Arama Sonuçları miktarda bir

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/54394-miktarda-bir

NoHadis MetniKaynak
7899 Sizden biri namazda iken burnu kanarsa veya ağız dolusu veya daha az miktarda bir kusmuk çıkarırsa, onu yıkasın; yahud da mezi gördüğünde namazı bıraksın, gidip abdest alsın, sonra dönsün ve namazının kalanını tamamlasın. Lakin namazı tamamlayıncaya kadar arada konuşmasın.Ramuz el e-hadis, 48. sayfa, 6. hadis
8057 Siz kadınlardan biri, kölesini "Mükateb" hale getirirse (Köle, belli bir para karşılığ hür olacak ise) anlaşmadaki miktardan köle üzerinde bakiye kaldığı müddetçe, köle kadına bakabilir. Tam ödediğinde ise artık onunla ancak hicab arkasından konuşabilir.Ramuz el e-hadis, 58. sayfa, 12. hadis
8537 Allah (z.c.hz.) kıyamet gününde bir münadi gönderip nide ettirir: "Ademe söyleyin Cehennemlikleri göndersin." Adem (a.s.) der ki: "Ne kadarını?" Denir ki: "Her 100 kişide 99'unu." Siz bilir misiniz insanlar arasında ne miktardasınız? Siz insanlar arasında bir devenin üzerindeki ufak bir tüy kısım kadarsınız.Ramuz el e-hadis, 92. sayfa, 10. hadis
8929 Âli Davud'a nazil olan hikmette ibret vardır. Akıllı olan insan şu dört vakitten başka şeyle nefsini meşgul etmemelidir: Rabbine dua (ve ibadet) edeceği vakit, Nefsini muhasebe edeceği vakit, Kendisi hakkında, kardeşlerini nasihat etmesine ve ayıblarını kendisine haber vermelerine kafi gelecek bir vakit. Kendi nefsinin helal ve temiz ihtiyaçlarına ayıracağı bir vakit. Bu vakitte diğer zamanlar içinde bir yardım vardır ve kalbin istirahatı kafi miktarda varlık iledir. Sonra da akıllı kimse için, diline sahip olması, zamanını bilmesi, işine yönelmesi ve en sağlam dostuna karşı bile ihtiyatlı olması icap eder.Ramuz el e-hadis, 127. sayfa, 5. hadis
9422 Ey insanlar! Sanki bu dünyada ölüm bizim için değil de bizden başkasına yazılmış. Hak da sanki başkasına vacib gibi imiş. Bize göre -az miktardaki- ölüleri götürüyoruz. Komşuya götürüyormuş gibi. (Evleri kabirleri imiş gibi) Miraslarını yiyoruz. Sanki biz ölmiyecekmişiz gibi. Ne mutlu o kimseye ki, kendi ayıbı onu meşgul eder de, başkasının ayıbını görmez. Ne mutlu o kimseye ki, kendi nazarında kendini hor görür de başkasına noksanlık atfetmez. Meskenete düşmeden Allah için tevazu eder ve helalinden kazandığı malı infak eder. Düşkün ve miskin kimseleri hoş tutar. Fıkıh ve Hikmet ehli ile düşüp kalkar. Ne mutlu o kimseye ki, kendini hor görür. Kazancı helal gidişi salih olur ve kimseye bir zararı dokunmasın diye dikkat eder ve insanlardan uzlet eder. Ne mutlu o kimseye ki, ilmi ile amel eder. Malının fazlasını infak eder, sözünün fazlasını ise tutar.Ramuz el e-hadis, 183. sayfa, 5. hadis