Arama Sonuçları bu hususta

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/5902-bu-hususta

NoHadis MetniKaynak
7280 Kadınları evlenmelerinde hüküm sahibi ediniz. bu hususta dul kadın arzusunu açıklar; kızın rızası ise susmasıdır.Ramuz el e-hadis, 5. sayfa, 2. hadis
7331 Adem oğlunda üçyüz altmış mafsal vardır. Hergün her mafsal için sadaka vardır. Denildi ki: "Ya Resulallah buna kim güç yetirebilir?" buyurdu ki: "Kişinin kardeşine söylediği güzel bir söz sadakadır. Keza kişinin bir hususta kardeşine yardımı sadakadır. İçirdiği bir içim su sadakadır. Yol üzerinden eza verecek bir şeyin giderilmesi de sadakadır. (İki rek'at duha namazı bunu karşılar)Ramuz el e-hadis, 9. sayfa, 4. hadis
8081 Kıyamet günü olduğunda, "Altmış yaşındakiler nerededir?" diye nida olunur. bu öyle bir ömürdür ki, Allah Teala bu hususta: "Öğüt alacak kişinin alabileceği kadar bir ömür ile sizi yaşatmadık mı?" diye buyurmuştur.Ramuz el e-hadis, 60. sayfa, 5. hadis
8123 Bir mü'min öldüğünde, komşularından iki kişi: "Biz onun hakkında hayırdan başka bir şey bilmiyoruz" demişlerse, Allah Tealâ'nın ilminde o kulun hali öyle olmadığı halde, Allah meleklerine buyurur ki: "Ölen kulum hakkında, şu iki kulumun şehadetini kabul ediniz ve bu hususta Benim ilmimde mevcut olan durumunu dikkate almayınız."Ramuz el e-hadis, 63. sayfa, 2. hadis
10207 Yukarı el aşağıdaki elden hayırlıdır. Efradı ailenden vermeye başla. Sadakanın yarısı varlıktan verilendir. (Sebebi gözü kalmış olmamak ve gözünde büyümemek). Kim ki (dünyevi hususta) istiğna ederse, Allah onu müstağni (ihtiyaçsız) kılar. Kim ki elini gözünü ötekinden berikinden çekerse Allah da ona iffet ihsan eder.(Gönül zenginliği ve afıflık nefisle mücadeleden olur)Ramuz el e-hadis, 241. sayfa, 4. hadis
11091 Söz dinlemeye ve itaate mülazemet edin. Sevdiğiniz veya sevmediğiniz hususta da olsa. Söz dinleyenin, itaat edenin aleyhinde hüccet yoktur. Dinleyip isyan edenin de lehinde hüccet yoktur. Agah olun; Allah hakkında hüsnü zanda bulunun. Muhakkak ki Allah Teala, her kula hüsnü zannı nisbetinde ve daha da fazla ihsan eder. ( Peki demesini öğrenmek lazım.)Ramuz el e-hadis, 318. sayfa, 14. hadis
13294 Ya Abdurrahman İbni Semure, beylik isteme. O sana istemen üzere verilirse onunla bırakılırsın. (Allah sana sahip olmaz) Eğer istemeden o sana verilirse o hususta yardım görürsün. Bir şeye yemin eder de ondan daha hayırlısını bulursan o hayırlı işi yap ve yeminine kefaret ver.Ramuz el e-hadis, 498. sayfa, 3. hadis
13300 Ya Ali (r.a), Benimle sade Peygamberlikte rakip olamazsın. Benden sonraasla nübüvvet yoktur. Halka yedi cihetten rekabet edersin ki, bu hususta Kureyşten hiç bir kimse seninle boy ölçüşemez. Sen onların Allaha ilk iman edenisin. Allahın ahdine onların en vefalısısın. Allahın emri hususunda onların en kavisisin. Onların müsavaat üzere en iyi taksim edenisin. Onların. Raiye üzerinde en ziyade adelet edenisin. Onların emri kazayı en ziyade görüp seçenisin ve onların Allah indinde en ziyade meziyeti olanısın.Ramuz el e-hadis, 498. sayfa, 9. hadis
14406

Abdurrahmân ibnu Avf (R) şöyle demiştir:

Medîne'ye geldiğimiz zaman Rasûlullah (S) benimle Sa'd ibnu'r-Rabî' arasında kardeşlik kurmuştu. bunun üzerine Sa'd ibnu'r-Rabî' (ben Abdurrahmân'a):

— Ben mal cihetiyle Ensâr'ın en zenginiyim. bunun için malı­mın yarısını sana ayırıyorum. Ve bak! îki kadınımın hangisini sever­sen senin için ondan vazgeçer, onu boşarım. İddeti geçipde evlenme halâl olduğu zaman onunla evlenirsin, dedi.

Râvî dedi ki: bu teklif üzerine Abdurrahmân, Sa'd'e:

— Benim bu hususta ihtiyâcım yoktur. İçinde ticâret yapılan bir çarşı var mı? dedi.

Sa'd:

—  Kaynukaa' kabilesinin çarşısı vardır, dedi.

Râvî dedi ki: Abdurrahmân sonra Kaynukaa' çarşısına gitti. Sat­mak üzere keş ve yağ götürdü. Sonra çarşıya gidişleri arka arkaya devam etti. Çok geçmedi, Abdurrahmân Rasûlullah'ı ziyarete geldi. Üstünde (zifafa girenlere mahsûs olan) sarı zağferân lekesi vardı. Ra­sûlullah (S) ona:

—  "Evlendin mi?" diye sordu. Abdurrahmân:

—  Evet evlendim, dedi. Rasûlullah:

—  "Kimle evlendin?" dedi.

O da:

—  Ensâr'dan bir kadınla evlendim, dedi.

Rasûlullah:

—  "Ne kadar mehr verdin?" dedi.

Abdurrahmân:

— Bir çekirdek (yânî beş dirhem) ağırlığında altın yâhud altın­dan bir çekirdek verdim, dedi.

bunun üzerine Peygamber (S) Abdurrahmân'a:

—  "Bir koyun (kesmek sureti)le olsun düğün yemeği yap!" bu­yurdu

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 2