Arama Sonuçları yemin edecek

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/30193-yemin-edecek

NoHadis MetniKaynak
8161 Kisra helak olduğu zaman ondan başka Kisra yoktu. Kayser helak olduğu zaman da ondan başka Kayser yoktur. Nefsim kudret elinde Olana yemin ederim ki, siz muhakkak onların hazinelerini Allah yolunda infak edeceksiniz.Ramuz el e-hadis, 65. sayfa, 5. hadis
11265 Kisra öldü, artık ondan sonra kisra yok. Kayser de öldü, artık ondan sonra kayser de yok. Nefsim yed'i kudretinde olana yemin ederim ki, siz kisranın hazinelerini fisebillah infak edeceksiniz. (Kayser Hirakl'dır)Ramuz el e-hadis, 334. sayfa, 2. hadis
12789 Kendinden başka ilah olmıyan Allaha yemin ederim ki, vallahi Allah kıyamet günü öyle mağfiret edecek ki böyle bir şey beşerin kalbine gelmemiş olacak. Kendinden başka ilah olmıyan Allah'a yemin ederim ki, Allah kıyamet gününde dininde facir, maişetinde ahmak olanı da mağfiret edecektir.Ramuz el e-hadis, 456. sayfa, 5. hadis
12821 Nefsim yed-i kudretinde Olana yemin ederim ki, Cennete dininde facir, maişetinde ahmak olan adam da girecek; Nefsim yed-i kudretinde Olana yemin ederim ki, kendisini günahi sebebile Cehennem ateşi yakmış adamda girecek cennete; Nefsim yed-i kudretinde Olana yemin ederim ki, kıyamet gününde Allah hiç bir beşer kalbine gelmedik bir mağfiretle mağfiret edecektir; Nefsim yed-i kudretinde Olana yemin ederim ki, Allah (z.c.hz.) kıyamet gününde o derece mağfiret edecek ki, İblis dahi acaba bana da isabet eder mi umudu ile uzanacak. (Gene meyus olacak)Ramuz el e-hadis, 459. sayfa, 6. hadis
12822 Nefsim yed-i kudretinde Olana yemin ederim ki, Ya "Emri bil maruf ve nehyi anil münkeri" yapacaksınız veya Allah kendi tarafından size neredeyse azabını gönderecektir. Sonra O'na dua edeceksiniz de duanız da kabul olmayacaktır.Ramuz el e-hadis, 459. sayfa, 7. hadis
13364 İnsanlar üzerine bir zaman gelecek, günaha girmeksizin aralarında geçinmeye kuvvet bulunamayacak. Öyle ki, adam yalan söyleyecek ve yemin de edecek. Bu zaman gelince kaçın. Denildi ki: "Nereye kaçalım?" Buyurdu ki: "Allah'a, Kitabına ve Peygamberin sünnetine kaçın."Ramuz el e-hadis, 504. sayfa, 6. hadis
14283

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre kendisi, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu işitmiştir:

“İsrâil oğulları arasında biri ala tenli (abraş), biri kel, biri de kör üç kişi vardı. Allah Teâlâ onları sınamak istedi ve kendilerine bir melek gönderdi.

Melek ala tenliye geldi:

En çok istediğin şey nedir? dedi. Ala tenli: Güzel (bir) renk, güzel (bir) ten ve insanların iğrendiği şu halin benden giderilmesi, dedi. Melek onu sıvazladı ve ala tenlilik gitti, rengi güzelleşti. Melek bu defa: En çok sahip olmak istediğin mal nedir? dedi. Adam: Deve (yahut da sığır)dır, dedi. Ona on aylık gebe bir deve verildi. Melek: Allah sana bu deveyi bereketli kılsın! diye dua etti.

Sonra kele gelerek:

En çok istediğin şey nedir? dedi. Kel: Güzel (bir) saç ve insanları benden uzaklaştıran şu kelliğin giderilmesi dedi. Melek onu sıvazladı, kelliği kayboldu. Kendisine gür ve güzel (bir) saç verildi. Melek sordu: En çok sahip olmak istediğin mal nedir? Adam: Sığır… dedi. Ona da gebe bir inek verildi. Melek: Allah sana bunu bereketli kılsın! diye dua ettikten sonra körün yanına geldi ve : En çok istediğin şey nedir? dedi. Kör: Allah’ın gözlerimi iâde etmesini ve insanları görmeyi çok istiyorum, dedi. Melek (onun gözlerini) sıvazladı. Allah onun gözlerini iâde etti. Bu defa Melek: En çok sahip olmak istediğin şey nedir? dedi. O da: Koyun… dedi. Bunun üzerine ona döl veren bir gebe koyun verildi.

Deve ve sığır yavruladı, koyun kuzuladı. Neticede birinin vâdi dolusu develeri, diğerinin vâdi dolusu sığırı, ötekinin de bir vâdi dolusu koyun sürüsü oldu.

Daha sonra melek ala tenliye, eski kılığında geldi ve:

Fakirim, yoluma devam edecek imkânım yok. Gitmek istediğim yere önce Allah sonra senin yardımın sâyesinde ulaşabilirim. Rengini ve cildini güzelleştiren Allah aşkına senden yolculuğumu tamamlayabileceğim bir deve istiyorum, dedi.

Adam:

Mal verilecek yer çoook, dedi. Melek: Ben seni tanıyor gibiyim. Sen insanların kendisinden iğrendikleri, fakirken Allah’ın zengin ettiği abraş değil misin? dedi. Adam: Bana bu mal atalarımdan miras kaldı, dedi. Melek: Eğer yalan söylüyorsan, Allah seni eski haline çevirsin, dedi.

Sonra melek, eski kılığına girip kelin yanına geldi. Ona da abraşa söylediklerini söyledi. Kel de abraş gibi cevap verdi. Melek ona da:

Yalan söylüyorsan, Allah seni eski haline çevirsin! dedi.

Körün kılığına girip bu defa da onun yanına gitti ve:

Fakir ve yolcuyum. Yoluma devam edecek imkânım kalmadı. Bugün önce Allah’ın sonra senin sâyende yoluma devam edebileceğim. Sana gözlerini geri veren Allah aşkına senden bir koyun istiyorum ki, onunla yoluma devam edebileyim, dedi. Bunun üzerine (eski) kör: Ben gerçekten kördüm. Allah gözlerimi iâde etti. İstediğini al, istediğini bırak. Allah’a yemin ederim ki, bugün alacağın hiçbir şeyde sana zorluk çıkarmayacağım, dedi. Melek:

Malın senin olsun. Bu sizin için bir imtihandı. Allah senden razı oldu, arkadaşlarına gazap etti, cevabını verdi (ve oradan ayrıldı).

Buhârî, Enbiyâ 51; Müslim, Zühd 10