No | Hadis Metni | Kaynak |
8173 | Sizden birinin kabına sinek düştüğü zaman o sineği ona batırsın (sonra çıkarıp atsın). Zira onun iki kanadından birinde zehir, diğerinde şifa vardır. Ve böylece şifası zehirini yok eder. | Ramuz el e-hadis, 66. sayfa, 4. hadis |
8179 | Kız çocuğu doğduğu zaman, Allah onun üzerine bereketi yağdıran bir melek gönderir. Ve o melek şöyle der: "Aciz bir kul zaiften doğdu. Ona yardım edenler, kıyamete kadar yardım görücüdürler." Erkek çocuk doğduğunda Allah Telalâ ona da semadan bir melek gönderir ki, o çocuğun iki gözü arasından öper ve der ki "Allah sana selam gönderdi." | Ramuz el e-hadis, 66. sayfa, 10. hadis |
8183 | Sizden biri kardeşine veli olduğu zaman, onun kefenini güzel yapsın. Çünkü ölüler kefenleri içinde baas olunurlar. Ve yine kefenleri içinde birbirlerini ziyaret ederler. | Ramuz el e-hadis, 66. sayfa, 14. hadis |
8226 | bir kimsede dört haslet olursa Allah, ona Cennette köşk verir ve o kimse Allah'ın nuru içinde gark olur: İsmeti "Lâ ilâhe illallah" olmak, bir günah üzerine istiğfar etmek, hasene yaptığında "Elhamdülillah" demek. Musibet zamanında "İnnâ lillâh ve İnnâ ileyhi Raci'ûn" demek. | Ramuz el e-hadis, 70. sayfa, 4. hadis |
8410 | Ehli cehennemin, gerçekten ehli olan kısmı ne ölüp o azaptan kurtulur, ne de hayat hazzı bilirler. Lâkin bir sınıf kimseleri yakar, öldürür, kömür halini alasıya kadar. Ve o zaman şefaat olunmak için izin çıkar. Onlar Cennet kıyılarına getirilip, Cennet ehline; "Bunlara onun ırmaklarından dökün" denir. Ve bunlar, yeni biten ot gibi hayat bulurlar. | Ramuz el e-hadis, 83. sayfa, 1. hadis |
8439 | Allah (z.c.hz.) bir kulu helâk etmek murad ettiğinde, önce ondan "haya" alınır. O zaman o kimse buğza lâyık olarak Allah'ın huzuruna mülâki olduğunda kendisinden "emanet" alınır. Ve hain tanınır. Böyle olunca "Rahmetten tard" olunur. O zaman lânete lâyık hale gelmiş olur. Ve o zamanda "İslâm hırkası" üzerinden alınır. | Ramuz el e-hadis, 85. sayfa, 4. hadis |
8459 | Allah (z.c.hz.) bir kaderin hükmünü infaz etmek isteyince, akılları başlardan alır. Hüküm yerini bulunca, akıllar geri verilir. Ve o zaman kendilerine nedamet gelir. | Ramuz el e-hadis, 86. sayfa, 8. hadis |
8480 | Allah dünyayı yarattı, amma ona bakmadı. Ancak ibadet ehlinin makamlarına nazar etti. Zaten kıyamete kadar diğerlerine bakacak değildir. Dünyaya buğz ettiği için onu "Makten" (helâk ederek) ortadan kaldıracaktır. Dünyayı da hiç bir zaman ahirete tercih etmedi. | Ramuz el e-hadis, 88. sayfa, 6. hadis |
8491 | Allah (z.c.hz.) havarisi olmayan hiç bir Peygamber göndermedi. Bu yardımcılar, Peygamberlerinin arkasında Allah'ın dilediği kadar dururlar. Orada Allah'ın kitabı ve Nebisinin sünneti ile amel edilir. Ondan sonra Umera gelir. Bunlar kürsülerde otururlar. Bildiğiniz şeyleri söylerler. Reddettiğiniz şeyleri yaparlar. Onları gördüğünüz zaman, kendileri ile mücadele etmek her mü'mine borçtur. Fiilen, sözle veya kalbi ile mücadele etmek. Bunun gerisinde müslümanlık yoktur. | Ramuz el e-hadis, 89. sayfa, 8. hadis |
8561 | Allah (z.c.hz.) buyurur: "Oruç Benimdir. Ona mükâfatını Ben veririm." Oruçluya iki ferah vardır: biri iftarda, ikincisi Allah'a kavuştuğunda mükâfatını alacağı zaman. Muhammed (s.a.s.)'in nefsi yed-i kudretinde Olana kasem ederim ki, Oruçlunun ağız kokusu Allah'a, amber kokusundan daha güzel gelir. | Ramuz el e-hadis, 94. sayfa, 6. hadis |