Arama Sonuçları burnu bir

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/35782-burnu-bir

NoHadis MetniKaynak
7899 Sizden biri namazda iken burnu kanarsa veya ağız dolusu veya daha az miktarda bir kusmuk çıkarırsa, onu yıkasın; yahud da mezi gördüğünde namazı bıraksın, gidip abdest alsın, sonra dönsün ve namazının kalanını tamamlasın. Lakin namazı tamamlayıncaya kadar arada konuşmasın.Ramuz el e-hadis, 48. sayfa, 6. hadis
7939 Sizden birine namazda bulunduğu sırada şeytan: "Senden bir hades mi vuku buldu?" diye bir şüphe sokarsa, o kimse ona içinden: "Yalan söyledin" desin. Ta ki, kulağı ile bir ses veya burnu ile bir koku duymuş olsun. Sizden biri namaz kılarken fazla veya noksan kıldığını bilemez ise son ka'dede iki secde yapsın (sehiv secdesi)Ramuz el e-hadis, 51. sayfa, 2. hadis
8011 Sizden biri namazda iken kusar veya burnu kanarsa, namazdan hemen ayrılsın ve abdest alsın; sonra, arada konuşmamışsa namazını kıldığının üzerine tamamlasın.Ramuz el e-hadis, 56. sayfa, 1. hadis
8300 Fisebilillâh harbe buyurun. Ganimeti iç etmeyin, ahdinizi bozup gadr etmeyin. Öldürmeden evvel burnunu kulağını kesmeyin (Haram). Çocuk da öldürmeyin. Mesh müddeti yolcu için üç gün üç gece, mukim için bir gün, bir gecedir.Ramuz el e-hadis, 75. sayfa, 10. hadis
8578 Arzlar, her arz ile onu takip eden arz arası, 500 senelik mesafedir. birincisi bir balık üzerindedir. Öyle bir balık ki, iki ucu gökte, balık kaya üzerinde, kayayı da bir melek tutuyor. İkinci arz tabakası ise havayı hapseden tabakadır. Allah (z.c.hz.) Ad kavmini helak edeceği zaman onun melaikesine emretti: "bir delik aç" O da: "bir öküz burnu kadar açayım mı?" dedi. Allah: "Hayır, o bütün insanları helaka yeter. Sen bir yüzük kadar aç." O rüzgar öyle bir rüzgardır ki, Allah Teala kitabında onun hakkında şu mealde buyurmuştu: "O rüzgar, uğradığı şeyi, çiğnenmiş ot parçası gibi yaptı." Üçüncü tabakada cehennem taşları vardır. Dördüncü tabakada cehennem kibritleri vardır. Dediler ki: "Cehennem için kibrit var mı?" Evet var, dedi. Allah'a yemin ederim ki, o Cehennemde kibritten öyle bir vadi var ki, oraya dağlar gönderilse erirdi. Beşinci tabakayı Cehennem yılanları teşkil ediyor. Onların ağızları kafirleri yalıyor, onda et bırakmıyor, sinir ve kemik kalıyor. Altıncı tabakada Cehennem akrebleri var. Onların en küçükleri katır kadardır. Kafirlere tekme vurur. Onu sokması, Cehennem ateşini unutturur. Yedinci tabakada iblis hapsedilmiştir. bir eli önde bir eli arkada demire bağlanmıştır. Allah onu birine musallet edeceği vakit çözer. (İşini bitince tekrar bağlanır.)Ramuz el e-hadis, 95. sayfa, 11. hadis
8646 Şeytan sizin her işinize burnunu sokar. Hatta yemeğinize bile. Sizden birinizin lokması düşünce çöpünü alsın ve yesin, şeytana bırakmasın. Yemekten sonra ellerini (parmaklarını) yalasın. Çünkü bilmezsiniz yemeğin sizin için mübarek kısmı neresidir.Ramuz el e-hadis, 101. sayfa, 8. hadis
8678 Kul bir çok zamanlar, bir çok zamanlar, bir çok zamanlar müslüman yaşar. Fakat sonunda Allah'ın gazabına uğrayabilir. Yine, ömrünü hep küfürle geçirir. Fakat sonunda Allah'ın Rahmetine uğrayabilir. Kim ki herkese gıybet ederek ve fena lâkap takarak ölürse, kıyamette, burnu ile iki dudağı arasına damga vurulur.Ramuz el e-hadis, 104. sayfa, 4. hadis
9226 Kıyametin ilk alametleri: Deccal, İsa (a.s.)'ın inmesi, Aden toprağından bir ateşin çıkıp halkı mahşere (Şam'a) sürmesi, öyle ki onlar kaylule (öğle uykusu) yaptığı zaman o ateş bekler. (Onlar yürüyünce o da yürür). Ve bir de Duhan, Dabbe ve Ye'cüc ve Me'cücün zuhurudur. Denildi ki : "Ya Resulallah, Ye'cüc ve Me'cuc nedir?" Buyurduki: Yec'cüc ve Me'cuc bir takım ümmetlerdik ki, her biri dörtyüz binliktir. Onlardan her bir kişi etrafında, kendi sulbünden gelme bin tane göz görmedikçe ölmez. Bunlar Adem evladıdır. Ve dünyanın harab olmasına çalışırlar. Geldiklerinde Fırat ve Dicle'den içerler. Taberiye gölünü kuruturlar. Beyt'i Makdise vardıklarında ise şöyle derler: "Dünya halkını tamamen öldürdük. Şimdi de göktekilerini öldürelim." Ve oklarını göğe doğru atarlar da, o oklar kana bulaşmış alarak geri dönerler. Bunun üzerine: "Semadakileri de öldürdük" derler. O sırada İsa (a.s) ve müslümanlar Turi-Sina dağında bulunurlar. Allah, İsa (a.s)'a şöyle vahyeder: "Kullarımı Turdağı ve Eyle etrafında muhafaza et." Sonra İsa (a.s) ellerini semaya kaldırıp dua eder. Müminler de "amin" derler. Bunun üzerine Allah Ye'cüc ve Me'cücün üzerlerine "hegaf" denen ve insanların burnundan giren kurtçukları gönderir. Bu kurtçuklar onları Şam'dan Şark'a kadar sarar ve böylece Ye'cüc ile Mec'ücün hepsi ölürler. Öyleki, onların cifelerinden arz kokar. O zaman Allah, göğe emreder. Ve gökten kırbadan boşanırcasına yağmur yağar, onların cife ve kokularından arzı yıkar. İşte ondan sonra güneşin garbten doğma vakti gelir.Ramuz el e-hadis, 160. sayfa, 9. hadis
9528 Emirler Kureyş'ten olur. İyisi, iyilerin ve füccarı da facirlerin emirleri olurlar. Eğer Kureyş size, burnu ve kulağı kesik bir habeşi köleyi bile emir yapsa, İslam ile boynunun vurulması arasında muhayyer bırakılmadıkça, onu dinleyin ve kendisine itaat edin. bir kimse bu durumda bırakılırsa İslamı terk etmesin, boynunu uzatsın.Ramuz el e-hadis, 194. sayfa, 1. hadis
10317 Dabbetülarz, beraberinde Hz. Süleyman (a.s)'ın mührü, Hz. Musa(a.s)'ın asası bulunduğu halde çıkar. Müminin asa ile yüzünü nurlandırır. Kafirinde mühürle burnunu mühürler. Öyleki, ziyafet ehli toplanırlar da biri diğerine bu, "ya mümin" bu "ya kafir" ve bu da "ya mümin" diye hitap edebilir olurlar.Ramuz el e-hadis, 249. sayfa, 8. hadis