Arama Sonuçları önce kabul

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/25884-once-kabul

NoHadis MetniKaynak
7673 Sizden birisi bir kardeşine bir şeyi ödünç verdiğinde, o kardeşi bir tabak hediye gönderirse, kabul etmesin, yahud bir hayvana bindirirse binmesin. Ancak bundan önce aralarında böyle işler cereyan ediyordu ise o zaman müstesna.Ramuz el e-hadis, 33. sayfa, 11. hadis
8983 Hırsızların hırsızı, Emirin lisanını çalan kimsedir. (Emire nüfuz edip onun yularını eline alma) Hataların en büyüğü, bir müslüman malını haksız yere almaktır. Hasta ziyareti güzel işlerdendir. Ziyaretin tamamlanması da elini onun üzerine koyman ve nasıl olduğunu sormandır. Şefaatin efdali ise dargın evlilerin arasını bulmaktır. Dondan önce gömleği giymek (uzun gömlek olmalı) Peygamber giyimindendir. Dua ederken aksırmak ise duanın kabulunun işaretlerindendir.Ramuz el e-hadis, 132. sayfa, 4. hadis
9009 Biz öyle bir Ehli Beytiz ki, Allah Bizlere dünyayı değil, ahireti nasib etti. Benden sonra ehli Beytim, bela şiddet ve tarda maruz kalacaklar. Doğu tarafından siyah bayraklılar gelinceye kadar. Bunlar mal istiyecek, kendilerine mal verilmeyecek. Bunlar döğüşecekler, sonra geri çekilecekler, istedikleri kendilerine verilecek, fakat kabul etmiyecekler ve onu, ismi ismime, babasının adı, babamın adına uyan, Ehli Beytimden bir kimseye teslim edecekler. O (Mehdi) arza sahib olur. Ve kendisinden önce baskı ve zulümle dolu olan arzı, doğruluk ve adaletle doldurur. Sizden veya sonra gelenlerden birisi ona yetişirse, kar üzerinde sürünerek dahi olsa, gelsin ona katılsın. Muhakkak ki onlar hidayet sancaklarıdır.Ramuz el e-hadis, 135. sayfa, 3. hadis
9224 Mümin ilk önce, rahmet, reyhan ve naîm cennetiyle müjdelenir. Mümine ilk tebşirat da şöyle olur: "Ey Allah'ın dostu, O'nun rızası ve Cennetle müjde sana. Sen hayırlı bir gelişle geldin. Allah seni teşyi edeni affetti. Senin için istiğfar edene icabet etti. Ve senin lehine şehadet edeni de kabul etti. (Ölen bir mümin için)Ramuz el e-hadis, 160. sayfa, 7. hadis
9415 Hangi bir adam ki islamdan çıkarsa, önce onu tövbeye davet et. Ederse kabul et. Tövbe etmezse boynunu vur. Hangi kadın ki islamdan dönerse onu tövbeye davet et. Ederse kabul et, etmezse esir et.Ramuz el e-hadis, 182. sayfa, 6. hadis
10808 Aziz ve Celil olan Allah'dan seni takdim etmesini (önce hilafete geçmeni) üç kere istedim, kabul etmedi. Ancak Ebu Bekir'i kabul etti. (Bu sözü Hz. Ali (r.a)'a buyurdu.)Ramuz el e-hadis, 293. sayfa, 10. hadis
11961 Maruf ile emredin, münkerden neyhedin. Allah'a dua edip de duanız kabul edilmeyecek hale gelmeden evvel ve af dileyip de mağfiret olunmayacağınız hale gelmeden önce. Muhakkak ki, marufu emretmek mürkeri nehyetmek eceli yaklaştırmaz. Yahudilerin bilginleri, Nasaranın rahipleri, marufu emretmeyi ve münkeri nehyetmeyi terk ettikleri zaman, Aziz ve Celil olan Allah onlara Peygamberlerinin diliyle lanet etti. Sonra onları umumi azaba duçar etti.Ramuz el e-hadis, 393. sayfa, 5. hadis
13694 (Bir kadını) nikahlamak istediklerinde, kabul olunmazsa tekrarlamazdı. Bir kadını nikahlamak istediğinde, kadın önce kabul etmeyip sonra icabet edince, "Senden başka bir örtüye büründük" buyurduRamuz el e-hadis, 531. sayfa, 6. hadis
14228

