Arama Sonuçları olarak Cennete

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/12373-olarak-Cennete/10

NoHadis MetniKaynak
12120 Bir kimse oruçlu olarak sabahlasa hasta yoklasa, cenazede bulunsa ve bunları bir günde cem etmişse, Cennete girer.Ramuz el e-hadis, 404. sayfa, 9. hadis
12264 Kim, kıyamet gününe şu üç şeyden beri olarak gelirse, Cennete dahil olur. Kibir, ganimete hiyanet ve borç.Ramuz el e-hadis, 415. sayfa, 7. hadis
12493 Bir kimse şu üç şeydan beri olarak ruhu bedeninden ayrılırsa Cennete girer: Kibir, borç ve beylik mal çalmamış olarak.(Ganimete hiyanet etmemiş olmak)Ramuz el e-hadis, 431. sayfa, 13. hadis
12563 Bir kimse Kur'anı okusa, hıfzetse, ve ahkamını zabdetse, onun helalini helal, haramını haram olarak tatbik etse, Allah o kimseyi Cennete sokar ve ehli beytinden de kendilerine ateş gerekmiş on kişiye şefaat hakkı tanır.Ramuz el e-hadis, 438. sayfa, 1. hadis
13391 İnsanlar, düşük çocuktan şeyhi faniye kadar, otuz üç yaşındaki oğullar olarak, Adem (a.s.) yaradılışında ve Yusuf (r.a.) güzelliğinde, Eyyüb (a.s.) ahlakında sürmeli ve süslü olarak haşrolur (Ve öyle Cennete girerler.)Ramuz el e-hadis, 507. sayfa, 6. hadis
13394 Bir kavim, Cehennemden kokmuş olarak ve ateş kendilerini yakıp dağlamış olarak dışarı çıkar da Allah'ın Rahmeti ve şefaat edicilerin şefaati ile Cennete girerler ki, onlar orada "Cehennemlikler" diye isimlendirilir.Ramuz el e-hadis, 507. sayfa, 9. hadis
14357

Ebû Muhammed Abdullah İbni Amr İbni’l-Âs radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Kırk sevap vardır ki bunların en üstünü, birisine sağması için ödünç olarak sütlü bir keçi vermektir. Kim, sevabını umarak ve hakkındaki vaadlere inanarak bu kırk hayırdan birini işlerse, Allah onu, bu sebeple Cennete koyar.”

Buhârî, Hibe 35. Ayrıca bk, Ebû Dâvûd, Zekât 42
14397

Bize Şu'be tahdîs etti ki, Ebû Cemre Nasr ibnu İmrân ed-Dab'î şöyle demiştir: İbn Abbâs (R) beni kendi serîri üzerine otur­turdu. O bana şöyle derdi: Abdu'1-Kays elçileri (Bahreyn tarafların­dan) Rasûlullah'ın huzuruna geldikleri zaman:

—  "Hey'et kimlerdendir?" diye sordu. Onlar:

—  Biz Rabîa kabîlelerindeniz, dediler. Rasûlullah (S):

—  "Hoş geldiniz! Allah sizi utandırmasın, pişman etmesin!" buyurdu.

Bunun üzerine onlar:

— Yâ Rasûlallah! Seninle bizim aramızda kâfir olan Mudar ka­bileleri vardır. O hâide bize kestirme birşey emret de, o sebeble biz­ler Cennete girelim ve onu arkamızda kalanlarımıza haber verelim! dediler.

Bu arada Rasûlullah'a içkileri de sordular. Rasûlullah onları dört şeyden nehyetti ve dört şeyi de emretti: Onlara yalnız Allah'a îmân ile emrettikten sonra:

—  "Yalnız Allah'a îmân etmek ne demektir, bilir misiniz?" di­ye sordu.

Onlar:

— Allah ve Rasûlü en iyi bilendir! dediler. Rasûlullah:

—  "Ortaksız ve yalnız olarak Allah'tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed'in Allah 'in Rasûlü olduğuna şehâdet etmek, namazı kılmak, zekâtı vermek -râvî dedi ki: Zannederim ki, burada rama­zân orucu da vardır-, ganimetlerden beşte birini vermenizdir" buyur­du.

Ve onları dört şeyden: Dubba'dan, hantem'den, muzeffet'ten ve nakîr (denilen kaplara hurma yâhud üzüm şırası koymak)dan neh­yetti. Bazen İbn Abbâs'm "Muzeffet" yerine "Mukayyer" dediği de vardır.

Rasûlullah:

— "Bunları ezberleyin ve bunları gerinizde bıraktığınız kavim ve kabilelerinize tebliğ ediniz!" buyurdu

İbn Abbâs