Arama Sonuçları onlar çıplak

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/14087-onlar-ciplak

NoHadis MetniKaynak
7534 Sizden biri helaline yakın olmak istediğinde örtünsün, helalini de örtsün. onlar merkeb çıplaklığı gibi üryan olmasınlar. (Allah'dan haya, meleklerden edep, şeytandan da kaçınmak için.)Ramuz el e-hadis, 23. sayfa, 11. hadis
8078 Ahir zaman geldiğinde, ümmetimin erkeklerine, peştemalla bile olsa hamama girmeleri haram olur. Dediler: "Ya Resulallah, bu nedendir?" Buyurdu ki: "Zira onlar çıplak insanların üzerine girerler veya onların üzerine çıplak insanlar girer. Agah olunuz ki, Allah Teala bakana da kendisine baktırana da lanet etmiştir."Ramuz el e-hadis, 60. sayfa, 2. hadis
10287 Hz. Eyyub (a.s) çıplak yıkanırken üstüne altından çekirge yağdı. Hz. Eyyüb (a.s) da onları toplamaya başladı. Rabbi tebareke ve Teala ona şöyle nida etti: "Ya Eyyüb! Ben seni, gördüğünden gani kılmamışmıydım?" O da "İzzetin Hakkı için evet, öyle, lakin ben Senin bereketine doyamam." buyurdu.Ramuz el e-hadis, 246. sayfa, 12. hadis
10905 Ümmetimin sonunda bir takım kadınlar peydah olur ki, erkekler gibi eğerlere binerler ve mescidin kapısında inerler. onlar giyinik çıplaklardır. Başlarını da zayıf devenin hörgücü gibi yaptırırlar. Bunları telin edin. Zira onlar mel'undurlar. Eğer sizden sonra gelecek ümmet olsaydı, bunlar da o gelecek ümmete hizmetçi olurlardı. Nasıl ki, sizden önceki ümmetlerin kadınlarının sizlere hizmetçi oldukları gibi.Ramuz el e-hadis, 303. sayfa, 8. hadis
14329

Saîd İbni Abdülazîz’in Rebîa İbni Yezîd’den; Rebîa’nın Ebû İdrîs elHavlânî’den, onun Ebû Zer Cündeb İbni Cünâde radıyallahu anh’den; Ebû Zer’in Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’den; onun da Allah Tebâreke ve Teâlâ hazretlerinden rivayet ettiğine göre Allah Teâlâ şöyle buyurdu:

“Kullarım! Ben zulmetmeyi kendime haram kıldım. Onu sizin aranızda da haram kıldım. Artık birbirinize zulmetmeyiniz.

Kullarım! Benim hidâyet ettiklerim dışında hepiniz sapıtmışsınız. O halde benden hidâyet dileyin ki sizi doğruya ileteyim.

Kullarım! Benim doyurduklarım hariç, hepiniz açsınız. Benden yiyecek isteyin ki sizi doyurayım.

Kullarım! Benim giydirdiklerim hariç, hepiniz çıplaksınız. Benden giyecek isteyin ki sizi giydireyim.

Kullarım! Siz gece-gündüz günah işlemektesiniz, bütün günahları afveden de yalnızca benim. Benden af dileyin ki sizi bağışlayayım.

Kullarım! Bana zarar vermek elinizden gelmez ki, zarar verebilesiniz. Bana fayda vermeye gücünüz yetmez ki, fayda veresiniz.

Kullarım! Evveliniz ahiriniz, insanınız cinleriniz, en müttaki bir kişinin kalbi ve duygusuna sahip olsalar, bu benim mülkümde herhangi bir şey arttırmaz.

Kullarım! Evveliniz âhiriniz, insanınız cinleriniz, en günahkâr bir kişinin kalbi ve duygusuna sahip olsalar, bu benim mülkümden en küçük bir şey eksiltmez.

Kullarım! Evveliniz âhiriniz, insanınız cinleriniz bir yerde toplanıp benden istekte bulunacak olsalar, ben de her birine istediğini versem, bu benim mülkümden ancak, iğne denize daldırılıp çıkarıldığında denizden ne kadar eksiltebilirse işte o kadar azaltır. (Yani hiç bir şey eksiltmez.)

Kullarım! İşte sizin amelleriniz. onları sizin için saklar, sonra onları size iâde ederim. Artık kim bir hayır bulursa Allah’a hamd etsin. Kim de hayırdan başka bir şey bulursa öz nefsinden başka kimseyi ayıplamasın.”

Saîd İbni Abdülaziz dedi ki, Ebû İdris el-Havlânî bu hadisi rivâyet ettiği zaman dizleri üzerine çöküverdi.

Müslim, Birr 55