Ebû Abdurrahman Abdullah İbni Ömer İbni’l-Hattâb radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinlediğini söylemiştir:

“Sizden önce yaşayanlardan üç kişi bir yolculuğa çıktılar. Akşam olunca, yatıp uyumak üzere bir mağaraya girdiler. Fakat dağdan kopan bir kaya mağaranın ağzını kapattı. Bunun üzerine birbirlerine:

— Yaptığınız iyilikleri anlatarak Allah’a dua etmekten başka sizi bu kayadan

hiçbir şey kurtaramaz, dediler.

İçlerinden biri söze başlayarak:

—Allahım! Benim çok yaşlı bir annemle babam vardı. Onlar yemeklerini yemeden çoluk çocuğuma ve hizmetçilerime bir şey yedirip içirmezdim. Birgün hayvanlara yem bulmak üzere evden ayrıldım; onlar uyumadan önce de dönemedim. Eve gelir gelmez hayvanları sağıp sütlerini annemle babama götürdüğümde, baktım ki ikisi de uyumuş. Onları uyandırmak istemediğim gibi, onlardan önce ev halkının ve hizmetkârların bir şey yiyip içmesini de uygun görmedim. Süt kabı elimde şafak atana kadar uyanmalarını bekledim. Çocuklar etrafımda açlıktan sızlanıp duruyorlardı. Nihayet uyanıp sütlerini içtiler.

Rabbim! Şayet ben bunu senin rızânı kazanmak için yapmışsam, şu kaya sıkıntısını başımızdan al! diye yalvardı. Kaya biraz aralandı; fakat çıkılacak gibi değildi.

Bir diğeri söze başladı:

—Allahım! Amcamın bir kızı vardı. Onu herkesten çok seviyordum. (Bir başka rivayete göre: Bir erkek bir kadını ne kadar severse, ben de onu o kadar seviyordum). Ona sahip olmak istedim. Fakat o arzu etmedi. Bir yıl kıtlık olmuştu. Amcamın kızı çıkıp geldi. Kendisini bana teslim etmek şartıyla ona 120 altın verdim. kabul etti. Ona sahip olacağım zaman (bir başka rivâyete göre: Cinsî münasebete başlayacağım zaman) dedi ki: Allah’tan kork! Dinin uygun görmediği bir yolla beni elde etme! En çok sevip arzu ettiğim o olduğu halde kendisinden uzaklaştım, verdiğim altınları da geri almadım.

Allahım! Eğer ben bu işi senin rızânı kazanmak için yapmışsam, başımızdaki sıkıntıyı uzaklaştır, diye yalvardı. Kaya biraz daha açıldı; fakat yine çıkılacak gibi değildi.

Üçüncü adam da:

—Allahım! Vaktiyle ben birçok işçi tuttum. Parasını almadan giden biri dışında hepsinin ücretini verdim. Ücretini almadan giden adamın parasını çalıştırdım. Bu paradan büyük bir servet türedi. Birgün bu adam çıkageldi. Bana: —Ey Allah kulu! Ücretimi ver, dedi. Ben de ona:

—Şu gördüğün develer, sığırlar, koyunlar ve köleler senin ücretinden türedi, dedim. Adamcağız:

—Ey Allah kulu! Benimle alay etme, deyince, seninle alay etmiyorum, diye cevap verdim. Bunun üzerine o, geride bir tek şey bırakmadan hepsini önüne katıp götürdü.

Rabbim! Eğer bu işi sırf senin rızânı kazanmak için yapmışsam, içinde bulunduğumuz sıkıntıdan bizi kurtar, diye yalvardı. Mağaranın ağzını tıkayan kaya iyice açıldı; onlar da çıkıp gittiler.

Buhârî, Büyû` 98, İcâre 12, Hars ve’l-müzârea 13, Enbiyâ’ 53, Edeb 5; Müslim, Zikir 100
14234

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Güneş batıdan doğmadan önce kim tövbe ederse, Allah onun tövbesini kabul eder.”

Müslim, Zikir 43