Arama Sonuçları doğuncaya kadar

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/24964-doguncaya-kadar

NoHadis MetniKaynak
7307 Size müjdeler olsun. Ancak Allah'a yemin ederim ki, sizin için (dünyalık) bir şeyin azlığından ziyade çokluğundan korkarım. Yine Allah'a yemin ederim ki, bu hal (Allah ve dinine hizmet) sizde, İran, Rum ve Yemen toprakları feth edilinceye ve siz Şam, Irak ve Yemen'de birer bölük olmak üzere üç bölük oluncaya ve birinize yüz altın (dinar) verildiğinde onu az görerek kendinde öfkelenme hali doğuncaya kadar devam eder.Ramuz el e-hadis, 7. sayfa, 1. hadis
9977 Gaflet şu üç halde olur: Aziz ve Celil olan Allah'ı zikirde gaflet, sabah namazını kıldıktan güneş doğuncaya kadar geçen zamandaki gaflet (Bu arayı zikirsiz geçirmesi) ve bir kimsenin borcunun kendi gücünü yenecek kadara getirmesindeki gaflet.Ramuz el e-hadis, 225. sayfa, 10. hadis
10183 Hicret iki türlüdür: İkisinden biri, senin günahları terketmendir. Diğeri ise Allah ve Resulüne hicret etmendir. Hicret, tövbenin kabulu devam ettikçe, kesilmez. Ve güneş garbtan doğuncaya kadar tövbe de makbul olmakta devam eder. Doğunca da, herkesin kalbi, içinde bulunduğu hal üzere mühürlenir ve insanlara amel kafi gelir. (İyi ise iyi, kötü ise kötü tarafa yazılır)Ramuz el e-hadis, 239. sayfa, 10. hadis
10222 Tövbe kapısı açıktır. Güneş garbden doğuncaya kadar kapanmaz.Ramuz el e-hadis, 242. sayfa, 2. hadis
10987 İki namaz vardır ki, ondan sonra namaz kılınmaz. Sabah, güneş doğuncaya ve ikindi, güneş batıncaya kadar.Ramuz el e-hadis, 310. sayfa, 5. hadis
11408 Allah'ı zikreden bir cemaat arasında sabah namazından güneş doğuncaya kadar oturmam Bana, İsmail (a.s.) evladından her bir adamın diyeti 12 bin dirhem olan, dört köle azab etmekten daha kıymetlidir. İkindi namazından sonra güneş batana kadar Allah'ı zikreden bir kavimle beraber oturmam da Bana gene, İsmail (a.s.) evladından dört köle azad etmemden daha sevgilidir. Ki, onlardan her birinin diyeti yine on iki bin dirhemdir.Ramuz el e-hadis, 344. sayfa, 13. hadis
12422 Bir kimse sabah namazını cemaatle kılsa ve sonra güneş doğuncaya (işrak vaktine) kadar Allah'ın zikri ile meşgul olarak otursa, sonra iki rek'at namaz kılsa, tam tam tam bir hac ve bir umre sevabı alır.Ramuz el e-hadis, 426. sayfa, 14. hadis
13088 İkindiden sonra güneş batıncaya, sabah namazından sonra güneş doğuncaya kadar namaz yoktur. Yalnız Mekke'de, Mekke'de.Ramuz el e-hadis, 481. sayfa, 1. hadis
14233

Ebû Mûsâ Abdullah İbni Kays el-Eş’arî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Nebiyy-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Allah Teâlâ gündüz günah işleyenin tövbesini kabul etmek için geceleyin elini açar. Geceleyin günah işleyenin tövbesini kabul etmek için de gündüzün elini açar. Güneş battığı yerden doğuncaya kadar bu böyle devam edip gider.”

Müslim, Tevbe 31
14237

Zirr İbni Hubeyş şöyle dedi;

Mestler üzerine nasıl mesh edileceğini sormak üzere Safvân İbni Assâl radıyallahu anh’ın yanına gitmiştim. Bana:

Zirr! Niçin geldin? diye sordu. Ben de: İlim öğrenmek için, deyince şunları söyledi: Melekler, ilim öğrenenlerden hoşlandıkları için onlara kanat gererler. Ben de: Büyük ve küçük abdestten sonra mestler üzerine nasıl mesh edileceğikafamı kurcaladı. Sen de Hz. Peygamber’in ashâbından olduğun için, onun bu konuda bir şey söylediğini duydun mu diye sormaya geldim, dedim. Safvân: Evet, duydum. Resûl-i Ekrem seferde bulunduğumuz zaman mestleri üçgün üç gece çıkarmamayı, büyük ve küçük abdest bozduktan, uyuduktan sonra bile mestlere meshetmeyi, ancak cünüp olunca mestleri çıkarmayı emrederdi, dedi. Onun sevgiye dair bir şey söylediğini duydun mu? diye sordum. Evet, duydum. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile bir sefere çıkmıştık. Biz onun yanındayken bir bedevî kaba sesiyle: Muhammed! diye bağırdı.

Hz. Peygamber de onun sesine yakın bir sesle:

“Gel bakalım”, dedi.

Bedevîye dönerek:

Yazıklar olsun sana! Hz. Peygamber’in huzurunda bulunuyorsun. Kıs sesini! Yüksek sesle bağırmanı Allah yasakladı, dedim.

Bedevî:

Vallahi sesimi kısmam, dedi ve Resûl-i Ekrem’e: Birilerini seven, ama onlarla beraber olacak kadar iyiliği bulunmayan kimse hakkında ne dersin? diye sordu.

Hz. Peygamber şöyle buyurdu:

“Bir kimse, kıyamet gününde, sevdikleriyle beraberdir.” Safvân İbni Assâl sözüne devamla dedi ki: Hz. Peygamber bu konuda uzun uzun konuştu. Hatta bir ara batı taraflarında bulunan bir kapıdan bahsetti. “Kapı yaya yürüyüşüyle kırk yıl veya yetmiş yıl (yahut râvinin hatırladığına göre süvari gidişiyle kırk veya yetmiş yıl) genişliğindedir”, buyurdu.

Şamlı muhaddislerden Süfyân İbni Uyeyne şöyle dedi:

Allah gökleri ve yeri yarattığı gün, bu kapıyı tövbe için açık olarak yaratmıştır. Güneş battığı yerden doğuncaya kadar o kapı kapanmayacaktır.
Tirmizî, Daavât 98. Ayr ca bk. Tirmizî, Tahâret, 71; Nesâî, Tahâret 97, 113;ı İbni Mâce, Fiten 32