Arama Sonuçları Evet Ya

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/13079-Evet-Ya

NoHadis MetniKaynak
7332 Mescidler bina edin ve onlardan toz toprağı çıkartıp temiz tutunuz. Her kim Allah için bir mescid bina ederse, Allah ona Cennette bir köşk Yapar. Denildi ki: "Ya Resulallah bunlara yol kenarlarında Yapılan namazgahlar da dahil mi? "Evet" buyurdu. Mescidlerden toz-toprağı çıkarmak hurilerin mehirleridir.Ramuz el e-hadis, 9. sayfa, 5. hadis
7342 Cibril (a.s.) Bana geldi: "Ya Muhammed (s.a.s.) hasta mısın? dedi. "Evet" dedim. "Allah adıyla başlar. Sana eza veren her şeyden, her bir nefsin şerrinden ve hased eden gözden Seni korumasını Allah'dan dilerim. Allah adıyla başlar, Seni korumasını dilerim. Sana şifa verecek olan Allah'dır" dedi.Ramuz el e-hadis, 10. sayfa, 5. hadis
7346 Biraz önce Cibril (a.s) Bana geldi ve: "İnnâ lillah ve innâ ileyhi râci'ûn" dedi. Ben de: "Evet, biz Allah'ınız ve ona dönücüyüz. Fakat ne sebeble böyle söyledin Ya Cibril?" dedim. Buyurdu ki: "Senin ümmetin, çok değil, Senden az bir zaman sonra fitneye düşecektir." Ben de: "Küfür fitnesi mi, yoksa dalalet fitnesi mi?" diye sordum. Buyurdu ki: "Bunların hepsi olacak." "Ben onlara Allah'ın kitabını bırakıyorum, bu fitne nereden doğar?" dedim. Dedi ki: "Allah'ın kitabını bırakmaları sebebiyle dalalete düşerler. Ve bu onların Uleması ve Umerası ile başlar. Umera halkın haklarını kendilerine vermez ve aralarında kıtal vaki olur. Ulema da umeranın arzu ve heveslerine tabi olur ve onların dalalette devamlarına sebep olurlar. Sonra da bu hallerinden çekinmezler." Ben de: "Ya Cibril! Onlardan kurtulmak isteyen kimse ne ile kurtulur?" dedim. Buyurdu ki: "Çekinmek ve sabır etmekle ki, hakları verilirse alırlar, verilmezse vazgeçerler"Ramuz el e-hadis, 10. sayfa, 9. hadis
7363 Ümmetim üzerine şirk ve gizli şehvetten korkarım. Denildi ki: "Ya Resulallah, ümmetin Senden sonra şirk eder mi?" Buyurdu ki: "Evet, ama onlar ne güneşe, ne aYa, ne taşa ve ne de puta taparlar. Lakin onlar insanlara amellerle riYakarlık Yaparlar. Gizli şehvete gelince: Onlardan biri oruçlu olarak sabahlar, sonra ona, hevai arzularından bir şehvet arız olur. Ve isteğine uYarak orucunu terk eder.Ramuz el e-hadis, 12. sayfa, 5. hadis
7426 Evet, Ben Kur'an'ı fehm ile okuyorum. Siz ise zahiri ile okuyorsunuz . Dediler ki: "Ya Resulallah, zahir ile batın (fehm)'in farkı nedir?" Buyurdu ki: "Ben Kur'an'ı okuyorum ve tefekkür ediyorum. Ve ahkamı ile amel ediyorum. Halbuki siz şöyle okuyorsunuz, buyurdu ve elini süratle geçirerek işaret etti. (Bu hadis-i şerif Ashabın peygamber Efendimize şöyle demeleri üzerine varid olmuştur: "Ya Rasülallah! Siz Kur'an-ı Kerim'i okuduğunuz zaman öyle bir manevi haz duyuyoruz ki, kendi kendimize okuduğumuzda bu halaveti duYamıyoruz.")Ramuz el e-hadis, 16. sayfa, 9. hadis
7683 Namaza kamet alındığında farzdan başka namaz yoktur. Denildi ki: "Ya Resulullah, sabahın iki rek'at (sünneti) de mi yoktur?" Evet sabahın iki rek'atı de yoktur, buyurdu. (Başka bir rivayette sabahın sünneti hariç buyurulmuştur. Yalnız cemaati kaçırmamak şartı ile kılınır.)Ramuz el e-hadis, 34. sayfa, 8. hadis
