Arama Sonuçları olarak binin

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/33994-olarak-binin

NoHadis MetniKaynak
7380 Şu sabırlı ve mütehammil hayvanlar hakkında Allah'tan korkun. Onlara salih olarak binin ve onları salih olarak yeyin.Ramuz el e-hadis, 13. sayfa, 9. hadis
7726 Misafir (yemek, içmekten) mahrum olarak gecelemiş ise, ona yardım etmek, (hane sahibinin ve kendilerinin) hayvânî veya zirâî gıdalarından o misafire ikram etmeleri müslümanlar üzerine borçtur. (Sonradan bu mecburiyet kaldırıldı.)Ramuz el e-hadis, 37. sayfa, 7. hadis
7762 Bir kimse abdest aldığında, abdestini güzelce alır, sonra namaza kalkar ve o namazın rükû'unu, secdelerini ve ondaki kıraati tam olarak yerine getirirse, namazı ona: "Sen beni muhafaza ettiğin gibi Allah da seni muhafaza etsin" der. Sonra o namaz, bir ziya ve nur ile semaya yükseltilir ve o namaz için semanın kapıları açılır. Kul abdestini güzel almaz, rükû, secde ve kıraatını tam yapmazsa, namazı ona: "Sen beni zayi ettiğin gibi Allah da seni zayi etsin." der. Sonra o namaz, üzerinde bir zulmet olduğu halde semaya yükseltilir. Lakin semanın kapıları açılmaz. Sonra o namaz eski bir elbise gibi dürülür ve sahibinin yüzüne vurulur.Ramuz el e-hadis, 39. sayfa, 15. hadis
8233 Hayvanlara salim olarak binin ve salim olarak inin. Ve hayvanları yollarda konuşmak için kürsü ittihaz etmeyin. Nice binilenler vardır ki, binenden hayırlıdır. Zira onlar Allah'ı daha çok zikrederler.Ramuz el e-hadis, 70. sayfa, 11. hadis
10156 Pişman olan kimse, Allah'ın Rahmetini gözler, Kendini beğenen de Allah'ın gazabını bekler. Herkes Allah'ın huzuruna, ölümünden önce yaptığı amel ile gelir. Ve muhakkak ki amellerin sahipleri hatimelerine göre hüküm giyerler . Gece ile gündüz birer binektir. Ahirete iletme vasıtası olarak bunlara bininiz. (Ömrünüzden istifade edin) Zinhar tövbeyi geciktirmekten sakının. Allah (z.c.hz)'lerinin hilmine de mağrur olmayın (yaptığınız günahtan musibet gelmedi diye aldanmayın) Bilmiş olunuz ki, Cennet ile Cehennem, her birinize, nalınınızın tasmasından daha yakındır. Kim zerre kadar hayır yaparsa onu görür. Kim de zerre kadar şer yaparsa onu görür.Ramuz el e-hadis, 237. sayfa, 15. hadis
12536 Bir kimse, "Subhanallahi, ve bi hamdihî ve estağfirullahe ve etubu ileyh" derse söylediği gibi yazılır. Sonra bu söz Arşa asılır ve o kimse Allah'a kavuşuncaya kadar sahibinin işlediği hiç bi günah onu silmez ve o, söylediği gibi mühürlü olarak kalır.Ramuz el e-hadis, 435. sayfa, 8. hadis
12972 Deniz vasıtalarına, ancak Allah yolunda gaza veya umre veya hac edenler olarak binin. Muhakkak ki denizin altında ateş vardır, ve ateşin altında da yine deniz vardır. Sultandan dolayı başı sıkılmış adamdan da bir şey almayın.Ramuz el e-hadis, 471. sayfa, 10. hadis
14411

Âişe (R) şöyle demiştir; Utbe ibnu Ebî Vakkas, karde­şi Sa'd ibnu Ebî Vakkas'a vasiyet edip:

— Zem'a'nın cariyesinin oğlu (Abdurrahmân), benim sulbümdendir, Bu çocuğu al, demiştir.

Âişe dedi ki: Mekke'nin fethi yılı olup Mekke'ye varıldığında, Sa'd ibnu Ebî Vakkas bu çocuğu yakaladı ve:

— Bu, kardeşim Utbe'nin oğludur. Bunun nesebinin kendisine katılması hususunda bana vasiyet etmiştir, dedi.

Bunun zerine Abd ibnu Zem'a ayaklanıp:

— Bu, benim kardeşimdir; babamın cariyesinin oğludur, baba­mın döşeği üstünde doğmuştur, dedi.

Her iki taraf bu niza' ve husûmetlerini Peygamber'e sevk ettiler. Sa'd ibn Ebî Vakkas:

— Yâ Rasûlailah! Bu çocuk, kardeşim Utbe'nin oğludur. Nese­binin kendisine katılması hususunda bana vasiyette bulunmuştu, dedi.

Abd ibnu Zem'a da:

— Bu, benim kardeşimdir; babamın cariyesinin oğludur, baba­mın döşeği üstünde doğmuştur, dedi.

Rasûlullah (S):

—  "Yâ Abd ibne Zem'a! Bu (Abdurrahmân), senin (kardeşin)dir" buyurdu.

Sonra da:

—  "Çocuk döşek sahibinindir. Zina eden erkeğe de mahrumi­yet düşer" dedi.

Sonra Peygamber husûmet sebebi olan bu çocuğun sîmâca Utbe'ye benzediğini görerek eşi Şevde bintu Zem'a'ya hitaben:

—   "Ey Sevde! Bundan sonra sen de bu Abdurrahmân'dan perdelen" buyurdu.

Artık bundan sonra bu Abdurrahmân, Sevde Allah'a kavuşun­caya kadar, Sevde'yi açık olarak görmemiştir

 
Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 7