Arama Sonuçları bir ihtiyacı

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/36664-bir-ihtiyaci

NoHadis MetniKaynak
7313 Mehdi ile müjdelenin. O Kureyş'ten ve Ehlibeytimden bir kişidir. O insanların ihtilaf ve içtimai sarsıntılar içinde bulundukları bir sırada çıkar. O yeryüzünü, kendinden önce zulüm ve baskı ile doldurulduğu gibi, adalet ve insaf ile doldurur. Ondan yer ve gök ehli razıdır. Ve O malı "Sahâhan" olarak taksim eder. Dediler ki: "Sahâhan nedir?". Buyurdu ki: "Seviye üzere" demektir. Ve ümmeti Muhammed (s.a.s.)'in kalblerini zenginlikle doldurur ve adaleti onları ihata eder. O kadar ki bir munadiye: "Kimin ihtiyacı varsa bana gelsin" diye nida etmesi emrolunduğunda, bir kişiden başka kimse gelmez. O kimse istekte bulunur. O da "Sâdin'e (hazinedara) git, sana versin" der. O da gider ve: "Ben Mehdi tarafından kendisine istediği verilmesi için gönderilen kimseyim" dediğinde hazinedar: "Al " der. O da alır. Fakat aldığını taşımaya gücü yetmez. Bunun üzerine taşıyabileceğini alır, fazlasını geri bırakır. O malla çıkar ama sonra pişman olur ve: "Ümmeti Muhammed'den (s.a.s.) nefis cihetinden en aç gözlüsü herhalde benim. Onların hepsi de bu mala davet olundukları halde benden başkası buna icabet etmedi" diyerek aldığı malı iade etmek ister. Hazinedar da: " Biz verdiğimizi katiyyen geri almayız" der. Bu devir altı, yedi, sekiz veya dokuz sene devam eder. Bundan sonraki hayatta ise hayır yoktur.Ramuz el e-hadis, 7. sayfa, 7. hadis
7325 Hacetini arz edemeyen kimsenin hacetini siz tebliğ ediniz. Her kim ki, ihtiyacını arza muktedir olamayan bir kimsenin hacetini Sultana bildirirse, Allah, onun ayaklarını kıyamet gününde sırat üzerinde sabit kılar.Ramuz el e-hadis, 8. sayfa, 11. hadis
7654 Sizden birisi hiçbir kimsenin olmadığı bir yerde, bir şeyini kaybeder veya bir yardıma ihtiyacı olursa şöyle desin: "Ey Allahın kulları bana imdat ediniz. Ey Allahın kulları bana yardım ediniz." Muhakkak ki her yerde Allah'ın görünmiyen bir kısım kulları bulunur.Ramuz el e-hadis, 32. sayfa, 7. hadis
7783 Sizden birisi helaline yakın olduğunda ona sadık olsun. Kendi haceti bitmiş olsa da, helalinin ihtiyacı bitinceye kadar acele etmesin.Ramuz el e-hadis, 41. sayfa, 2. hadis
7943 Siz bir şey içtiğiniz zaman üç nefeste içiniz: birincisi içmenin şükrüdür. İkincisi insanın içine şifadır. Üçüncüsü de şeytanın kovulmasıdır. Gene, içtiğinizde süzerek içiniz. Zira böyle içilmesi en iyi akışı sağlar ve ihtiyacı kolaylık ve afiyetle gidermiş olur.Ramuz el e-hadis, 51. sayfa, 6. hadis
8168 Sofra kurulduğunda, kişi önünden yesin. Arkadaşının önünden ve tabağın tepesinden yemesin. Zira bereket yukarıdan gelir. Sofra kaldırılmadan da kalkmasın. Bütün insanlar elini çekmedikçe, doysa bile elini yemekten çekmesin ve etrafını gözetsin. Zira olabilir ki henüz yemeğe ihtiyacı olan bir kimse utanır da, elini yemekten çeker.Ramuz el e-hadis, 65. sayfa, 12. hadis
8563 Allah (z.c.hz.) buyurur: "Ey Adem oğlu! Benim ibadetim için elini meşgaleden çek ki, senin kalbini zenginlikle doldurayım. İhtiyacını da kapatıyım. (biri ihtiyacını temin etmek, ikincisi ihtiyacını gözüne göstermemek) Eğer böyle yapmazsan o vakit senin ellerini meşgale ile doldurur ve ihtiyacını da örtmem."Ramuz el e-hadis, 94. sayfa, 8. hadis
9133 bir adam evinden çocukları, ana babası ve iyali için (onların ihtiyacını temin için ) çıkıyorsa, bu Allah uğrundadır. Çalım, tekebbür ve tefahur için çıkarsa o da şeytan yolundadır.Ramuz el e-hadis, 148. sayfa, 2. hadis
9276 Sana bazı kelimeler öğreteyim mi ki, senden zararı ve hastalığı gidersin. Şöyle de: "Tevekkeltü alelhayyillezî Lâ yemûtu, velhamdülillahillezî lem yettehız veleden, velem yeküllehû şerikün fil mülki velem yeküllehu veliyyün minez-zülli ve kebbirhu tekbîrâ." (Ölümsüz ve daimi hayat ile diri olan Allah'a tevekkül ettim. Hamd O Allah'a mahsusdur ki, veled edinmedi ve mülkünde O'na şerik olmadı. O'nun yardımcıya da ihtiyacı yoktur. O'na tazimle tekbir et.)Ramuz el e-hadis, 167. sayfa, 6. hadis
9278 Cebrail (a.s)'ın bana öğrettiği bir şeyi sana öğreteyim mi? Senin, cimri ve muhteris bir kimseye veya zalim bir sultana veya kötülüğünden korktuğun bir alacaklıya, bir ihtiyacın olduğu zaman şöyle de: "Allahümme entel azizül kebir ve ene abdükez zaîfüz zelil. La havle vela kuvvete illa bike, Allahümme sahhirli fulanen kema sahharte firavne li Musa ve leyyinlî kalbehû kema leyyentel hadide li Davude. Feinnehu la yentiku illa biiznike ve nasiyetehu fi kabzatike ve kalbuhu fi yedike celle senâü vechike Ya Erhamerrahimin." (Allahım, sen galib ve her şeyden yücesin. Ben ise zaif ve hakir bir kulunum. Her türlü güç ve kuvvet ancak Sendendir. Allahım, firavunu Musa (a.s)'ın emrine ram ettiğin gibi filan kimseyi de bana ram eyle. Davud (a.s) a demiri nasıl yumuşattı isen, onun kalbini de benim için yumuşak et. Zira o, ancak senin izninle konuşabilir. Onun alnı Senin kudret elindedir. Ve kalbi de Senin elindedir. Senin zatının azameti ne yücedir. Ey merhametlilerin en merhametlisi olan Allahım)Ramuz el e-hadis, 168. sayfa, 1. hadis