Arama Sonuçları Bildiğini yap

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/18734-Bildigini-yap

NoHadis MetniKaynak
8491 Allah (z.c.hz.) havarisi olmayan hiç bir Peygamber göndermedi. Bu yardımcılar, Peygamberlerinin arkasında Allah'ın dilediği kadar dururlar. Orada Allah'ın kitabı ve Nebisinin sünneti ile amel edilir. Ondan sonra Umera gelir. Bunlar kürsülerde otururlar. Bildiğiniz şeyleri söylerler. Reddettiğiniz şeyleri yaparlar. Onları gördüğünüz zaman, kendileri ile mücadele etmek her mü'mine borçtur. Fiilen, sözle veya kalbi ile mücadele etmek. Bunun gerisinde müslümanlık yoktur.Ramuz el e-hadis, 89. sayfa, 8. hadis
9016 Siz bugün öyle bir zamandasınız ki, alimleri çok, hatibleri azdır. Bugün bir kimse Bildiğinin onda birini terketse düşer. Bir zaman gelecektir ki, bileni az, anlatmaya çalışanı (hatibleri) çok olacak. O zamanda, Bildiğinin onda birini yapan kurtulacaktır.Ramuz el e-hadis, 136. sayfa, 2. hadis
12731 Ey kavim ağır olunuz. Sizden evvelki ümmetler, bu yaptığınız şeyle helak oldu. Peygamberlerine karşı ihtilafları sebebiyle ve kitaplarının bazısını bazısına karıştırmaları sebebiyle. Muhakkak ki Kur'an'ın bir kısmı bir kısmını tekzib edici şekilde indirilmedi. Bilakis bir kısmı bir kısmını tasdik edici olarak indirildi. Ondan Bildiğinizi tatbik edin. Bilmediğinizi alimine bırakın, sorun.Ramuz el e-hadis, 450. sayfa, 10. hadis
13453 Ana babasına asi olana: "İstediğin ibadeti yap sana mağfiret etmem" denir ve sadık olana da: "Bildiğini yap seni mağfiret edeceğim" denir.Ramuz el e-hadis, 513. sayfa, 2. hadis
14331

İbni Abbas radıyallahu anhümâ şöyle dedi:

Ömer radıyallahu anh Bedir Harbine iştirak etmiş yaşlı sahâbîlerle beraber beni de istişâre meclisine dahil etti. Sahâbîlerden biri buna içerledi ve Hz. Ömer’e:

Bu, neden bizimle beraber oluyor? Oysa bizim onun yaşıtı çocuklarımız var, dedi. Hz. Ömer: Bildiğiniz bir sebepten dolayı, diye cevap verdi. Derken birgün beni çağırdı ve büyük sahâbîlerin meclisine aldı. Bana öyle geliyor ki, o gün beni onlara isbat etmek istiyordu. Sahâbîlere: “Allah’ın yardımı ve fetih geldiğinde...” diye başlayan Nasr sûresi hakkında ne düşünüyorsunuz? diye sordu. Bir kısmı: Yardım görüp fetih gerçekleşince Allah’a hamd ve istiğfar etmekle emrolunmaktayız, dedi. Kimi de hiç bir yorum yapmadı. Hz. Ömer bu defa bana hitaben: Ey İbni Abbas! Sen de böyle mi diyorsun? dedi. Ben: Hayır, dedim. Peki, ne diyorsun? diye sordu. Ben de: Bu sûre, Hz. Peygamber’in ecelinin kendisine bildirildiğini ifade etmektedir. “Allah’ın yardımı ve fetih sana gelince - ki, bu senin ecelinin geldiğinin alâmetidir-, Rabbini hamd ile tesbih et, bağışlanma dile. Çünkü o tövbeleri kabul edendir” buyuruluyor, dedim.

Bunun üzerine Hz. Ömer:

Ben de bu sûreden senin dediğinden başkasını anlamıyorum, dedi.
Buhârî, Tefsîru sûre (110), 4; Menâkıb 25. Ayrıca bk. Tirmizî, Tefsîru sûre (110), 1