No | Hadis Metni | Kaynak |
10113 | Müslüman, müslümanların dilinden ve elinden sAlim olduğu kimsedir. Muhacir de Allah'ın nehyettiği şeyi terkeden (Kendisinden uzaklaştıran) kimsedir. | Ramuz el e-hadis, 235. sayfa, 7. hadis |
10121 | Müslümanlar kardeştir. Kimsenin kimseye bir fazileti yoktur. Ancak takva hAli hariç. | Ramuz el e-hadis, 236. sayfa, 1. hadis |
10247 | Mizanda en ağır gelen şu beş kelime: "Subhanellahi Velhamdülillahi velâ ilâhe illallâhu vallahu ekber" ve kendinden evvel ölen sAlih evlad sebebiyle beklediği ecir, gıpta edilen şeylerdendir. | Ramuz el e-hadis, 243. sayfa, 13. hadis |
10283 | Yürümekte bulunduğum sırada semadan bir ses işittim. Bakışımı yukarı çevirdim. Hirada bana gelen melek, sema ile arz arasında bir kürsü üzerinde oturmuştu. Ondan korktum da hemen geri döndüm. "Beni örtün, Beni örtün" dedim. Allah Teala: "ey örtülere bürünen; kalk, korkut, Rabbına tekbir getir, elbiseni temizle, şirkten uzaklaş" meAlindeki ayetleri nazil etti. Ondan sonra vahiyler hıfz olundu. Ve peşi peşi sıra geldi. | Ramuz el e-hadis, 246. sayfa, 8. hadis |
10354 | Fakihlerinize ve abidlerinize danışın. Şahsi fikir ile amel etmeyiniz. (Hz. Ali r.a sormuş: Hakkında açık bir emir veya yasak bulamadığımız bir iş gelip çattığında ne yapalım.?) | Ramuz el e-hadis, 251. sayfa, 14. hadis |
10370 | Kalbler, bir hasır dokusundaki çubuklar gibi fitnelere maruz kalır. Öyle ki, hangi kalbe bir fitne sinerse, orada bir siyah leke hasıl olur. Hangi kalb de o fitneyi reddederse, orada beyaz bir nokta hasıl olur. Öyle ki kalb, beyaz bir bez misAli bembeyaz olur. Ve yerler, gökler durdukça ona fitne zarar veremez. Diğer bulanık kalb ise, siyah bir taş gibidir. Yamuk veya ters bir bardağa benzer. Böyle kalb maruf tanımaz, bilmez. Münkeri yadırgamaz. Bildiği, ancak hevasının hükmettiği şeylerdir. | Ramuz el e-hadis, 252. sayfa, 15. hadis |
10390 | İlim öğrenin. Zira Allah için öğrenmek insana haşyet verir. Onu taleb etmek ibadettir. Onu müzakere tesbihtir. Ve ondan bahsetmek te cihaddır.(Deylemi'de ilaveten: Bilmiyene onu öğretmek sadakadır. Ehline bezletmek yakınlıktır. Zira o helAlin ve haramın alamet yeridir. Cennet yolunun nurlanmış işaretleridir. Yalnızlık arkadaşı, vahşette enisi, halvetle konuşanı, darda ve genişlikte delili, düşmanlara karşı silahı, dostlar yanında zineti, gariplikte yakınıdır. Allah, onunla bir kısım kavmi yükseltir de Cennette önder kılar.) | Ramuz el e-hadis, 254. sayfa, 7. hadis |
10398 | Allah'a sığının: Tamah edilmiyecek yerde ve şeyde tamah etmekten, ar ve ayıp olacak şeye düşürecek tamahtan ve hAli, tamaha çevirecek tamahtan (olmayacak şeyi istemekten) | Ramuz el e-hadis, 255. sayfa, 6. hadis |
10409 | Sana nefsin fetva verir. Elini göğsüne koy. O, helAli görürse sükunete erişir. Haramda ise muzdarip olur. Sana şüphe veren şeyden kaç, Müftü fetva verse de. Muhakkak ki mü'min küçüğü, büyüğe düşmek korkusundan dolayı bırakır. | Ramuz el e-hadis, 256. sayfa, 3. hadis |
10425 | Kıyamet gününde Azameti Kibriyadan arz serili kalır ve bu arzda hiç kimseye ayağını bastığı yerden fazla bir yer düşmez. İlk çağrılacak Ben olurum. Ve Cebrail (a.s)'ı, Allah (z.c.hz)'lerinin sağında ayakta bulurum. Hayır Vallahi, nefsim yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki Cebrail (a.s) bu hadiseden önce Allah'ı görmedi. Ben derim ki: "Yarabbi Bu Bana geldi de senin tarafından Bana gönderildiğini söyledi." Cebrail ise o sırada sükut eder. Aziz ve Celil olan Allah buyurur ki: "Doğru söyledi. Ben onu Sana hacetin için gönderdim." Ben derim ki: "Yarabbi, Ben bir takım kullar bıraktım ki, çeşitli beldelerde Sana ibadet ettiler. Ve Seni vadilerde zikrettiler. Şimdi Senin nezdinden getireceğim cevaba intizar ediyorlar." Allah buyurur ki: "Ben onlar hususunda seni mahcub etmiyeceğim." İşte bu teminat, Allah Tealanın: "Umulur ki Rabbın Seni Makam-ı Mahmud'a eriştirir." MeAlindeki kavlinde buyurduğu "Makam-ı Mahmud'un" ifadesidir. | Ramuz el e-hadis, 257. sayfa, 6. hadis |