Arama Sonuçları İbni Ebu

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/892-Ibni-Ebu

NoHadis MetniKaynak
8195 Ümmetimin ümmetime en merhametlisi, Ebu Bekir (r.a.)'dır. Onların, Allah'ın dininde en kavi olanı, Ömer (r.a.)'dır. Onların haya cihetinden en sadıkı, Osman (r.a.)'dır. Ve onların en iyi hüküm vereni ise Ali İbni Ebu Talib (r.a.)dır. Ferâiz ilminin en iyi bileni, Zeyd İbni Sabit (r.a.)'dır. Ve Allah'ın kitabını en iyi okuyanı,Übey İbni Kaab (r.a.)'dır. Onların helâl ve haramı en iyi bileni ise, Muaz İbni Cebel (r.a.)'dır. Haberiniz olsun ki her ümmetin bir emini vardır. Bu ümmetin emini de Ubeyde İbni Cerrah (r.a.)'dır.Ramuz el e-hadis, 67. sayfa, 11. hadis
8337 (Huzeyfe (r.a.) hazretleri buyurur ki, Peygamber (s.a.s.) efendimiz buyurdu: "Aranızda ne kadar kalacağımı bilemem.") Benden sonra Ebubekir (r.a.) ve Ömer (r.a.)'a tabi olun. Ammar (r.a.)'ın gösterdiği yola gidin. Ve İbni Ümmi Abdirraman (r.a.)'ın ahdine de tutunun.Ramuz el e-hadis, 78. sayfa, 5. hadis
8935 Her Peygambere eşraf ve kerimden yedi kimse verildi. Bana ise on dört tane: Hz. Ali, Hasan, Hüseyin, Cafer-i Tayyar, Hamza, Ebu Bekir, Ömer, Mus'ab bin Umeyr, Bilal, Selman, Ammar, Abdullah İbni Mes'ud, Mikdat ve Huzeyfe İbni Yemani (r.anhüm)Ramuz el e-hadis, 128. sayfa, 1. hadis
9089 Benden evvelki Peygamberlerden hiç bir Peygamber yoktur ki, arkasına yedi kişi verilmiş olmasın. Bunlar necib ve yardımcı kimselerdir. Bana ise on dört kişi verildi. Bunlar Hz. Hamza, Cafer, Ali, Hasan, Hüseyin, Ebu Bekir, Ömer, İbni Mes'ud, Ebu Zer, Mikdat, Huzeyfe, Ammar, Bilal ve Suheyb (r.anhüm)dür.Ramuz el e-hadis, 142. sayfa, 6. hadis
9448 Yarabbi, Ebu Bekir'e (r.a) rahmet et, Zira o, Seni de Resulünü de sever. Yarabbi, Ömer (r.a) rahmet et, Zira o, Seni de Resulünü de sever. Yarabbi, Osman'a (r.a) rahmet et, Zira o, Seni de Resulünü de sever. Yarabbi, Ebu Ubeyde İbnil Cerrah'a (r.a) rahmet et, Zira o, Seni de Resulünü de sever. Yarabbi, Amr İbni As'a (r.a) rahmet et, Zira o, Seni de Resulünü de sever.Ramuz el e-hadis, 186. sayfa, 4. hadis
11059 Kureyş'ten şu on kişi Cennettedir: Ebubekir (r.a.) Cennette, Ömer (r.a.) Cennette, Osman (r.a.) Cennette, Ali (r.a.) Cennette, Talha (r.a.) Cennette, Zübeyr (r.a.) Cennette, Saad ibni Ebi Vakkas (r.a.) Cennette, Said ibni Zeyd (r.a.) Cennette, Abdurrahman İbni Avf (r.a.) Cennette, Ebu Ubeyde ibni Cerrah (r.a.) Cennettedir.Ramuz el e-hadis, 316. sayfa, 3. hadis
11906 Hiç bir peygamber yoktur ki ümmetimde onun bir naziri olmasın. Ebu Bekir (r.a) İbrahim (a.s.)'ın benzeri, Ömer (r.a) Musa (a.s.)'ın benzeri, Osman (r.a) Harun (a.s.)'ın benzeri, Ali İbni Ebu Talib (r.a) da benim nazirimdir. Kim Meryemoğlu İsa (a.s.)'a bakmaktan sürur duyarsa Ebu Zerri'l Gıfariye (r.a) baksın.Ramuz el e-hadis, 388. sayfa, 11. hadis
14214

Mü’minlerin emîri Ebû Hafs Ömer ibni Hattâb radıyallahu anh, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinledim, dedi:

“Yapılan işler niyetlere göre değerlenir. Herkes yaptığı işin karşılığını niyetine göre alır. Kimin niyeti Allah’a ve Resûlü’ne varmak, onlara hicret etmekse, eline geçecek sevap da Allah’a ve Resûlü’ne hicret sevabıdır. Kim de elde edeceği bir dünyalığa veya evleneceği bir kadına kavuşmak için yola çıkmışsa, onun hicreti de hicret ettiği şeye göre değerlenir.”

