Arama Sonuçları kendi üzerine

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/49434-kendi-uzerine

NoHadis MetniKaynak
7313 Mehdi ile müjdelenin. O Kureyş'ten ve Ehlibeytimden bir kişidir. O insanların ihtilaf ve içtimai sarsıntılar içinde bulundukları bir sırada çıkar. O yeryüzünü, kendinden önce zulüm ve baskı ile doldurulduğu gibi, adalet ve insaf ile doldurur. Ondan yer ve gök ehli razıdır. Ve O malı "Sahâhan" olarak taksim eder. Dediler ki: "Sahâhan nedir?". Buyurdu ki: "Seviye üzere" demektir. Ve ümmeti Muhammed (s.a.s.)'in kalblerini zenginlikle doldurur ve adaleti onları ihata eder. O kadar ki bir munadiye: "Kimin ihtiyacı varsa bana gelsin" diye nida etmesi emrolunduğunda, bir kişiden başka kimse gelmez. O kimse istekte bulunur. O da "Sâdin'e (hazinedara) git, sana versin" der. O da gider ve: "Ben Mehdi tarafından kendisine istediği verilmesi için gönderilen kimseyim" dediğinde hazinedar: "Al " der. O da alır. Fakat aldığını taşımaya gücü yetmez. Bunun üzerine taşıyabileceğini alır, fazlasını geri bırakır. O malla çıkar ama sonra pişman olur ve: "Ümmeti Muhammed'den (s.a.s.) nefis cihetinden en aç gözlüsü herhalde benim. Onların hepsi de bu mala davet olundukları halde benden başkası buna icabet etmedi" diyerek aldığı malı iade etmek ister. Hazinedar da: " Biz verdiğimizi katiyyen geri almayız" der. Bu devir altı, yedi, sekiz veya dokuz sene devam eder. Bundan sonraki hayatta ise hayır yoktur.Ramuz el e-hadis, 7. sayfa, 7. hadis
7426 Evet, Ben Kur'an'ı fehm ile okuyorum. Siz ise zahiri ile okuyorsunuz . Dediler ki: "Ya Resulallah, zahir ile batın (fehm)'in farkı nedir?" Buyurdu ki: "Ben Kur'an'ı okuyorum ve tefekkür ediyorum. Ve ahkamı ile amel ediyorum. Halbuki siz şöyle okuyorsunuz, buyurdu ve elini süratle geçirerek işaret etti. (Bu hadis-i şerif Ashabın peygamber Efendimize şöyle demeleri üzerine varid olmuştur: "Ya Rasülallah! Siz Kur'an-ı Kerim'i okuduğunuz zaman öyle bir manevi haz duyuyoruz ki, kendi kendimize okuduğumuzda bu halaveti duyamıyoruz.")Ramuz el e-hadis, 16. sayfa, 9. hadis
7611 Eğitilmiş av köpeğini, Allah'ın adını anarak avın üzerine gönderdiğinde, o köpeğin senin için avladığını ölü olsa da ye. Eğitilmemiş olan köpeğini av üzerine gönderdiğinde, yakaladığını kendin yetişip boğazlarsan onu da ye. "Bismillah" diyerek attığın okunun vurduğu avın ölmüş olsa da onu da ye.Ramuz el e-hadis, 29. sayfa, 2. hadis
7612 Talim görmüş av köpeklerini, Allah'ın adını anarak av üzerine gönderdiğin zaman, senin için tuttukları avı öldürmüş olsalar bile onu ye. Ancak köpek yakaladığı avı yemiş ise (onu yeme.) Korkarım yakaladığı avı kendi nefsi için tutmuş olur. Onlara başka köpekler karışmış ise sakın yeme. Zira onu hangisinin öldürdüğünü bilemezsin. Ava attığında, onu bir yahut iki gün sonra bulsan da üzerinde senin okunun izinden başka yara izi yoksa onu da yiyebilirsin. Av suya düşmüşse sakın yeme.Ramuz el e-hadis, 29. sayfa, 3. hadis
7622 Sabi (yeni doğan çocuk) hayat belirtisi gösterdikten sonra ölürse, üzerine cenaze namazı kılınır, kendisine varis olunur ve kendisi de varis olur.Ramuz el e-hadis, 29. sayfa, 13. hadis
7626 İnsan uykusundan uyandığı zaman, ona sür'atle bir melek ve bir şeytan yaklaşır. Melek kendisine: "Hayırla başla", şeytan ise: "Şerle başla" der. Eğer o kimse: "Hamd olsun O Allah'a ki, ölümümden sonra nefsime hayat verdi. Hamd olsun O Allah'a ki, göğü arz üzerine düşmekten alıkoydu. Hamd olsun O Allah'a ki, üzerine ölüm hüküm olunanı tutar, diğerlerini belirli bir müddete kadar bırakır" der ise, melek şeytanı kovar ve o kimseyi muhafaza eder.Ramuz el e-hadis, 30. sayfa, 4. hadis
7726 Misafir (yemek, içmekten) mahrum olarak gecelemiş ise, ona yardım etmek, (hane sahibinin ve kendilerinin) hayvânî veya zirâî gıdalarından o misafire ikram etmeleri müslümanlar üzerine borçtur. (Sonradan bu mecburiyet kaldırıldı.)Ramuz el e-hadis, 37. sayfa, 7. hadis
7792 Allah kıyamet gününde bütün halkı bir araya getirdiğinde Muhammed (s.a.s.) ümmetine, Allah'a secde etmelerine izin verilir. Bunun üzerine onlar uzun bir secde yaparlar. Sonra kendilerine şöyle denir: "Başlarınızı kaldırın, küfür ehlinden sayınız kadar size karşılık fidye kıldık."Ramuz el e-hadis, 41. sayfa, 11. hadis
7834 Bir adam Cennete girdiği zaman ebeveynini, zevcesini ve çocuklarını sorar. Denilir ki: "Onlar senin derecene ve ameline ulaşamadılar." O kimse: "Ya Rabbi ben hem kendim için ve hem de onlar için amel etmiştim" der. Bunun üzerine onların da o kimseye ilhak edilmeleri emrolunur."Ramuz el e-hadis, 44. sayfa, 7. hadis
7866 Sizden biri derde uğramış birini gördüğünde kendi kendine: "Hamd olsun o Allah'a ki, onu mübtela ettiği şeyden bana afiyet verdi. Onun ve pekçok kulunun üzerine beni tafdil etti." derse bu, nimetin şükrü olur.Ramuz el e-hadis, 46. sayfa, 4. hadis