a.s.) Arşı Rahman canibinden Bana nida etti ve dedi ki: "Kim Senin zikrolunduğun yerde Sana selam getirmezse azabı hak eder, Cehenneme girer."Ramuz el e-hadis, 450. sayfa, 11. hadis
12950 Mescidden çıkma. Ta ki sana Benden önce Davud oğlu Süleyman (a.s)den başka hiç birisine nazil olmayan bir sureden bir ayet öğreteyim. Namazına ve okumana ne ile başlarsın? De ki: "BismillahirRahmanirrahim". Buyurdu ki, bak işte bu odur.Ramuz el e-hadis, 470. sayfa, 4. hadis
14325

Ebû Abdullah (veya Ebû AbdurRahman) Sevbân radıyallahu anh’den -ki kendisi Resûlullah’ın azadlı kölesidir- rivayet edildiğine göre o “Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken işittim” demiştir:

“Çok secde etmeye bak! Zira senin Allah için yaptığın her secde kArşılığında Allah seni bir derece yükseltir ve bir hatânı siler.”

Müslim, Salât 225. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tatavvu’ 22; Tirmizî, Salât 169; Nesâî, Tatbîk 80, 89
14407

Enes ibn Mâlik (R) şöyle dedi: Abdurrahmân ibn Avf Medine'ye geldi. Peygamber (S) Abdurrahmân ibn Avf ile Ensâr'lı Sa'd ibnu'r-Rabi arasında kardeşlik akdi kurdu. Sa'd zenginlik sa­hibi bir kimse olduğundan, Abdurrahmân'a hitaben:

— Malımı yan yarıya seninle bölüşeyim, ve bir de seni evlendi­reyim, dedi.

Abdurrahmân da Sa'd'e:

— Allah sana ehlini ve malım bereketli kıhp mübarek eylesin. (Benim bunlara ihtiyâcım yoktur.) Siz bana çArşıya delâlet ediniz, dedi.

Akabinde çArşıya gidip bir mikdâr keş ve yağ kazancıyla döndü ve bu kârı ev halkına getirdi. Az bir zaman yâhud Allah'ın dilediği süre ikaamet ettik ki, Abdurrahmân, üzerinde (evlenenlere mahsûs olan) sarı koku bulaşığı olduğu hâlde geldi. Peygamber (S):

—  "Bu, hâlin nedir?" dedi. Abdurrahmân:

—  Yâ Rasûlallah, ben Ensâr'dan bir kadınla evlendim, dedi. Rasûlullah:

— "O kadına ne kadar mehr verdin?" diye sordu. Abdurrahmân:

— Altından bir çekirdek yâhud bir çekirdek ağırlığı (yânî beş dir­hem) altın, dedi.

Bunun üzerine Peygamber:

—  "Bir koyunla olsun düğün yemeği yap" buyurdu

 
Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 3