Arama Sonuçları oturan bir

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/49044-oturan-bir

NoHadis MetniKaynak
7543 Sizden birine bir hediye getirildiğinde, yanında oturanlar o hediyeye ortaktırlar.Ramuz el e-hadis, 24. sayfa, 7. hadis
7772 Sizden birisi Cuma'ya geldiğinde, oturan bir kimseyi kaldırıp da onun yerine oturmasın.Ramuz el e-hadis, 40. sayfa, 8. hadis
7996 Sizden biri aksırdığında onun yanında oturan kendisini "Teşmit" etsin. (Yerhamukellah desin.) Eğer üç defadan fazla aksırır ise o kimse nezle olmuş demektir. O zaman üçten fazla teşmit gerekmez.Ramuz el e-hadis, 55. sayfa, 2. hadis
8133 bir takım kimseler bir cemaat üzerine rastlar da, gelenlerden biri oturanlara selâm verir ve onlardan birisi de o selâmı alırsa bu hepsine kifayet eder.Ramuz el e-hadis, 63. sayfa, 12. hadis
8873 Kıyametin önü sıra karanlık geceler gibi fitneler vardır. O fitne devrinde adam sabah mü'min, akşam kâfir olur. Ve akşam mü'min sabah ise kâfir olur. O zaman oturan, ayakta durandan hayırlıdır. Ayakta duran yürüyenden hayırlıdır, yürüyen ise koşandan hayırlıdır. O devirde okların yayını kırın, kirişlerini koparın, kılıcınızı da taşa vurun, evinize çekilin. birinizin evine girilse ve üzerinize varılsa o zaman Adem (a.s.)'ın iki oğlundan hayırlısı gibi olun. (Yani öldürülen gibi.)Ramuz el e-hadis, 121. sayfa, 5. hadis
10118 Müslümanlar, biri diğerlerine karşı bir tek el halindedir. Onların yakınındaki, uzaktakini müdafaa eder. Süratli olanı oturanı savunur. Kavisi de zayıfı korur.(Hepsi yekdiğerini korur)Ramuz el e-hadis, 235. sayfa, 12. hadis
10561 Camide oturan kimse üç haslet üzeredir: Ya bir din kardeşi kazanır, ya bir hikmetli söz öğrenir veya Rahmeti kazanır.Ramuz el e-hadis, 272. sayfa, 3. hadis
13428 Küçük büyüğe, bir ikiye, az çoğa, binitli yayaya, geçen oturana, ayakta olan oturana selam verir.Ramuz el e-hadis, 510. sayfa, 9. hadis
14221

Ebû Yezîd Ma`n İbni Yezîd İbni Ahnes radıyallahu anhüm -Ma`n de, babası Yezîd de, dedesi Ahnes de sahâbîdir- şöyle dedi:

Babam Yezîd sadaka vermek üzere yanına birkaç dinar aldı ve onları Mescid-i Nebevî de oturan birinin yanına koydu. Ben Mescid’e uğrayarak paraları aldım ve babama götürdüm.

Babam:

Vallâhi ben onları sen alasın diye bırakmamıştım deyince, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in yanına giderek durumu arzettim.

Bunun üzerine Hz. Peygamber şöyle buyurdu:

“Yezîd! Sen niyet ettiğin sadaka sevabını kazandın. Ma`n! Aldığın para da senindir.”
Buhârî, Zekât 15. Ayrıca bk. Dârîmî, Zekât 14; Ahmed İbni Hanbel, Müsned, III, 470
14356

Ebü’l-Münzir Übey İbni Kâ’b radıyallahu anh şöyle dedi:

bir adam vardı -ki ben mescide ondan daha uzak(ta oturan) bir başkasını tanımıyorum-. Bu kişi cemaatle namazı hiç kaçırmazdı. Kendisine:

bir eşek alsan da hava karanlık ve sıcak olduğunda ona binsen! dediler (veya ben dedim).

Adam şöyle cevap verdi:

Evimin, mescidin yanıbaşında olması beni hiç de memnun etmez. Çünküben mescide gidiş ve evime dönüşümün adıma (ecir olarak) yazılmasını diliyorum.

Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de ona;

“Bunların hepsinin sevabını Allah, senin için derleyip topladı” buyurdu. Müslim, Mesâcid 278

Aynı hadisin bir başka rivayetinde Hz. Peygamber:

“Allah’tan beklediğin, sana verilmiştir” buyurdu.
Müslim, Mesâcid 278