Arama Sonuçları onun kokusunu

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/23887-onun-kokusunu

NoHadis MetniKaynak
9297 İyi biliniz ki, her kim eman verilen bir kimseye, zulmeder veya ahdini bozar veya onun gücünün yetmiyeceği şeyi kendisine yükler veya gönül hoşluğu ile vermeyeceği bir şeyi ondan alırsa, kıyamet gününde ben o kimsenin hasmı olurum.(Beyhaki'de ayrıca şu ilave vardır: İyi biliniz ki, her kim Allah ve Resulünün zimmetinde olan bir muahidi (eman verilen kimseyi öldürürse, Allah o kimseye Cennetin kokusunu haram eder ki, onun kokusu yetmiş yıllık mesafeden alınır.)Ramuz el e-hadis, 170. sayfa, 4. hadis
11512 Eğer bir huri parmaklarından birini dünyaya gösterse (yer-gök ehli) her can sahibi, onun kokusunu duyardı.Ramuz el e-hadis, 355. sayfa, 4. hadis
12241 Kim, insanlarla fasih konuşmuş olmak için güzel söz öğrenirse, Cennetin kokusunu koklayamaz. Halbuki onun kokusu beş yüz yıllık yoldan duyulur.Ramuz el e-hadis, 413. sayfa, 11. hadis
12552 Bir kimse Allahın ve Peygamberin zimmetinde olan bir muahidi (muahadeli bir kimseyi) katletse, Allah'ın zimmetini ayak altına almış demektir. Cennetin kokusunu bile koklayamaz. Halbuki onun kokusu yetmiş yıllık mesafeden duyulur.Ramuz el e-hadis, 437. sayfa, 3. hadis
14327

Enes radıyallahu anh şöyle dedi:

Amcam Enes İbni Nadr radıyallahu anh Bedir Savaşı’na katılmamıştı. Bu ona çok ağır geldi. Bu sebeple:

“Ey Allah’ın Resûlü! Müşriklerle yaptığın ilk savaşta bulunamadım. Eğer Allah Teâlâ müşriklerle yapılacak bir savaşta beni bulundurursa, neler yapacağımı elbette Allah Teâlâ görecektir” dedi.

Sonra Uhud Savaşı’nda müslüman safları dağılınca, -arkadaşlarını kastederek- “Rabbim, bunların yaptıklarından dolayı özür beyan ederim” dedi. Müşrikleri kastederek de “Bunların yaptıklarından da uzak olduğumu sana arzederim” deyip ilerledi. Sa’d İbni Muâz ile karşılaştı ve:

Ey Sa’d! istediğim cennettir. Kâbe’nin Rabbine yemin ederim ki, Uhud’un eteklerinden beri hep o cennetin kokusunu alıyorum, dedi. Sa’d (olayı anlatırken) “Ben onun yaptığını yapamadım, ya Resûlallah” dedi.

Enes radıyallahu anh devamla şöyle dedi:

Amcamı şehid edilmiş olarak bulduk. Vücudunda seksenden fazla kılıç, süngü ve ok yarası vardı. Müşrikler müsle yapmış, uzuvlarını kesmişlerdi. Bu sebeple onu kimse tanıyamadı. Sadece kızkardeşi parmak uçlarından tanıdı.

Enes dedi ki, biz şu âyetin amcam ve amcam gibiler hakkında inmiş olduğunu düşünmekteyiz:

“Mü’minler içinde öyle yiğit erkekler vardır ki, Allah’a verdikleri sözlerinde durdular. Onlardan kimi ahdini yerine getirdi (çarpıştı, şehid düştü), kimi de sırasını bekliyor. Bunlar aslâ sözlerini değiştirmemişlerdir” [Ahzâb sûresi (33), 23]

Buhârî, Cihâd 12; Müslim, İmâre 148