Buhârî, Bed’ü’l-vahy 1, Îmân 41, Nikâh 5, Menâk bu’l-ensâr 45, tk 6, Eymân ı İ 23, Hiyel 1; Müslim, mâret 155. Ayr ca bk. Ebû Dâvûd, Talâk 11; Tirmizî, İ ı Fezâilü’l-cihâd 16; Nesâî, Tahâret 60; Talâk 24, Eymân 19; bni Mâce, Zühd 26
14221

Ebû Yezîd Ma`n İbni Yezîd İbni Ahnes radıyallahu anhüm -Ma`n de, babası Yezîd de, dedesi Ahnes de sahâbîdir- şöyle dedi:

Babam Yezîd sadaka vermek üzere yanına birkaç dinar aldı ve onları Mescid-i Nebevî de oturan birinin yanına koydu. Ben Mescid’e uğrayarak paraları aldım ve babama götürdüm.

Babam:

Vallâhi ben onları sen alasın diye bırakmamıştım deyince, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in yanına giderek durumu arzettim.

Bunun üzerine Hz. Peygamber şöyle buyurdu:

“Yezîd! Sen niyet ettiğin sadaka sevabını kazandın. Ma`n! Aldığın para da senindir.”
Buhârî, Zekât 15. Ayrıca bk. Dârîmî, Zekât 14; Ahmed İbni Hanbel, Müsned, III, 470
14222

Cennetle müjdelenen on sahâbîden biri olan Ebû İshâk Sa`d İbni Ebû Vakkâs radıyallahu anh şöyle dedi:

Vedâ Haccı yılında (Mekke’de) yakalandığım şiddetli bir hastalık dolayısıyla Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ziyâretime geldi. Ona:

Yâ Resûlallah! Gördüğün gibi çok rahatsızım. Ben zengin bir adamım. Birkızımdan başka mirasçım da yok. Malımın üçte ikisini sadaka olarak dağıtayım mı? diye sordum.

Hz. Peygamber:

“Hayır”, dedi. Yarısını dağıtayım mı? dedim. Yine: “Hayır”, dedi. Ya üçte birine ne buyurursun, yâ Resûlallah? diye sordum. “Üçte birini dağıt! Hatta o bile çok. Mirasçılarını zengin bırakman, onları muhtaç bırakıp da halka avuç açtırmaktan hayırlıdır. Allah rızâsını düşünerek yaptığın harcamalara, hatta yemek yerken eşinin ağzına verdiğin lokmalara varıncaya kadar hepsinin mükâfatını alacaksın” buyurdu.

Sa`d İbni Ebû Vakkâs sözüne devamla dedi ki:

Yâ Resûlallah! Arkadaşlarım gidipte ben kalacak mıyım? (burada ölecekmiyim?) diye sordum. “Hayır, sen burada kalmayacaksın. Allah rızâsı için güzel işler yaparak yükseleceksin. Allah’tan öyle umuyorum ki, daha nice yıllar yaşayarak kimi insanlar (mü’minler) senden fayda, kimileri de (kâfirler) zarar görecektir.

Allahım! Ashâbımın (Mekke’den Medine’ye) hicretini tamamla! Onları geri döndürüp hicretlerini yarım bırakma! Acınacak durumda olan Sa`d İbni Havle’dir” buyurdu.

Bu sözleriyle Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Sa`d İbni Havle’nin Mekke’de ölmesine üzüldüğünü ifade etti.

Buhârî, Cenâiz 36, Vesâyâ 2, Nefekât 1, Merdâ 16, Daavât 43, Ferâiz 6 ; Müslim, Vasıyyet 5. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Ferâiz 3; Tirmizî, Vesâyâ 1; Nesâî, Vesâyâ 3; İbni Mâce, Vesâyâ 5