Arama Sonuçları olmayan kıyamet

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/42207-olmayan-kiyamet

NoHadis MetniKaynak
7791 Kendisinde şüphe olmayan kıyamet gününde, Allah Teala evvelkilerle sonrakileri topladığı zaman, bir münadi şöyle seslenir: "Her kim Allah için yaptığı ameline birisini ortak koşmuşsa sevabına o kimsenin yanında arasın. Muhakkak ki Allah ortaklardan müstağnidir."Ramuz el e-hadis, 41. sayfa, 10. hadis
8247 kıyamet gününde en şiddetli azab görecek olanlar, ilminin kendisine menfaati olmayan âlimlerdir.Ramuz el e-hadis, 71. sayfa, 13. hadis
8720 Allah uğrunda birbirlerini sevenler, Arşı Alânın gölgesinden başka gölge olmayan bir zamanda (kıyamette) onun altında gölgelenir. Diğer insanlar korkar, onlar korkmazlar. Diğer insanlar dehşette kalır, onlar kalmazlar.Ramuz el e-hadis, 107. sayfa, 4. hadis
8871 kıyametin önü sıra deccal ve onun önü sıra da 30 kadar veya daha fazla yalancı gelir. Bu yalancıların alâmetleri soruldu. Buyuruldu ki: "Onlar sizde olmayan adetler getirirler ve diyanetinizi o âdetlerle değiştirirler. Bunları gördüğünüzde onlardan sakının ve onlara düşman olun.Ramuz el e-hadis, 121. sayfa, 3. hadis
10265 Ben kıyametin önü sıra kılıçla baas olundum. Taki şeriki olmayan Allah'ın yalnız kendisine ibadet edile. Rızkım, mızrağımın gölgesinde takdir kılınmıştır. Emrime muhalefet edene zillet ve aşağılık takdir edilmiştir. Kim ki, bir kavme benzemeye gayret ederse, o onlardandır.Ramuz el e-hadis, 245. sayfa, 3. hadis
12215 Bir kimse bir mü'min erkek veya mü'min kadına bühtan eder (yoktan bir şey isnad eder) veya hakkında onda olmayan bir şeyi konuşursa, Allah Teala onu kıyamette ateşten bir tepe üzerine çıkartır ve o günahın cezasını orada çekinceye kadar kalır.Ramuz el e-hadis, 411. sayfa, 13. hadis
14278

Ömer İbnü’l-Hattâb radıyallahu anh şöyle dedi:

Bir gün Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in huzurunda bulunduğumuz sırada, elbisesi beyaz mı beyaz, saçları siyah mı siyah, yoldan gelmiş bir hali olmayan ve içimizden kimsenin tanımadığı bir adam çıkageldi. Peygamber’in yanına sokuldu, önüne oturdu, dizlerini Peygamber’in dizlerine dayadı, ellerini (kendi) dizlerinin üstüne koydu ve:

Ey Muhammed, bana İslâm’ı anlat! dedi.

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

“İslâm, Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın resûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı (tastamam) vermen, ramazan orucunu (eksiksiz) tutman, yoluna güç yetirebilirsen Kâbe’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdu. Adam: Doğru söyledin dedi. Onun hem sorup hem de tasdik etmesi tuhafımıza gitti. Adam: Şimdi de imanı anlat bana, dedi. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine iman etmendir” buyurdu.

Adam tekrar:

Doğru söyledin, diye tasdik etti ve: Peki ihsan nedir, onu da anlat, dedi. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “İhsan, Allah’a onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdu.

Adam yine:

Doğru söyledin dedi, sonra da: Kıyâmet ne zaman kopacak? diye sordu.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem:

“Kendisine soru yöneltilen, bu konuda sorandan daha bilgili değildir” cevabını verdi.

Adam:

O halde alâmetlerini söyle, dedi.

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

“Annelerin, kendilerine câriye muamelesi yapacak çocuklar doğurması, yalın ayak, başı kabak, çıplak koyun çobanlarının, yüksek ve mükemmel binalarda birbirleriyle yarışmalarıdır ” buyurdu.

Adam, (sessizce) çekip gitti. Ben bir süre öylece kalakaldım. Daha sonra Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem:

“Ey Ömer, soru soran kişi kimdi, biliyor musun?” buyurdu. Ben: Allah ve Resûlü bilir, dedim.

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

“O Cebrâil’di, size dininizi öğretmeye geldi” buyurdu.
Müslim, Îmân 1, 5. Ayrıca bk. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16; Nesâi, Mevâkît 6; İbni Mâce, Mukaddime, 9