Arama Sonuçları ümmetim ümmetler

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/28283-ummetim-ummetler

NoHadis MetniKaynak
8282 Benden evvelki Peygamberlere verilmeyen Bana verildi. Düşmanıma korku vermekle Bana yardım edildi. Bana arzın anahtarları verildi. (Hazinede Mehdi (a.s.) zamanında olacak). Ben Ahmed ismi ile zikrolundum. Benim için toprak temiz ve temizleyici oldu. Ümmetim de ümmetlerin hayırlısı oldu.Ramuz el e-hadis, 74. sayfa, 7. hadis
9898 Namaza mı intizar ediyorsunuz? Bu namaz, sizden önceki ümmetlerde yokdu ki, o yatsıdır. Yıldızlar gök ehli için emandır. Yıldızlar döküldüğünde gök ehlinin başına gelecekler gelir. Ben de ashabım için emanım. Ben vefat ettiğim zaman Ashabımın başına gelecekler gelir. Ashabım da ümmetim için emandır. Ashabım gidince de ümmetimin başına gelecekler gelir.Ramuz el e-hadis, 219. sayfa, 1. hadis
10591 Cennet bütün Peygamberlere, Ben giresiye kadar haram oldu. Ve ümmetim giresiye kadar da bütün ümmetlere haram oldu.Ramuz el e-hadis, 274. sayfa, 8. hadis
10890 Ümmetime, yakında geçmiş ümmetlerin hastalığı isabet eder: Dünya nimetinden neşelenmek(batıl ile ferahlanmak ve tekebbür) tuğyan ve kin, mal ve evlat çoğaltma, haksız düşmanlık, husumet ve haddi aşan bir hased (ki neticesi mukateledir).Ramuz el e-hadis, 302. sayfa, 5. hadis
10905 Ümmetimin sonunda bir takım kadınlar peydah olur ki, erkekler gibi eğerlere binerler ve mescidin kapısında inerler. Onlar giyinik çıplaklardır. Başlarını da zayıf devenin hörgücü gibi yaptırırlar. Bunları telin edin. Zira onlar mel'undurlar. Eğer sizden sonra gelecek ümmet olsaydı, bunlar da o gelecek ümmete hizmetçi olurlardı. Nasıl ki, sizden önceki ümmetlerin kadınlarının sizlere hizmetçi oldukları gibi.Ramuz el e-hadis, 303. sayfa, 8. hadis
13486 Allah Tebareke ve Teala kıyamet gününde şöyle buyurur: "Ey Adem kalk, ümmetinden binde dokuz yüz doksan dokuzunu Cehenneme, birini de Cennete ayır." O zaman ashab yere uzanarak ağlamaya başladı. Buyurdu ki: "Başlarınızı kaldırın. Nefsim yed-i kudretinde Olana yemin ederim ki, ümmetim, ümmetler içinde siyah öküzün cildindeki beyaz tüy gibidir."Ramuz el e-hadis, 516. sayfa, 7. hadis
14292

Abdullah İbni Abbas radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“(Geçmiş) ümmetler bana gösterildi. Peygamber gördüm, yanında üçbeş kişilik küçük bir grup vardı. Peygamber gördüm, yanında bir iki kişi bulunuyordu. Ve peygamber gördüm, yanında kimsecikler yoktu. Bu arada önüme büyük bir kalabalık çıktı. Kendi ümmetim sandım. Bana ‘Bunlar Mûsâ’nın ümmetidir, sen ufka bak!’ dediler. Baktım; (çok) büyük bir karaltı. ‘İşte bunlar senin ümmetindir. İçlerinden hesapsız-azabsız cennete girecek yetmiş bin kişi vardır’ dediler.”

(İbni Abbas diyor ki) Söz buraya gelince Peygamber aleyhisselâm kalkıp evine gitti. Oradaki sahâbîler bu hesapsız-azabsız cennete girecek yetmiş bin kişinin kimler olabileceği hakkında konuşmaya başladılar: Kimileri, “Bunlar peygamberin sohbetinde bulunanlar olmalıdır” derken, kimileri, “Bunlar İslâm geldikten sonra doğup, şirki tanımamış olanlardır” dediler. Daha başka birçok görüş ileri sürenler oldu.

Onlar bu meseleyi tartışırken Peygamber aleyhisselâm çıkageldi.

“Ne hakkında konuşuyorsunuz?” diye sordu. Hesapsız-azabsız cennete gireceklerin kim oldukları hakkında konuşuyoruz, dediler.

Bunun üzerine Nebi sallallahu aleyhi ve sellem:

“Onlar büyü yapmayan, yaptırmayan, uğursuzluğa inanmayan ve Rablerine güvenenlerdir” buyurdu.

Ukkâşe İbni Mihsan yerinden fırladı ve:

Beni de onlardan kılması için Allah’a dua et (Yâ Resûlallah)! dedi.

Peygamber aleyhisselâm da:

“Sen onlardansın!” buyurdu. Sonra bir başka kişi daha kalktı ve: Beni de onlardan kılması için dua buyur, dedi.

Peygamber aleyhisselâm bu defa:

“Fırsatı değerlendirmekte Ukkâşe senden önce davrandı” buyurdu.
Buhârî, Tıb 1, Rikak 50, Libâs 18; Müslim, Îmân 374. Ayrıca bk. Tirmizî, Kıyâmet 16