8196 Ne düşünürsün? Senin annenin birisine bir borcu olsa, onun yerine o borcu öder misin? Dedi ki: "Evet". Buyurdu ki: "Allah'a olan borcun ödenmesi daha evlâdır. (Abdullah İbni Abbas'ın ''Ya Resulallah, annem öldü. Üzerinde bir aylık oruç borcu vardır.'' demesi üzerine yukarıdaki hadis varid oldu.)Ramuz el e-hadis, 67. sayfa, 12. hadis
8578 Arzlar, her arz ile onu takip eden arz arası, 500 senelik mesafedir. Birincisi bir balık üzerindedir. Öyle bir balık ki, iki ucu gökte, balık kaYa üzerinde, kaYayı da bir melek tutuyor. İkinci arz tabakası ise havayı hapseden tabakadır. Allah (z.c.hz.) Ad kavmini helak edeceği zaman onun melaikesine emretti: "Bir delik aç" O da: "Bir öküz burnu kadar açayım mı?" dedi. Allah: "Hayır, o bütün insanları helaka yeter. Sen bir yüzük kadar aç." O rüzgar öyle bir rüzgardır ki, Allah Teala kitabında onun hakkında şu mealde buyurmuştu: "O rüzgar, uğradığı şeyi, çiğnenmiş ot parçası gibi Yaptı." Üçüncü tabakada cehennem taşları vardır. Dördüncü tabakada cehennem kibritleri vardır. Dediler ki: "Cehennem için kibrit var mı?" Evet var, dedi. Allah'a yemin ederim ki, o Cehennemde kibritten öyle bir vadi var ki, oraYa dağlar gönderilse erirdi. Beşinci tabakayı Cehennem yılanları teşkil ediyor. Onların ağızları kafirleri Yalıyor, onda et bırakmıyor, sinir ve kemik kalıyor. Altıncı tabakada Cehennem akrebleri var. Onların en küçükleri katır kadardır. Kafirlere tekme vurur. Onu sokması, Cehennem ateşini unutturur. Yedinci tabakada iblis hapsedilmiştir. Bir eli önde bir eli arkada demire bağlanmıştır. Allah onu birine musallet edeceği vakit çözer. (İşini bitince tekrar bağlanır.)Ramuz el e-hadis, 95. sayfa, 11. hadis
8587 Tüccar füccardır. "Ya Resulallah, Allah alışverişi helâl etmedi mi?" diye soruldu. Cevaben: "Evet, fakat bunlar Yalan söylerler ve yemin edip günaha girer."Ramuz el e-hadis, 96. sayfa, 9. hadis
8856 Cennet ehli Cennetteki makamlarına yerleşir ve Cuma'dan Cuma'Ya Allah'ı ziYarete giderler. Onlara Arşı Rahman aşikâr olup, Allah'ı görürler. Bu Cennet bahçelerinden birinde olur. Ve herkes derecesine göre bir minbere yerleşir. En aşağısının yerleri misk tepelerindedir. Ve bunlar kendi hallerini diğerlerinden aşağı görmezler. Soruldu ki: "Rabbimizi görecek miyiz?" Buyurudu ki: "Evet, ayın 14'üncü gününde görülmesinde, Ya da güneşin görülmesinde nasıl hilâf yoksa, (veYa bunları nasıl izdihamsız görüyorsanız) öyle Rabbinizi göreceksiniz." Allah (z.c.hz.) onlara ayrı ayrı muhatap olur. Ve hatta bazılarına dünYadaki bazı sözlerini hatırlatır. Kul: "Yarabbi mağfiret etmemiş miydin?" der. Allah: "Ettim de onunla buraYa geldin" buyurur. O esnada iki bulut öyle güzel kokular serper ki, kimse böylesini görmemiştir. O zaman Allah Tealâ buyurur ki: "Haydi kalkın ikram edeceğim şeylerin başına." O zaman kalkıp cennetin çarşılarına gelirler. Bu çarşılarda aklın tasavvur edemiyeceği şeyler vardır. Orada ne para verilir, ne de yüklenilir. Sadece emredilir. İşte orada biz birbirimizle karşılaşacağız. Derecesi üstün olanların elbisesi başka olur. Ve birinin gözüne bu ilişince kendi elbisesi de derhal fevkalâde olur. Çarşılardan yerimize döneriz. Ailelerimiz: "Başka bir şekilde güzelleşip geldiniz" derler. Biz de deriz ki: "Tabii güzelleşip gelmek hakkımızdır. Zira Rabbımızı ziYaretten geliyoruz."Ramuz el e-hadis, 118. sayfa, 8. hadis