Arama Sonuçları su kendisinin

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/41060-su-kendisinin

NoHadis MetniKaynak
7347 Cibril (a.s.) Bana geldi ve buyurdu ki: "Ya Muhammed (s.a.s.) Rabbin Sana selam ediyor ve şöyle buyuruyor: "Kullarımdan öyle kimse vardır ki, onun imanı ancak zenginlikle salah bulur. Eğer onu fakir kılsa idim o küfranı nimet ederdi. Ve yine kullarımdan öyle kimse vardır ki, onun imanı ancak fakirlikle salah bulur. Eğer onu zengin kılsa idim o küfrederdi. Kullarımdan öylesi de vardır ki onun imanı ancak sıhhatta olması ile tamam olur. Eğer ona hastalık versem, o küfrederdi. (Diğer bir nüshada şu ilave vardır) Kullarımdan öyle kimse de vardır ki, onun imanı ancak kendisinin hastalık içinde bulunması ile tamam olur. Eğer onu sıhhatte kılsam, o küfranı nimet ederdi"Ramuz el e-hadis, 11. sayfa, 1. hadis
7682 Namaz için kamet getirildiğinde (veya namaz bittiğinde ) sema kapıları açılır ve dualar kabul olur. Namazı bitiren bir kimse hiçbir şey konuşmadan: "Allahümme ecirnî minennâr ve edhilnil Cennete ve zevvicnî minel hûril-'iyn"demez ise, melekler: "Yazık şuna, Cehennemden korunmasını istemekten aciz kaldı." Cennet de: "Yazık şuna, Cenneti istemekten aciz oldu." Huriler ise: "Yazık şuna, Allah'dan kendisinin huril-'iyn ile tezvic edilmesini istemekten aciz kaldı" derler.Ramuz el e-hadis, 34. sayfa, 7. hadis
7956 Sizden biri namaz kıldığında iki örtüsünü de (Rida ve İzarını) giysin. Zira Allah, kendisi için zinetlenmeye en layık olandır. Şayet kendisinin sadece bir parçadan başka giyeceği yoksa onu, namaz kılacağında izar olarak altta kullansın. Sizden biri namazında yahudilerin sarındığı gibi sarınmasın.Ramuz el e-hadis, 52. sayfa, 7. hadis
10045 Mü'min, insanların kendinden emin olduğu ve müslüman da müslümanların dilinden zarar görmediği kimsedir. Muhacir de fenalığı terkeden adamdır. Nefsim yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki, komşusu kendisinin eziyetinden emin olmıyan kimse Cennete giremez.Ramuz el e-hadis, 230. sayfa, 3. hadis
11791 Ne oluyor Bana, Kur'an'da münazara ediliyorum. Sizden birisi imam arkasında namaz kıldığı zaman sükut etsin. Zira imamın kıraatı kendisinin kıraatı, onun namazı kendinin namazı demektir.Ramuz el e-hadis, 378. sayfa, 2. hadis
11805 Bir imam (sultan) veya vali, kapısını ihtiyaç sahiplerine, fakirlere ve miskinlere kapatırsa, Allah da gök kapılarını, onun fakirliği, haceti ve meskeneti anında kendisinin üzerine kapatır.Ramuz el e-hadis, 380. sayfa, 3. hadis
13221 Kendisinde şu üç haslet olmayanın "emri bil maruf ve nehyi anil münker" yapması doğru değildir: Emrettiği ve nehyetiği şeyi kendisinin tatbiki, Emrettiği ve nehyettiği şey hususunda alim olması. Nehyettiği hususta adaletli olması.Ramuz el e-hadis, 491. sayfa, 7. hadis
13420 Ehli Cennetten bir adam, dört bin bakire, sekiz bin dul ve yüz huri ile tezevvüc eder. Bunlar her yedi günde bir toplanır ve mislini mahlukatın duymadığı korunmuş bir sesle şöyle derler: "Biz ebediyiz, fena bulmayız. Biz nimetlendirilmişleriz, zelil olmayız. Biz razı kimseleriz kızmayız. Biz ikamet ehliyiz, göç görmeyiz. Müjdeler olsun bizim efendimiz olana, bizim kendisinin olduğumuz kimseye."Ramuz el e-hadis, 510. sayfa, 1. hadis
14306

Ebû Sirve’a (veya Serve’a) Ukbe İbni Hâris radıyallahu anh şöyle dedi:

Bir keresinde Medine’de Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in arkasında ikindi namazı kılmıştım. Resûlullah selâm verip namazı bitirdi ve sür’atle yerinden kalktı, safları yararak hanımlarından birinin odasına gitti. Cemaat, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in bu telaşından endişe ettiler. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem kısa sürede döndü, kendisinin bu acele davranışından dolayı meraklanmış olduklarını gördü ve şöyle buyurdu:

“Odamızda birazcık altın -veya gümüş- olduğunu hatırladım da beni hayırda acele etmekten alıkoymasını istemedim ve derhal dağıtılmasını emrettim.”

Buhârî, Ezân 158, el-Amel fi’s-salât 18; Nesâî, Sehv 104 Buhârî’nin bir başka rivayetinde bu ifade şu şekildedir:

“Odada, sadaka (olarak dağıtılacak) bir miktar altın -veya gümüş bırakmıştım. Onun gece evde kalmasını uygun görmedim.” Buhârî, Zekât 20

Buhârî, Ezân 158, el-Amel fi’s-salât 18; Nesâî, Sehv 104
14387

Bize Şu'be, Ebû İshâk'tan; o da Sıla ibn Zufer el-Absî'den; o da Huzeyfe ibnu'l-Yemân(R)'dan tahdîs etti ki, Peygamber (S) Necrân hey'eti, kendisinden emîn bir kimse gönderilmesini iste­diklerinde, onlara:

— "Size elbette hakkıyle emîn olan bir kimse göndereceğim" bu­yurmuş.

Bunun üzerine Peygamber'in sahâbîleri bu emînliğe rağbet ede­rek herbiri kendisinin gönderilmesini dikkatle bekledikleri sırada Pey­gamber, Ebû Ubeyde'yi göndermiştir.

Huzeyfe ibnu'l-Yemân